Rahmet bir yandan yağıyor bir yandan da eriyor. Ey büyük Allah’ım sen bu dengeyi nasıl da güzel ayarlıyorsun. “Yandık” dedik, “dondurdun”… “Donduk, yorulduk” dediğimiz anda güneşi çıkartıp lodosu estiriyorsun.

Bizler ne kadar aciz olduğumuzu aslında her saniyede görüyoruz da bir türlü anlayamıyoruz.

Şimdi yazımızda nereye geleceğimize yavaş yavaş giriş yapalım.

Çarşamba günü Yunus Emre Mahallesinden hem yerel siyasetçi hem de hukukçu bir dostumuz şu fotoğrafları bize gönderiyordu;

……….

Dostumuz sonrada şöyle diyordu;

“Uğur abi bunlar bu sabah ki kar temizleme çalışmasının sonuçları (!).                       

Allah seni inandırsın yürüyerek evden çıkılmıyor. Araçların çıkması ya da tekerin dönmesi mümkün değil abi”….

……………

Doğrudur…

O ilk kar yağdığı günden bu yana belediyelere el birliği ile saldırdık.

Niye özel firmalarla kuruluşlarla koordine olmadılar diye.

Meğer olmuşlar ama yetmemiş.

Bir de konu şu imiş. İş makinesi var da kullanacak adam yokmuş.

Yani bizim bilmediğimiz operatörlük meğer mumla aranan bir iş imiş.

Aynı anda el ayak ve gözün profesyonel olması gerekiyormuş.

Mesela yine bir sokakta bir anlık gafletin kaç araca maddi zarar verdiğini de biliyoruz.

Sonuçta bu işin ustasını bulmak zor. Ustanın da gönlüne göre iş yapması daha zor. Çünkü artık belediye personelinin mesai ve zaman kavramı kalmamış. Personel direksiyon başında kestirip uykusunu almaya çalışır halde.

Bir de bu çalışanların donma gibi riskleri var.

Allah hepimize ecir sabır güç kuvvet versin.

Biz bilemeyiz ama hadi biraz daha dişimizi sıkayım çoğu gitti azı kaldı gibi bir durum var sanki.

Tabii bu arada her geçen gün hepimiz daha da tecrübe sahibi oluyoruz.

TEİAŞ MI MEDAŞ MI?

Malum elektriklerin kesilmesi ile iletişim televizyonları bırakın eksi onlarda donuyoruz. Valilik elektrik kesintisinin gerekçesini TEİAŞ olarak açıklamıştı. Şimdi görüyoruz ki MEDAŞ müdahale ediyor. Gerçi vatandaş için bunlar lüzumsuz ayrıntılar.

Artık hiç kimse gerekçesi ne olursa olsun elektrik kesintisi gibi bir mazereti kabullenmiyor.

O elektriklerin gittiği anda bir dost bürokratımız şöyle diyordu

“Selamünaleyküm.

Hayırlı akşamlar abi.

Beyşehir’de kaç saattir elektrik yok. Köylerde su elektrik yok. Hayat felç. Millet donuyor. Elektriksiz yaşanmıyor. TEİAŞ, MEDAŞ ne zaman adam olur abi?

Abi yazık bu millete. Fatura ödemezsen anında elektrik kesilir.  Şu hale bakın abi. 

Babam köyde susuz ne yapıyorsun baba? dedim.

Tabi eski toprak.

“Sobanın üzerinde tencerede kar eritiyoruz” dedi.

Uğur abi babam 70 yaşında kalp hastası abi.”

…………..

Bilmem anlatabildik mi?

İL GENELİNDEN NE ANLAŞILIYORSA

Sayın Valimiz Yakup Canbolat Bey, OHAL Valisi olmasına rağmen şehrin insanının nabzını çok iyi tutuyor. Siyasi dengeleri koruyor görevini de eksiksiz olarak yerine getirmenin gayreti içerisinde. Ancak bize ulaşan bilgilerden anlıyoruz ki her yönetici aynı şekilde düşünmüyor. Mesela son kar yağışında bize anlatılanlara göre Sayın Valimiz engelliler ve hamile bayanlar için “İl geneli bir gün izinli sayılmaları” demiş. Hamile bir bayan memur bu duyum ile o gün Konya’dan görevli olduğu ilçeye gitmemiş. Ve ertesi gün göreve gelmediği için zor durumda kalmış. Hamile bayan memur haksız da olabilir. Ama devlet işi bu tolerans nereye kadar onu da herhalde bağlı olduğu kurumun en yetkilisi ayarlayacaktır.     

Nereden bakarsanız bakın bu işler zor ve sıkıntı işler..

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Zor iş, zamanında yapmamız gerekip de yapmadığımız, koIay işIerin birikmesiyIe oIuşmuştur.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bir iddiamızı belgelerle şahitlerle güçlendirdiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz