Kendi saha ve seyircimiz önünde Akhisar Belediyespor’u konuk edip bir puanla başlayan lig serüvenimizi ligin şampiyon takımı Beşiktaş’ı yine kendi saha ve seyircimiz önünde konuk edip üç puanı hanemize yazdırarak nihayet sona erdirdik. Gerçi bu müsabaka için alışageldiğimiz Konyaspor seyircisinden pek bahsedemiyoruz. Federasyonun, maçın günüyle ilgili aldığı; daha doğrusu almak için sürekli gün değiştirdiği kararlar camiamızı yorarken maçın keyfini de kaçıracağı bu tutum ve davranışından belli olmuştu. Ayrıca bu sene neredeyse ligin tüm maçlarında tribünleri dolduran temsilcimizin taraftarı son günlerde federasyonun talihsiz ve isabetsiz cezalarına da mahrum kalınca şampiyonluğu garantileyen takım ile ligin üçüncü sırasına demir atıp Avrupa liglerine doğrudan katılmaya hak kazanan takımın müsabakası sessiz sedasız geçti.

Günlerdir verilen cezanın haksızlığını ispat etme derdine giren kulübün çabası da yetersiz kalınca maçı 12 bin taraftar stattan canlı izleyebildi. Bu şartlar altında yedek ağırlıklı Konya’ya gelen Beşiktaş’ı her ne olursa olsun şanına ve centilmenliğine yakışır şekilde sahaya alkışlayarak çıkaran takım oyuncularını ve taraftarları kutlamamak elde değil.

Federasyonun ısrarla taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat sebebiyle ceza verdiği Konyaspor’a MHK’nın iki bayan hakem görevlendirmesi bir o kadar ilginç bir yaklaşım örneği diyebilirim. Maçın hakemi Ümit Öztürk’ün santra düdüğünün ardından yine istekli, baskılı ve ilk dakikalarda skor avantajı yakalama içinde olan Konyaspor’un atakları sanki golün habercisi gibiydi.

Beşiktaşlı futbolcuların aklı şampiyonluk kutlamasına gider gelir bir hava verse de bir anlık dalgınlık ciddi bir kontra ile kalemizde gol görmemize sebep verecek tehlikeyi baş gösterdi. Ve nihayet bizle birlikte maçı izleyen Beşiktaşlı oyuncular ilk fırsatta ani gelişen atakla Sosa’nın golüne engel olamadı. Tolgay Arslan'ın pasında topla buluşan Sosa, ceza sahasına girmeden sol çaprazdan topa yerden sert vurunca Kırıntılı bu sezon son kez filelerde topu gol olarak gördü. Ve düşmeden ayağa kalkamazsın.

İki dakika içerisinde şampiyon karşısında muhteşem bir geri dönüşe imza atan temsilcimiz adeta harikalar yarattı. Önce Douglas'ın soldan ortasında ceza sahasında topla buluşan Traore, plase vuruşla meşin yuvarlağı kaleci Boyko'nun sağından filelere yolları ve skora dengeyi getirdi. Ardından Skubic'in ceza sahasının sağ çaprazından kaleye gönderdiği sert şutta top, kaleci Boyko'dan döndü. Dönen topu önünde bulan Holmen, bekletmeden sert vuruşla kaleye gönderince skor tabelasını iki dakikada değiştiren isimler arasına adını yazdırdı.

Neredeyse gol anonslarının karıştığı bu dakikaların üzerinde ikinci yarıda her iki takım da gol bulamayınca kazanan ve hanesine üç puan yazdıran taraf temsilcimiz oldu. Böylelikle ligi üçüncü sırada 66 puan ile kapatmış olduk. Harika diye adlandırabileceğimiz bu sezonun mimarlarından biri olan Alban Meha’ya veda etmek genel anlamda birçok taraftara buruk anlar yaşattı. Mütevazı ve ahlaki yapısıyla, centilmenliğiyle, sahada verdiği mücadelesiyle adeta taraftarın gönlünde taht kuran Meha’ya tekrar Konyaspor’a verdiği hizmetlerden ötürü yürekten hep birlikte teşekkürü borç biliriz.

Son olarak Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim EURO 2016’nın A Milli Takım’ın aday kadrosunu açıkladı. Terim geniş aday kadroyu 31 isimle oluştururken lig üçüncüsü olup Avrupa kupalarına direk gitmeyi garantileyen temsilcimizden hiçbir oyuncuya teklif götürmemesini resmen esefle karşılıyorum. Özellikle bu sene Serkan Kırıntılı, Ali Turan, Ömer Ali Şahiner ve kaptanımız Ali Çamdalı’nın performansları neredeyse zirve yapmışken bir oyuncunun bile geniş aday kadroda yer almamasının tatmin edici bir açıklaması yoksa art niyet aşikardır. Ve bunu da istediğiniz yere kadar sündürebilirsiniz. Umarım en kısa sürede bizce yanlış olan bu tutumun düzeltilmesi yahut gerekli tatmin edici açıklamanın Terim tarafından yapılması ümidiyle millilere başarılar diliyorum.