Kitabın orta yerinden girelim konuya…

Konyaspor’un içinde bulunduğu durumun farkında olmayan yoktur. Maddi sıkıntıların kıskacında kalmış olan Anadolu Kartalı, bir kaşık suda boğulmanın arifesinde…

Bu öylesine ilginç bir durum ki, Konyaspor adeta varlık içerisinde yokluk çekiyor…

Yönetim bu konuda o kadar talihsiz ki, beklediği, umduğu, arzu ettiği desteği bir türlü alamadı, alamıyor.

Önceki gün Konyaspor Başkanı Ömer Korkmaz ve tüm yönetim kurulu üyelerinin daveti üzerine Anadolu Kartalı’nın yuvasında, Konya Büyükşehir Belediyesi MEDAŞ Stadyumu’nda Konyaspor’un 15 Ocak tarihinde yapılacak olan olağanüstü kongresi öncesinde biraraya geldik…

Yönetim tam kadro oradaydı…

Açık ve net bir şekilde moraller bozuk, kaşlar çatık, durumlar vahim, gelecek adına bakış açıları karamsardı…

Hiç iyimser bir tablo görmedim, göremedim…

Ömer Korkmaz, Konyaspor’un içinde bulunduğu duruma ilişkin bilgi verirken aslında malum olanı ilan ediyor; “Destek yoksa bizim de yapacak bir şeyimiz kalmadı, biz de yokuz” diyordu…

Kısa bir konuşmanın ardından Konyaspor sevdalılarının merak ettiği soruları meslektaşlarım ardı ardına sıraladı.

Söz dönüp dolaşıyor ve aynı kapıya geliyordu: “Destek lazım, moral lazım, bu kulübe sahip çıkmak lazım. Çıkmazsak da hep birlikte birçok Anadolu kulübünün yaşadığı kaderi yaşayacağız…”

Ömer Korkmaz’ın konuşmaları içerisinde kilit cümleler vardı.

Yalnız kaldık diyordu mesela…

Yola çıkarken nasıl heyecanlı iseler, bugün de aynı heyecanı yaşamak istediklerini ancak mevcut tabloda bunun mümkün olamadığını ifade eden Ömer Korkmaz, şehrin Konyaspor’a sahip çıkmamasından dert yanıyordu.

Hatta öyle bir cümle kurdu ki, doğrudan aktarıyorum: “Kulübün sezon sonunu getirebilmesi için ciddi bir kaynağa ihtiyaç var…” Yani Başkan, aranan kan bulunamazsa ne olacak? Konyaspor sezon sonunu görmeden iflas bayrağını mı çekecek? Şehir de buna göz mü yumacak?

En iyimser bakış açısı ile Konyaspor’un hiçbir zaman sahipsiz kalmadığını ve kalmayacağını söyleyen Ömer Korkmaz, yönetime işaret ederek, “Sahipsiz kaldık” diyordu… Yani Konyaspor değil, yönetim yalnızlaştırıldı demeye getiriyordu.

Kilit cümlelerden biri de, “Konya’nın ihracatta rekor üzerine rekor kırıyor olmasına sevinelim mi üzülelim mi bilemedik” cümlesiydi. Buradan da şehir ekonomisindeki dinamik yapının, bu şehirde kazananların bu şehrin takımını önemsemediklerine vurgu yaptı Ömer başkan.

Sporun ve özellikle futbolun reklam ve tanıtım anlamında çok kıymetli bir değer olduğu vurgusunu da yapan Başkan Korkmaz, destek için teşvik etmekle birlikte, “Bu takımın değerini, kaybedince anlayacağız” diyerek Bursaspor gibi, Eskişehirspor gibi köklü kulüplerin akıbetini hatırlattı.

Aslında şimdiye kadar anlattıklarım Konyaspor’un bilinen gerçekleriydi. Yeni olan tek bir şey vardı, o da bu yönetimin yıkık ve bıkık bir hal aldığıydı.

Bunu da nereden anladığımıza gelince…

Yönetimi adına konuşan Ömer Korkmaz, bir taraftan geleceğe dair planlar yaparken diğer taraftan da Konyaspor’un yükünü omuzlayacak, hızlı bir şekilde can suyu verecek yeni bir yönetimin gelmesinin hem takım hem de şehir adına iyi olacağına vurgu yapıyordu.

Yine bir kilit cümle daha: Konyaspor’un ismini duyan kaçıyor…

Ömer Korkmaz’ı ilk defa bu kadar karanlık ve karamsar açıklamalar yaparken görmüş olduğumu ifade etmeliyim. Bugün taraftar takımdan nasıl büyük beklentiler içerisindeyse, yönetim de Konya’dan öyle büyük beklentiler içerisinde. Beklenti büyük olunca, hayal kırıklığı ve hüsran da büyük olmuş.

Nihayetinde Konyaspor’un niye olağanüstü genel kurul kararı aldığı apaçık ortada. Para oyunu bozuyor.

Olağanüstü genel kurulda da yeni bir liste çıkmaz ve mevcut yönetim devam etmek durumunda kalırsa, benim anladığım kadarıyla kimsenin ah Konyaspor vah Konyaspor demeye hakkı olmayacak. Şehir neyi hak ettiyse o yaşanmış olacak.