DİN GÖREVLİSİ ÖRNEK OLMALI
BUGÜN çok üzüldüğüm aslında birazcık aklı olan bir insanın asla yazmaması konuşmaması hatta gündeme taşımaması gereken bir konuyu, böylesine hassas bir dönemde yazmak zorunda kaldığım için “örnek, doğru, dürüst, din adamlarımızdan din görevlilerimizden tüm okurlarımızın huzurunda özür diliyorum. Ne olursunuz hakkınızı helal edin”
Bu konunun bize yazılması için aktarılmış olması ve konunun birden fazla şahidinin bulunması, ayrıca işin vebali kadar “küçük ama çirkin bir misalin, yaşanmışlığın genele yansıtılmaması için önemli olduğuna inanıyoruz”…
………..
O akşam bizleri de üzen, üzdüğü kadar da rahatsız eden ve canımızı sıkan, kafamızı karıştıran olay bu hafta içerisinde şehir merkezinde yaşanır.
Olayın tanıklarından birisi önce bu konuyu bize aktarıp aktarmamak konusunda iki büyüğüne danıştığını durumu aktardığını ve bize ulaştırıp ulaştırmamasındaki sıkıntıyı sorduğunda ise kendisine “Tamam Uğur abiye aktar. Yazar mı? Yazabilir mi? Onun bileceği iş. Ama sen aktar ki büyük vebalden kurtul” derler.
Şehir merkezinde etkili yetkili ve etiketli bir din görevlimiz kapalı özel bir mekana gider. Yanında da üç kişi vardır. Kendisini tanımayan ya da diyelim ki tanıyamayan görevli isim sorar. Bizim bildiğimiz makamı gereği örnek olması gereken abimiz kükrer “Ben …………” der. Görevli üzülür.
Ikına sıkıla yanındaki diğer görevlilerin isimlerini sorar. Abimiz tekrar kükrer ……..
………..
Daha da ileriye gitmeyelim.
Bu durumu içimi sızlayarak bize aktaran dostumuz şöyle diyordu;
“Uğur abi bu konuyu BİMER’e CİMER’e de yazmayı düşündüm. Ama artık bu kurumlarımız da zedelendi ve işler millete rağmen rutine döndü.
Abi Allah şahit bu tavrı Milli Eğitim Müdürü yapsa, Sağlık İl Müdürü yapsa böyle ağırıma gitmez. Bir din adamı bir toplulukta bir görevliye karşı nasıl böyle davranır. Uğur abicim bakın bu millet nasıl bir millet olduğunu yurt içinde yurt dışında canı pahasına dünyaya ispatladı.
Ama bu abimiz yaptığı davranış ile İslam’a zarar veriyor. Örnek olması gerekirken yasal bir soruya nasıl böyle tepki verebiliyor.
Abi hakkını helal et. Yazabilir misin? Yazmak ister misin bilmiyorum. Ama biz bunu bize bir din görevlimiz yaptığı için kabullenemiyoruz” diyordu.
…………….
Allah sizi inandırsın ben de bu satırlı olabildiğince yumuşatarak yazdım. Bu olayın şahitleri varmış. Söyleyen insanımız belli yeri belli. Sayın Cumhurbaşkanımızın hassasiyeti ortada çok net. Sayın Valimiz Yakup Canbolat Bey’in ağır başlı, titiz, vakur bir Devlet adamı kimliği ve icraatını her gün defalarca izliyoruz. İş, makam sahibi olmak ise bu makamların çok altında ama insanların sadece güzel dinimiz adına saygı gösterdiği insanların güzel olmayan kaba davranışları demek ki milletin canını çoook acıtmış.
………..
Biz de yazdık vebalden kurtulduk. Çok şükür.
AK PARTİ ESKİ İL BİNASININ
BULUNDUĞU KALDIRIMLAR
Evet bu konu çok can sıkıcıydı. Yazımıza da böyle bir giriş yaptığımız için inanın kelimizden ter çıktı. Vebal deyince yılbaşından bu yana unuttuğum bir başka notu yazıp bundan da kurtulacağım inşallah.
AK Parti İl binasının bundan önceki yerini pek çoğumuz bilir değil mi?
İş Merkezlerinin Bera Otel’in oradan Nalçacı Kerkük Caddesine giderken sağ yanda.
Epey oldu bir büyüğümüz geldi. İki dönem önce AK Parti İl Yönetim kuru üyesi idi. Hatırlıyor musunuz yılbaşına karlı soğuk ve yerlerin don olduğu bir günde girmiştik.
Abimiz o eski il binasının bulunduğu yere yakın belediyenin cep park yaptığı alana arabasını pak etmiş. Karlar temizlenmediği için ve her yer karla buzla kaplı olduğu için araç yarım metre kadar kaldırıma çıkmış. Çünkü o gün kaldırım bisiklet yolu dahası yol birbirine girmiş vaziyette imiş.
Abimizin anlattığına göre ne bir görevli ne de bir tabela varmış.
Neyse bir süre sonra abimize bir trafik cezası gelmiş. Muhasebe konusunda uzman ve çok hassas olan abimiz cezayı öğrenmek ister. Biraz ilgilenince bir fahri trafik müfettişi tarafından cezanın yazıldığını öğrenir. Abimiz biraz daha titizlenir. Mahkemeye başvurmak ister. Ama prosedürü öğrenince vazgeçer ve “Madem öyle devlete helal olsun” der ve cezayı öder.
Ancak işin de peşini bırakmaz. Bu işlerde itiraz edenlerin inatçı olanların mahkemelerde de hep kaybettiklerini öğrenince bu kez bize selam verir ve sohbet ederiz.
Abimiz cezayı ödemekten asla sıkıntılı değildi ama bu durumun suiistimal edildiği konusunda yüzde bin beş yüz inançlı ve katı bir durumda idi.
Abimize bu durumu yazacağımı söyledim. Unuttum. Geç kaldım. Bu konu ile ilgilide sonuç. Böylesine hassas bir insan bile bazı konularda ümitsizliğe kapılıyorsa yöneticilerin ve görevlilerin işi çok zor demektir.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Ancak emin adımlarla yürüyen, tökezleyene yardım edebilir
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Verdiğimiz sözü yerine getirmenin bir görev olduğunu idrak edebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.