Dünkü yazımıza bizi arayan dostlardan birisi de AK Parti’nin İl Başkanı, benim 15 yıllık başvekilim ondan öncesi de ADAM gibi ADAM Sayın Hasan Angı idi.

Hasan Abinin yapısını bilen bilir. Öyle alışılmış tipik klasik ince siyasetçilerden değildir.

Lafa da “Dan” diye yazının ortasından girdi.

Çevre İl Müdürlüğünün yetkilileri söz konusu yer için cumaya kadar (yarına) süre verdiklerini ve bu kirlilik ve pislik ortadan kaldırılmaz ise gereken cezai işlemin yapılacağını söyledi.

Daha sonra STK ile ilgili küçük değinmemize açıklık getirdi. Çünkü her şeyi en detayına kadar biliyor ve konunun hakimi olmuştu benim Başvekilim.

Hasan abimizi dinlerken aynı tanıdığımız bildiğimiz o eski Hasan Angı idi.

Birkaç konuyu fazla detaylandırmadan üstü kapalı olsa da açtım.

Hepsi Konya ve ilçelerimiz ile ilgili idi. Bazılarından Hasan abinin elbette ki haklı olarak haberi yoktu. Telefonla görüştüğümüz için fazla derinlere inmedim. Ama ilk çay sohbetinde dediklerimin hepsini isim isim, tarih tarih, yeri ile şahitleri ile belgeleyeceğimi de kendisine söyledim.

Tam konular tatlıya bağlanacaktı ki ben lüzumsuz içimden geçeni ağzımdan kaçırıverdim;

“Hasan abi hiç kusura bakma. Artık sen de o güçlü ihtişamlı Hasan Angı değilsin. Son 10 yılda eş dost, siyaset, para pul, makam mevki ilişkileri öylesine birbirine girdi ki, artık senin de yapabileceğin bir şey yok kusura bakma. Senin de bunları düzeltmeye gücün yetmez, yetmiyor da zaten.”…

Tabii aslında böyle konuşmamam gerekiyordu. Dediklerimiz doğru da olsa görüş ve inancımız böyle de olsa böyle dememeliydim.

Hasan abi yine çıldırdı. “Bildiğim, gördüğüm, inandığım her doğru için sonuna kadar uğraşırım. Sonuna kadar da giderim”…

……………..

Hah tamam. Bizim Hasan abi bu işte. Ama biz diyoruz, millet diyor, görenler yaşayanlar diyor son 10 yılda işler çooook değişti. O köprünün altından çooook sular aktı. Artık günahlar sevap, kötüler iyi, haramlar helal, aklar kara oldu be Hasan abi.

Bir yerde bir yanlışın düzeltilebilmesi için artık kesinlikle birinci ağızdan, Goca Reis’in talimat vermesi gerekiyor.

Eeeee o zaman da adama demezler mi “el insaf”…

Reis, Amerika ile mi uğraşsın, İran’lamı, Rusya ile mi yani kısaca dünya ile mi yoksa bizim Çumra’yla Sarayönü ile mi ilgilensin? Günah vallahi günah.

……………………..

Belki biz ve bizim gibi düşünenler artık Reis’e ve AK Parti’ye bir şeycik diyemez oldu.

Dün sabah 8 sularında gariban bir hırdavatçının dükkanında, dükkan sahibi ve demirci bir abimizle ayak üstü çay içip memleket meselelerini konuşuyorduk. Sohbet uzayınca altımıza iki plastik bir tahtadan tabure aldık ve siyaseti derinleştirdik.  

Gariban hırdavatçı sessiz ama perişandı. “İşler nasıl?” diye sorunca önce “Şükür” dedikten sonra biçare piyasaların bıçak gibi kesildiğini söylüyordu. Hırdavatçı abimiz iyi bir Reisçi idi. Ancak AK Partili vekillerden, belediye başkanlarına, yöneticilere yani Reis’in dışında tüm AK Partililere çok fena kızıyor ve öfkeleniyordu.

Demirci olan arkadaş MHP’liymiş ama Cumhur İttifakından dolayı düne kadar AK Parti’ye bir şey demiyormuş. Öküz öldü ortaklık bozuldu yaaa. Önce ikisi kapıştı. AK Partili olan canının ve kesenin yanışından dolayı MHP’li demirciye “Doğru diyorsun da başka parti mi var? Kime vereceğiz?” deyince. MHP’li yerinden zıplıyor “Öllünün körü. Git istersen CHP’ye ver. Senin gibilerin yüzünden bugünkü sıkıntıyı çekiyoruz. Sen oy verdikçe herkes de iyi bir şey yapıyoruz sanıyor” diyordu.

İki komşu esnafın o samimi tartışması o kadar zevkli idi ki. Ben de arada ateşe benzini döktükçe iş iyiden iyiye kızışmıştı.  

Sonuçta öpüştük, sarıldık, helalleştik ve ayrıldık.

Millet aynı millet idi. Yani koyduğumuz yerde duruyordu. Değişen bir şey yoktu.

…………..

Lafı şuraya getireceğim.

Saf, temiz, samimi AK Partili bile artık herkesten ve her şeyden ümidini kesmişti. Herkesin tek bel bağladığı isim Reis’ti artık.

……………..

Açık ve net söyleyeyim mi?

Şimdi ben de Hasan abimize delilli belgeli Konya merkezli pek çok konuyu aktaracağım. Önüne koyacağım. Hasan abi ne yapacak? İnandığı doğru bildikleri için satırı eline alacak sonuna kadar gitmeye çalışacak. Buna yürekten inanıyorum.

Çünkü Sayın Angı’nın hiçbir beklentisi kalmadı.

Ama yetmez Hasan abi yetmez.

Bu iş birkaç yıllık küçük meseleler değil ki. Bu işin ucu 10 yıl önce kaçmış.

Millet birbiri ile kanka olmaktan çıkmış akraba olmuş akraba.

Hani artık ağzımız alıştı hepimiz iki de bir der olduk ya “Tuz koktu tuz Hasan abim”.

Sen bana kızma Hasan abi. Kızsan da bu başkanlık koltuğundan sonra inşallah sağ ve sağlıklı olursak ilk karşılaştığımız zaman bana aynen şöyle diyeceksin “Ben vicdanen rahatım. Yapabileceklerimin hepsini yaptım. Ama benim de gücümün yetmediği yerler vardı be abi”…

Çünkü biz bu cümleleri artık vekilliği biten vekillerden başkanlığı biten başkanlardan, en üst düzeydeki bürokratlardan öylesine duyduk ki alıştık Hasan abi. Hadi gözüm abim sen beni hele bir yanılt da dişlerimi kırayım.

Ama senin o yüreğini, aklını, zekanı, duruşunu ve siyasetini seviyorum. Sen benim abimsin hem de başvekilimsin. Asla seni satmam korkma abim benim.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Etliekmekle, kebapla ilgilendiğimiz kadar kitapla ilgilendiğimiz gün hayatımız değişecektir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

EDS’li yollarda yolun en sol şeridini belirtilen hız limitinin çok daha altlarında işgal etmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.