Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Kosova’dan Makedonya’ya-1

Kosova’dan Makedonya’ya-1

Senelerdir onca ülke gezmiş, bunlar arasında Osmanlı İmparatorluğuna bağlı olan birçok yeri de görmüştüm Ancak Orta Avrupa’nın bağrında olan ve sonradan devlet olan Kosova ve Makedonya’yı görmemiştim. Bir vesile ile geçen hafta sonu görme şansını yakaladım.

Dünyanın en iyi havayolu şirketi THY da sabah erkenden yerimizi alıyor, uçuş öncesi yine dünyanın en iyisi İstanbul Havalimanı THY CIP Lounge de ağırlanıyoruz. O Kadar ki, dünyada eşi benzeri yoktur. Hava biraz soğuk ve yağışlı olsa da karşı tarafta yoğun sis sebebiyle uçağımız biraz geç kalkıyor. İlk uçuşumuz Kosova’nın merkezi Priştine ’ye. Bir yolculuğa çıkmadan önce o ülke hakkında epey malumat toplar, bu seyahatimde de olduğu gibi kalacak ve gezilecek yerleri önceden ayarlarım.

Uçakta yanında Üniversitede talebe 20 ve 22 yaşında Ürdünlü kardeşler var. Onlarda bizim gibi kadim toprakları ziyarete gidiyorlar. Onlarla tarihte bir yolculuk yaptık. Erkek kardeş hukukçu ve Türkiye’de Yüksek Lisans çalışmasını yapmak istiyor ve Ülkemden överek bahsediyor. Sis içinde zor da olsa Priştine Havaalanına iniyoruz. Heyecanım dorukta zira bir zamanlar Osmanlı topraklarının bir parçası olan kadim yerlerin, tarihi, kültürü, sosyolojik yapısı, Ülkeme ve bize bakışını göreceğim.

Nihayet Kosova’dayız. Bizden 2 saat geride oldukları için güneş yeni doğuyor. Havaalanı çok yeni, bir Türk şirketi tarafından inşa edilmiş. Bir taksiyle merkeze geçsek de, kalacağımız yer henüz hazır değil. Geçici süre kalacak bir yer arıyor, kalacağımız yerin yakınında, levhasında Sarajevo (Saraybosna) Restoran yazan yere giriyoruz. Sahibi Bir Kosovalı bir Türk, çalışanlardan biri Sırp-Türk melezi, birisi de Tokatlı bir Türk ve Kosovalılar. Kendimizi tanıtınca bağırlarına basıyorlar. Kahvaltı ve çay bir arada.

Priştine 250 bin nüfuslu bir şehir. Hava güneşli, ancak soğuk. Odamıza yerleştikten sonra ilk tura başlıyoruz. Şehrin tarihi merkezine pek dokunulmamış. Sanki Kütahya veya Bursa gibi şehirlerin küçük bir modeli. Öyle de olsa son 5-10 senedir hızla bir değişim söz konusu imiş. eski şehir kültür ve tarihini muhafaza ederken, çevrede yeni ve de oldukça yüksek binaların inşası çoktan başlamış bile. Bu arada Türk firmalarından birinin 4-5 sene önce bitirdiği hem de lüks 2 bin dairenin tamamı satılmış.

Burada ortalama aylık gelir 500 Euro kadar, bu parayla geçinilebiliyor, 300 Euro ya iyi bir ev kiraya veriliyormuş. Elbette çok daha yüksek standartta hayat da var. Birçoğu bu hayatı illegal yollardan karşılıyor deniyor. Bu durum normal sayılsa da uzun seneler savaşın etkisinde bu gibi küçük yerlerde böyle olaylar normal bulunuyor. Yeri gelmişken hatırlatalım ki, Kosova 1999'da Birleşmiş Milletler kontrolü altında, 2008'de Sırbistan'dan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti. Mart 2020 itibarıyla 97 ülkece tanındı. Kosova'nın bağımsızlığını tanımayan Sırbistan, bölgeyi kendisine bağlı Kosova ve Metohiya Özerk Bölgesi olarak kabul ediyor, bu sebeple de zaman zaman savaş durumuna gelecek kadar problem yaşıyor. Buna rağmen Sırp-Türk-Arnavut Kosovalılar barış içinde yaşamak istiyorlar.

Kosovalılar daha çok Müslüman Arnavut, Sırp, az Boşnak ve Türklerden Mütevellit. Bize son derecede müspet tavır ve sıcak yansımalardan anlaşılıyor ki, halen Osmanlıyı unutmadıkları gibi bir Osmanlı gibi yaşadıklarını ve yaşattıklarını rahatlıkla ifade edebilirim. Bizim unuttuğumuz değerleri çoğunlukla onlar yaşatıyor, bunun için de hiç de aşağılık kompleksine kapılmıyorlar.

Çoğunluğu Arnavut oldukları halde, neredeyse tamamı Türkçe biliyor ve konuşuyor. Daha da ötesi kendilerini Türk olarak kabul ediyor, İslam dinini en derinlemesine yaşatmaya çalışıyorlar. Sırp x Türk melezi Abdurrahman “annem Hristiyan Sırp olduğu halde, ben babamın dini İslam’ı seçtim, zira İslam gerçek bir dindir ve yaşatılması gerekir diye düşünüyorum” diyor.

Sokakta hemen herkes ya tamamen Türkçe biliyor, ya da anlıyor. Yemekler, şarkılar tamamen bizim gibi. Bu haliyle bile insanı memnun etmeye yetiyor diyebilirim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR