Garın köpeklerinden, Anıtın bayraksızlığına kadar...
İzninizle bugün siz değerli okurlarımızın ya da duyarlı insanlarımızın bizlerle paylaştıkları sıkıntılı konulara yine sizlerden gelenlerle devam etmek istiyoruz.
Mesela bu hafta yazdığımız “Gar’da bu at bu arabayı çekmiyor beyler” başlıklı yazımıza yapılan yorumlardan birisi de şöyle idi;
“Uğur kardeş bir de sabah 6.30’da Ankara trenine gelen yolcuların üzerine o bölgede belediyenin küpe takıp bıraktığı köpekler saldırıyor. Bunun başka bir yöntemi olsa gerek ya da o bölgeden bu hayvanları uzaklaştırmak sanki çok iyi olur gibi...”
...
Evet bu olaya tanıklık eden okurumuzun ne demek istediğini anlayabildiniz mi?
Bu şehre sabahın köründe gelen ama işi gereği ama gezmek görmek için gelen insanları başıboş köpeklerin sürüler halinde karşıladığını gözlerinizin önüne getirebiliyor musunuz?
PARK KONUSUNDA ESNAF DA HAKLI
Şehrin sorunlarını dile getirirken zaman zaman aklımıza Nasreddin Hocamızın “Sen de haklısın” hikayesi gelir.
Hikaye bu ya kadılık yaptığı sırada Nasreddin Hoca'ya bir adam gelip başından geçen bir olayı anlatmış. Giderken sormuş:
- “Haklı değil miyim Hocam?”
- “Haklısın” demiş Hoca.
Biraz sonra başka biri gelmiş, aynı olayı kendi yorumuna göre anlatmış.
Sonra sormuş:
- “Haklı değil miyim Hocam?”
Ona da:
- “Haklısın” demiş Hoca.
Adam gittikten sonra karısı içerden seslenmiş:
- “Efendi ikisine de haklısın dedin, birisi haksız olmalı değil mi?” dediğinde;
- “Sen de haklısın hanım” deyivermiş Hoca.
İki gün önce “Dertleri dert edinmeye devam” başlıklı köşe yazımızda bir okurumuzun fotoğraflı olarak gönderdiği ve esnafların kendi iş yerlerinin önlerini dolayısıyla yolu baştan sona kendi yöntemleri ile kapatmalarını fotoğraflarla sunmuş ve durumu vatandaş gözü ile sizlere aktarmıştık.
İşte Mustafa Boyalı isimli okurumuz ise bu duruma şöyle bir bakış açısını getiriyordu;
“İş yerlerinin önünün bu şekilde kapatılması doğru değil buna katılıyorum. Ama şunu da unutmayalım biz esnaflar olarak da beş dakikalığına park edip saatlerce gelmeyen insanlara ne demeli? Hepimiz çoluğumuzun çocuğumuzun nafakası için çalışıyoruz önce bizde park kültürü gelişmeli 3-5 lira park parası vermemek için başkalarını mağdur etmeye hakkımız yoktur herhalde...”
....
Evet Mustafa Bey de bence hem doğru söylüyor hem de haklı bir bakış gösteriyor.
Biz de Mustafa Bey'e duyarlılığı nedeni ile teşekkür ederiz.
ANIT’TA TÜRK BAYRAĞI YOK MU?
Yanılmıyorsam pazar günü idi. Bizi sıkı bir şekilde takip eden hatta zaman zamanda gerçekleri tam olarak(!) dile getiremediğimiz için sitem eden bir abimiz önce aşağıdaki fotoğrafı attıktan sonra şöyle diyordu;
“Ülke olarak milletçe içerisinde bulunduğumuz bu hassas günlerden Konya olarak çok şükür en iyi şekilde geçmeye çalışıyoruz. İçimizdeki iman ve bayrak sevgisi had safhada. Ama abi sizce Anıt'taki bayrak direklerinde bir tane bile Türk bayrağının olmaması garip değil mi?”...
...........
Vallahi hâlâ bu karenin sadece o güne mahsus olduğuna inanmak isteyerek durumu yetkililerimize iletmek istedik.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İnsan yalnız yaşarken ağırbaşlı olmalıdır. Görevi başında iken, dikkatli olmalıdır. Başkalarıyla arkadaşlık ederken, samimi olmalıdır. Vahşi kabileler içinde ya şarsa bile, yine bunları bırakmamalıdır
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Meram Çinili Çeşme kavşağında U dönüşü yasak olduğu halde U dönüşü yapmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.