Haftaya yine sıkıntılı konularla giriyoruz
Haftanın ilk yazısında yine sizlerden gelen ve inanın bugüne kadar hiç duymadığım görmediğim konulara değinerek başlayacağım bizleri bu konuda bilgilendiren yönlendiren tüm gönül dostlarına ve samimi okullarımıza huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum.
Bakın yılda bir defa bile zor ayaküstü kaldırımda karşılaştığımız selamlaştığımız bir dostumuz ne diyordu:
YouTube Camii
Abi… Merhaba…
Ben Doğanlar Mahallesi’ne komşuyum. Bizim evde Doğanlar Mahallesi içinde bulunan caminin ezanı net bir şekilde duyuluyor…
Önceleri bir müezzin öyle bir ezan okuyordu ki dinleyenler dehşete düşüyordu…
Sonraları bu durum biraz daha devam etti…
Onun yerine ezanı okuyanlar da ondan daha kötüydü…
Az çok makam bilen biri olduğumu düşünüyorum… Ama okudukları ezanın herhangi bir makamı yoktu…
Sanırım mahalle sakinleri duruma müdahale etti ve sonunda bu iki kardeşimiz ezan okumaktan azledildi zannımca… Eğer izne çıkmadılarsa mahallenin kulakları hala tehlikededir…
Ama değil de aynı şekilde devam edecekse bu durum sıkıntı eskisinden daha büyük…
Ezan Youtube’dan okunuyor… Umarım reklam engelleyici kullanıyorlardır… Yoksa arada uygunsuz reklam falan dönerse durum daha da sıkıntı demektir…
Gerçi indirip, dinlettirdiklerini düşünüyorum… Neyse abi, son olarak söylemek istediğim şu. Geçtiğimiz günlerde Diyanet’in bütçesine ek istediler… Haklarıdır laf edemem ama bir camide ezanı okutacak adam bulamıyorlarsa niye para istiyorlar ki? Parayı Youtube’a reklam bütçesi olarak yansıtırlarsa en azından tebliğ yapabilirler ve birçok gayrimüslimin Müslüman olmasının yolunu açabilirler…
Gerçi bizdeki olanları da görüyoruz ama neyse…
BELEDİYE OTOBÜSLERİNİN TEMİZLİĞİ
Bir okurumuz da üç dört kare video ve fotoğrafı atıyordu.
Sonra da şöyle diyordu:
Abi Kalfalar-Uzunharmanlar-Kurtuluş-Aymanas-Yaylapınar-Süleymaniye hattında çalışan otobüsten görüntüler. Abi benim kimseyle bir derdim yok, alıp veremediğim yok ama insanlarımız artık en iyisine, en güzeline layık. İnşallah uyarımla kimseyi de üzmemişimdir ama görüntü gerçekten can sıkıcı idi.
MİLLİ EĞİTİM NET OLMALI, ANLAMADIM
Geçtiğimiz hafta içerisinde Erbil Koru Anadolu Lisesinin isminin değiştirileceği konusunda bir okurumuz dahası bu okulun mezunu bir dost bizi uyarmış ve okurumuzun bize gönderdiğini aynen yayınlamıştık. Bunun üzerine İl Milli Eğitim Müdürlüğü şöyle bir açıklama yapmış;
“Sayın Uğur ÖZTEKE- Pusula Gazetesi Köşe Yazarı
13 Eylül 2018 tarihli köşe yazınızda, bir okuyucunuzun size iletmiş olduğu bilgiler doğrultusunda, Erbil Koru Anadolu Lisesinin isminin değiştirildiğini ifade etmektesiniz. Öncelikle bu eksik bilginin, asılsız bir iddiayı ortaya çıkardığını belirmek durumundayız.
Erbil Koru Anadolu Lisesinin eski binası, toplamda 22 derslikli olup ihtiyaca karşılık veremeyecek bir duruma gelmişti. Yeni eğitim öğretim yılına burada devam edilmesi durumunda, “ikili eğitim”e geçmek kaçınılmaz bir sonuçtu. Oysa Milli Eğitim Bakanlığımızın, tüm okullarımızın “normal eğitim”e geçmesi konusundaki çalışmaları ve hedefleri herkesçe malumdur.
Bakanlığımızın bu hedefi doğrultusunda, konuya çözüm olarak yeni yapılan 40 derslikli bir okul binamıza, Erbil Koru Anadolu Lisesini taşıdık. Böylece okulumuzu hem yeni bir binaya hem de imkânları daha geniş bir ortama taşımış olduk. En önemlisi de “normal eğitim”in devamını sağladık.
Bu işleyişte merhum Erbil Koru’ya ne zerre miktar bir saygısızlık mevcuttur ne de isminin silinmesi söz konusudur. Böylesine makul ve olumlu bir adımı, ters yönden ele alıp sizler gibi kamuoyunu aydınlatan ve tecrübeli gazetecilerimize aksettirmek, iyi niyetli kişilerin yaklaşımı olarak kabul edilemez.
Net bilgilerin olmadığı bu gibi durumlarda, Müdürlüğümüze başvurularak sağlıklı bilgilerin alınmasını daha ahlaki bulduğumuzu da belirtir, çalışmalarınızda kolaylıklar dileriz.”
*****
İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bu bilgisi ve aydınlatıcı açıklaması için teşekkür ederiz. Yalnız bir şey aklıma takıldı dahası sinirlendim de konu eğitim olduğu için görmezden, anlamamazlıktan geleceğim. Böyle durumlarda bize ulaşan her bilgiyi Milli Eğitim’e sormak daha ahlaki olacakmış, nasıl bir ahlak anlayışı anlayamadım yani. Bu bizim güzel milli eğitim daha önce okulların adını velilerin isyanlarına bile dinlemeden değiştirmedi mi? Belki yetkilileri unutmuştur hatırlatayım.
Benim mezun olduğum on binlerce mezun veren şehrin göbeğinde Şemsi Tebrizi’nin dibindeki 19 Mayıs İlkokulu nerede şimdi? Yoksa yine ahlaksızlık mı yaptım?
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Nasip" deyip kabullenmek, "kısmet" deyip avunabilmek... Sonra "hayırlısını" dilemek ve en güzelidir belki de hiç gelmeyeceğini bilsek de güzel günleri beklemek!...
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Nalçacı caddesinde kısa süreli de olsa dörtlüleri yakıp yolun en sağında park etmiş araçların yanına ikinci sıra park etmediğimiz zaman daha iyi adam oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.