Öncelikle 2014-2015 Eğitim Öğretim yılının eğitim çalışanlarımıza, öğrencilerimize, ailelerine ve milletimize hayırlar getirmesini dilerim.

Maalesef 2014-2015 Eğitim Öğretim yılına başladığımız şu günlerde kaos içinde sürüklenen bir eğitim yapılanmasıyla karşı karşıyayız. Bu ders yılı müdür görevlendirme süreçlerinin gecikmesi, personel eksikliği, öğretmen rotasyonu, TEOG sonuçlarının yarattığı olumsuzluklar vb. gibi nedenler yüzünden bazı sıkıntılarla başlıyor. Okullardaki sorunlar artarak devam ederken, sorunları çözüm mekanizmasının başında bulananlar, sorunları çözmek bir tarafa kaostan beslenir şekilde vurdumduymaz ve umursamaz tavırlarına devam etmektedirler ne yazık ki. Halen okullarda tatil dönemlerinde yapılması gerekirken planlama, koordinasyonsuzluk ve beceriksizlik sonucu yapılamayan bakım, onarım ve boya işleri gecikmeli olarak başlanmış ve devam etmektedir. Okullarda yardımcı hizmetler sorunları çözülememiş hatta bazı okullarımızda hiçbir kadrolu hizmetli yoktur. Okullardaki idari kadrolardaki belirsizlik devam ederken, yapılması gereken işler inisiyatif alınamadığı için yapılamamaktadır. En başta okullar açılırken kurumlarının başında bulunması gereken okul müdürleri 14 Mart 2014 itibariyle aynı veya farklı eğitim kurumlarında 4 yılını dolduran eğitim kurumu yöneticilerinin görevlerinden alınarak yerine yeni görevlendirmelerin yapılmasını düzenleyen 10 Haziran tarihli Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirmelerine İlişkin Yönetmelik yayımlanıp yürürlüğe gireli epey olmasına rağmen halen görevlerine başlayamamışlardır. Bunun nedeni ise okullara atanacak eğitim yöneticilerinin belirlenmesi ve değerlendirmesi sürecinde liyakatin değil siyasi referansların baz alınmasıdır. Gerçi okullardaki sorunları çözmeyi bir yana bırakıp, siyasi manevra peşinde koşanlardan ve müdür atamaları için yandaş sendika yöneticileriyle pazarlık yapanlardan çözüm beklemek abesle iştigaldir.  Bu sorun eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde hiçbir baskı ve yönlendirmeye izin verilmeden her okul kendi yöneticisini o okuldaki eğitim bileşenlerinin katılacağı demokratik seçimlerle yine kendisinin seçebilmesi gibi bir yöntemle çözmek acaba çok mu zor? Eğitim, güvenlik ve sağlık gibi kurumlarda yönetici atamalarında siyaseti bir yana bırakıp liyakate göre işlem yapmak zor olmasa gerek. Bütün bunları yapabilme şansımız varken garip bir sistemle idareci belirlemeye çalışırsanız bu sonuç kaçınılmaz olur.

Şu anda okullar lidersiz durumdadır. Okullar lidersiz kalınca da üst yönetim organlarında okulları sağlıklı açamama telaşı başladı. Bu telaşı bertaraf etmek içinde 75’ in altında puan alarak yeniden görevlendirilemeyen eğitim kurumu müdürlerinin yerine vekâleten görevlendirmeler yapılmaya başlandı. Bir kısım yerlerde müdür yardımcıları vekâleti alırken bir kısım yerlerde vekâlet öğretmenlere verildi. Bu durum da kimin elinin kimin cebinde olduğunun belli olmadığı bir duruma yol açtı.

Bütün bunların yanı sıra TEOG sonuçları üzerinden yapılan yerleştirmelerde yaşanan mağduriyetler artarak devam etmektedir. Adres sistemindeki düzensizlik nedeniyle evlerinden uzak liselere yerleştirilen öğrencilerin nakilleri, bazı bölgelerdeki okullara yığılımın önlenmesi için gerekli çalışmaların zamanında yapılmaması gibi sıkıntılar devam ederken bakanlığımızın bu soruna bulduğu son çözüm ise evlere şenlik ‘’Yerleştirme sonuçları bitene kadar dokuzuncu sınıflarda yoklama alınmayacak’’ Güler misin? Ağlar mısın?

Ayrıca; Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle görüşülmesi geciken Torba yasanın içinde bulunan öğretmen atamalarının gecikmesi problemlerin üzerine tuz biber olmuştur.

Bunun neticesinde eğitim öğretimin öğretmen eksiği olmadan başlaması / başlatılması en önemli hedef olmalıyken bu gerçekleştirilememiştir. Bütün bunlar yetmezmiş gibi yine torba yasası içinde yer alan öğretmen rotasyonu öğretmenlerin moral ve motivasyonunu bozmuştur. Sonuçta öğretmenlerimiz de bu yıl kafaları karmakarışık bir biçimde ders başı yapıyorlar. Kafası rahat olmayan, kendisini eğitim sisteminin ve kurumunun bir parçası hissetmeyen öğretmen eğitimin neresinde nasıl olacak pek de belli değil. Allah hakkımızda hayırlısını versin.