İlk yazılarımı 1990-1993 yılları arasında Beyşehir Lisesi’nin Kültür ve Edebiyat Kolu’nun yayın organı olan Kıvılcım Gazetesi’nde kaleme almaya başladığımda, bugün Konya’nın en gözde gazetesi halini almış olan Pusula’da, sizlerle bir arada olacağımı elbette hayal etmemiştim. Yazı hayatım Beyşehir Kurucaovalılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği sitesinde küçük bir köşede bölge hakkında çeşitli konularda devam edecek, yazılarım bir süre Beyşehir’de bir yerel gazetenin internet sitesinde yer bulacaktı. Çıraklık hayatımı Konya’da önemli bir haber sitesinde uzun aralıklarla da olsa yazdığım haftalık-aylık yazılarla sürdürecektim.

Yazı yazmanın, hele köşe yazısı yazmanın epey zor ve zahmetli bir iş olduğunu bu zaman zarfında öğrenecektim. Üstelik bu noktada usta bir kalem haline gelmenin ancak uzun bir ömrün sonunda gerçekleşebileceğini de idrak edebilmiştim. Lakin Hac Yolunda Karınca misali, bir akademisyen olarak sürekli yazmak ve okumakla meşgul olmanın verdiği enerji ile bu kadar usta kalemin arasında çıraklığa yeniden talip olmuş bulunuyorum. Bu vesile ile Pusula’nın genel yayın yönetmeni ile gazetenin yayın çizgisinin ve mesleki yoğunluğumun izin verdiği ölçüde, bu köşede yer bulacak yazılarımla Kadim Başkent Konya’nın tarihi ve kültürel meseleleri hakkında zaman zaman sizlerle olmayı arzu ediyorum.

Burada belirli aralıklarla özellikle Osmanlı döneminde Konya’nın sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı ile ilgili yazılar başta olmak üzere, sevdalısı olduğumuz Konya şehri hakkında dilimiz döndüğünce, bilgi ve birikimlerimizi sizlerle paylaşacağız. Bununla birlikte yayınlanacak olan yazıların bir kısmı da doğal olarak çeşitli konulardaki duygu ve düşüncelerimizden oluşacaktır. Konya’yı teneffüs etmiş insanların malumudur ki, burada doğmuş, burada yaşamış olan insanlar, çeşitli vesilelerle buradan ayrılmışlarsa kalan hayatlarının büyük bir bölümünü memleketlerini özleyerek geçirirler. Bu sebeple, memleket hakkında, bir sohbet açıldığında, çok tabiidir ki sohbetin büyük bir bölümü duyguların ifade edilmesinden ibaret olur. Kimi insanımız, hasretini yazdığı duygulu şiirlerde, yazılarda, hikâyelerde ifade etmişler, kimileri ise özlemlerini sorumluluk duygusu ile bölgeye hizmet arzusuyla bütünleşmişlerdir.

            Şu halde, bizlerde bu kültürün birer parçası olarak, dilimiz döndüğünce, elimiz titremeden ve gönlümüzden dökülenleri köşemizde sizlerle paylaşmaya çalışacağız. Belki hissettiklerimiz, bir gün bir şiir olarak karşınıza çıkacak, belki tarihi bir hikâye dökülecek dudaklarımızdan belki de bir masal, ama sonuçta bilgi, birikim, duygu ve düşüncelerimizi sizinle paylaşacağız.  İnşallah halis bir niyetle çıktığımız yolculuğumuz kısa sürmez.

Baki selam ve muhabbetle.