Referandum: Halkın aklı her şeye çözüm buluyor, ah bir de kulak veren olsa! Bu orijinal fikirlerden birkaçını sizlerle paylaşmak istiyorum: Meselâ deniyor ki, halk sadece milletvekillerini seçmiyor. Muhtarları, İl Genel Meclisi Üyelerini, Belediye Başkanlarını, Belediye Meclis Üyelerini de bütün Türk halkı seçiyor. Yani milletvekilleri gibi Türk halkını bunlar da temsil ediyor. Bir yasal düzenleme yapılsa da, mecliste mutabakat sağlanamayan konularda sadece bunların oy kullandığı referandumlar yapılsa. Bunun adı “Yerel Referandum” olsa. Herkesi birden sandığa götürmeden her yıl birkaç kez “ Yerel Referandum” yapılabilir. Ayrıcalıklı konularda yine eskisi gibi “Genel Referandum” yapılsın, derler. Hatta bu “Yerel referandumlarda” halkın temsilcilerine birden fazla soru da sorulabilir. Elbette ki, bu sorular önceden halka duyurulmuş, referandumdan önce halkın bunları yeteri kadar araştırmasına ve tartışmasına fırsat ve zaman tanınmış olmalıdır, derler.

Bu fikre ben de katılıyorum çünkü: Halkın kesinlikle “ak” diyeceği bazı konulara muhalefetin veya az sayıdaki etkili kişinin yıllarca “kara” demesi ülkeye zarar veriyor. Bunlardan bazılarının hep söyleyegeldiği “Halk cahildir, Halk bilmez” bahanesi de artık bu çağda geçersizdir. Halkın adına yerel temsilcileri “evet”- “hayır” oyu kullandığında, uzun zaman gündemi meşgul eden, gereksiz tartışmalar da ortadan kalkmış olur. Böylece hem hantallığıyla bilinen kamu yönetimi biraz daha hızlanmış, hem de katılımcı demokraside daha ileri adımlar atılmış olur. Örneğin “Ülke eyaletlere bölünmeden, Amerikan tipi bir başkanlık sistemini istiyor musunuz?” sorusuna bir hafta içinde halkın cevabı alınmış olur.  

 Akıllı Senet: Özel bankalar, bono senetlerini kredi teminatı olarak kabul etmiyor. Tahsil için aldıklarında da çek gibi kolay tahsil edemiyorlar. Bu günkü bono senedi devrini tamamlamıştır. İlgili Bakanlık bankalarla görüşerek, senet şeklini bankaların kabul edeceği, akıllı senet durumuna getirirse (Barkotlu veya kare kotlu senet), ticaretin önünü biraz daha açmış, Ak Parti hükümeti de ülkeye bir eser daha kazandırmış olur, deniyor. 

Gıda fiyatları: Bazı gıdaların üretici fiyatlarıyla perakende fiyatları arasında çok fark var. Ama bu işi hiç bilmeyenlerin yanlış yorumları sıkıntıya yol açıyor. İşin içinde olanlar diyor ki,“ Bu sorunu çözmenin yolu esnafı - tüccarı suçlamaktan, karalamaktan değil, devletin üretimi arttırıcı önlemler almasından, bir de rekabet ortamını canlı tutmasından geçer. Tüccarı, esnafı açgözlü, tamahkâr gibi takdim edenler, bütün sorumluluğu onlara yükleyenler, o işleri gelsin kendisi yapsın, yasak mı var? O takdirde yine böyle mi konuşacak görelim” derler.   Ayrıca, “Fiyatları düşürmenin bir yolu da, internette bir tüketici sitesi açıp, her ilde, her malın nerelerde daha ucuza satıldığını halka sürekli duyurmaktır. Medya yoluyla böyle bir sitenin var olduğu da halka sürekli duyurulmalıdır.  İsteyen firmalar gün içindeki satış fiyatlarını her sabah bir merkeze bildirir. Her semtten, en düşük fiyatları bildiren üç-beş firma seçilir. O günkü fiyatlarıyla birlikte bu firmalar hemen yayınlanır. Devlet, mafyaların bu faaliyeti engellenmesine mani de olursa, bir süre sonra daha ucuza satma yarışının başladığı görülecektir, ” derler.

Dünya Kadınlar Günü: Analarımız, halalarımız, teyzelerimiz, ablalarımız, eşlerimiz, kız kardeşlerimiz, kız evlatlarımız, canlarımız, baş tacımız, kadınlarımız onlar. Ruh hastası erkeklerin zararından korunma konusu  üzerinde çok durmalıyız. Yoksa bunların cinsiyeti erkektir diye tüm erkekleri, kadınlar üzerinde bilinçli ve sistemli bir hegemonya kurmuş düşman taraf gibi takdim etmek yanlıştır. Erkekler, tarihin hiçbir döneminde sosyal yapı böyle olsun diye organize bir çalışma yapmamıştır, şimdi de yapmıyor. Sosyal yapının böyle olması yaratılışla da ilgilidir. Akrabalık bağlarını tekrar güçlendirmeliyiz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, dayanışma amaçlı geniş akraba toplantılarını özendiren, destekleyen bir proje geliştirebilir. Kadınlar gününün, halkımıza ve tüm insanlığa mutluluk vesilesi olmasını diliyorum. Allah’a emanet olunuz.