EN İYİ HAKEM BU İSE!
Spor Toto Süper Lig’in 2. haftasının açılış maçında Beşiktaş’ı konuk ediyorduk. Evimizde oynayacağımız bu ilk karşılaşma gerçekten özlediğimiz takımımızı değerlendirme açısından önem arz eden bir karşılaşmaydı. Çünkü sezonun henüz başı olmasına karşı rakip geçen sezonun şampiyonu Beşiktaş idi. Kadroları gördüğümüzde kaptanın sahadaki yerini alması her ne kadar bizi mutlu ettiyse de, bu takımın direkt oyuncusu olamayacak Volkan ve Mehmet Uslu’yu görünce bir o kadar tedirgin olmuştuk. Bir üyesi olmaktan her zaman onur duyduğum Nalçacılılar Grubu’nun ülke gündemine oturacak ve yıllarca unutulmayacak koreografisi ve İzlanda taraftarının bizlere armağanı tribün şovu görülmeye değerdi. Kuzey altta olmanın tek kötü yanı var oda yapılan bütün şovu TV’den izlemek zorunda kalmak. Gerçekten muhteşemsiniz arkadaşlar teşekkürler.
Karşılaşma dengeli bir oyunla başlasa da özellikle Quaresma bir sağdan bir soldan bindirmeler ile sağ ve sol beklerimize zorlu anlar yaşatıyordu. Özellikle Mehmet Uslu yaptığı hayati hatalara karşılık Quaresma gibi bir oyuncu karşısında tam anlamıyla canlı bomba etkisi veriyordu bizlere...
Beşiktaş maçının oynanacağı gün gazetemizde maç hakkında görüşlerimi bildirmiş, 3-5 satırlık bir değerlendirme yapmıştım. Bu değerlendirme Ali Çamdalı’nın önemini orta alanda topa sahip olmamızın ve kaptanın kilit nokta olacağına, puan ya da puanların sürpriz olmayacağına değinmiştim. Yalnız orada küçük bir cümle vardı saha içi etkenlerin sonuca etki etmesi neydi? O saha içi etken tabi ki de, hakemlikteki Avrupa yüzümüz Cüneyt Çakır. Maçın hakemine geleceğiz ama önce yukarıda altını çizdiğim ilk kısmı maçla birleştirelim isterseniz. Orta alanı kalabalık tutup önde baskı yaparak maça başladık. Ali Çamdalı’nın milimetrik pası, orta alandaki baskısıyla kanatların rahat bindirme yapabilmesiyle, Skubiç’i bir anda içeriye kat etti ve Bajic’in doğru yer tutuşla doğru vuruşu yapması sayesinde 10 dakika dolmadan golü bulduk. Bu gol Ali Çamdalı gibi bir oyuncunun transferini (üç kulvarda yarışacak bir takım için) neden bu kadar istediğimizin özeti gibiydi, tabi anlayana!
Gelelim yediğimiz iki gole. İlk gole dikkat ederseniz 11 oyuncumuzun tamamı ceza yayı çevresinde, buna karşılık Beşiktaş’ın tehlikeli bölgede sadece üç oyuncusu var, fakat bu üç oyuncunun iki tanesi boşta birisi gelen ortayı indirmek için çıkarken kendi oyuncumuzun arkaya aşırtması ile Olcay golü buldu. Fakat buradaki hatalar neydi? İki oyuncumuzun aynı topa çıkması ve Mehmet Uslu’nun kademe yapıp oyuncuyu tutmak yerine tıpkı bizim gibi golün oluşumunu izlemesi. Alan paylaşımında yol kat etmemiz gerektiğini anlatan bir gol oldu. İkinci yediğimiz golde ise, her ne kadar oyuncu kalitesi ile atılmış bir gol olsa da savunma arkasına atılan uzun topların ne kadar tehlikeli olabileceğini gördük. Özellikle bu ikinci gol UEFA Avrupa Ligi’ndeki takımların çok attığı tarz bir gol bu ayrıca önemli diyebiliriz. Takımımızın attığı son golde sıradan bir yan top gibi görünse de detaylı bakınca, defansın dengesini bozmak üzere çalışılmış bir gol olduğunu görmek zor değil. Yeni transferimizin Hora’ya gelirsek oyunda kaldığı 20 dakikalık süre zarfında ilerisi için çok güzel sinyaller verdiğini söylemek yanlış olmaz. İlerleyen haftalarda adından çok söz ettirecek gibi. 2 gol atan Bajic’te ise muazzam yükseliş gözümüzü kamaştırdı, aman nazar değmesin.
Haftanın açılış karşılaşmasında gördük ki bu takımın en büyük iki problemi Mehmeh Uslu ve Volkan’ın pozisyonları. Douglas’ın bir an önce form tutması, Meha’nın ve yeni transfer Jonsson’un takıma adapte olmaları gerekiyor.
Eee Cüneyt Efendi’ye de iki kelime söylemesek olmaz sanırım. Hani hakem seminerleri verilmiş hava toplarında oyuncunun kollarını kullanması ile karta mutlaka başvurmanız gerektiği size söylenmişti ya! Acep bu sezon bu kuraldan vaz mı geçildi? Hayır vazgeçildi ise Rangelov’un pozisyonuna neden verdin? Sonra maçın bitiminde cacıktan bir pozisyonla günah çıkartıp, Beşiktaşlıları ve Şenol Güneş’i haksızken haklı çıkardın! Neden eyyam yaptın ülkenin en kaliteli olduğu söylenen hakemi? Atmadın mı, atamadın mı, görmedin mi? Açıkla biz de bilelim. Şenol Güneş’in maç sonu açıklamaları ise son derece komik! Sanki biz orada değildik. Ali Turan’a iyi niyetle yaklaşmış Tolga sarı vermiş hakem! Necip kartı hak etmemiş, Ali Çamdalı 3 defa atılmalıymış. Falan filan sadece komiksin hocam. Galip gelseydin bizi haklı çıkartırdın eminim. 60 dakikadan sonra takımın bitmiş halen oyunun hakimi bizdik diyebiliyorsun, bir puan aldığına sevinmen gerekirken yaptığın açıklama ilginç!
Yeri gelmişken UEFA Avrupa grupları için birkaç cümle söyleyeyim, kağıt üzerinde zor bir kura gibi görünse de, gruptan 8 ile 10 gibi puanlar alabilmemiz sizleri şaşırtmasın. Beni rakiplerin ismi değil şu anki pozisyonları ilgilendiriyor. Temkinli konuşuyorum çünkü bu kupada farklı oyun tarzlarına karşı oynayacağız. Üstelik en büyük dezavantajımız tecrübemiz yok. Bu tecrübeyi yaşatacak ve yaşayacak oyuncularımıza başarılar dilerim.
Sonuç olarak; oturmayan takımımızda oturmayan taşlar da olsa galibiyeti de kaçırsak, evimizdeki ilk maçta mağlup olmamak güzel, yavaş yavaş takımımız oturacak ve inşallah ilerisi için daha güzel günler göreceğiz.
Maçın Sözü; Konyaspor maçlarını yöneten hakemler, sanırım Konyaspor taraftarını futboldan soğutmaya çalışıyor. Ama bu gayret içinde alacağınız tek şey hava olacaktır. Ülkemizdeki en iyi hakemin durumu bu ise konu gerçekten düşündürücü
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.