Haşmet Okur ve diğerleri
Şu günlerin kıymetini iyi bilmeliyiz. Çok iyi idrak etmeliyiz. Herkes kendi üzerine düşen dersi de çıkarmalı. Mesela şu aşağıda paylaşacağım olayı ben de dün sabah bir grup dostun kurduğu whatsapp grubundan okuyunca öğrendim.
Bilmiyordum öğrendim.
Eğer benim gibi bilmeyen okurlarımız varsa bilsinler belki akıllarının uçlarında kalır onlara da gün gelir fayda sağlar düşüncesi ile de sizlerle paylaşmak istedim.
Yavuz Sultân Selim Han Hazretlerine, Hristiyan’ın biri sekiz sene hizmet etmiş.
O kadar güzel hizmet etmiş ki, ancak o kadar olur. …
Yavuz Sultân Selim Han bir gün çağırmış, demiş ki:
– Bak, seni azâd edeceğim, sana para da vereceğim.
Padişâh sözü de veriyorum. Bana doğruyu söyle, en ufak bir zarar görmeyeceksin…
– Buyur sor Padişâhım! diyor.
Yavuz Sultân Selim Han;
– Benim Peygamberim Sallallâhû teâlâ aleyhi ve sellem buyuruyor ki; bir Yahudi ve bir Hristiyan size hizmet ederse, fırsat buldukları an, size hıyânet ederler! Sende hiçbir hâinlik görmedim ama yaptığın bir ihânet varsa ben bileyim de, Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimizin mucizesini gözümle görmüş olayım, söz veriyorum, zarar görmeyeceksin!
– Padişâhım… Sekiz senedir sana getirdiğim abdest suyuna, işemeden getirmedim!
Sultân Selim Hân da bunun üzerine der ki: Allahü tealaya yemin olsun ki, senin getirdiğin abdest suyu ile hiç abdest almadım! Haydi, serbestsin, git…
.........
Çıkartmamız gereken ders “Müslüman uyanık olmalı”
NİŞANTAŞI SADABAT SOKAKTAKİ O KADIN
Dün sabah yine bize inanan güvenen bir okurumuz şu aşağıdaki fotoğrafı attıktan sonra altına da şunları yazıyordu
"Abicim, Nişantaşı mahallesi Sadabat Sokaktaki bu parkta 70 küsür yaşındaki bu kadın 15 güne yakın bir süredir parktaki oturakların üstünde geceleri yatmakta gündüzleri ise yine burada oturmaktadır.
Buradaki vatandaşlar kendisine yardım etmeye çalışmaktadırlar. Ama kadının zorunlu ihtiyacı tuvalet ve banyo işi sıkıntılı, nasıl gideriyor bilinmemekte.
Vatandaşlar durumu polise bildirmişler. Kadının kimliği yok. Polis de hiç bir şey yapamamış. Yani kadın ortada kalmış vaziyette. Vatandaş vicdanen çok huzursuz. Bu kadını göre göre ne yemek yiyebiliyor ne de geceleri uyuyabiliyorlar.
Bu konuda sizlerin aracılığı ile bu kadıncağızın devletimiz ve yetkililer tarafından kurtarılmasını rica ediyoruz"...
............
Artık bugün, yarın aynı okurumuzdan bu kadıncağızın kurtarıldığına dair müjdeli haberi büyüklerimizden de bekliyoruz.
HAŞMET OKUR VE DİĞERLERİ
Bu başarısız darbe girişimin ardından devlet ve hükümet yetkilileri belki de yıllardır yapılmayan, yapılamayan çalışmayı süratle yapıyorlar. Bizler de duyduklarımız ile gördüklerimiz ile şoklardayız.
Ama Allah inandırsın “şok” kelimesi az kalıyor zaman zaman halimizden iğreniyorum.
Bu görevden alınma ya da uzaklaştırmalar içerisinde bir de resmi yasal emeklilik durumları var. Ama bu günde bir dilekçe elle ayrı yere çekiliyor.
Mesela dün yine bir yerde Büyükşehir'de başta Genel Sekreter Haşmet Okur olmak üzere bazı emeklilik kararları görev değişiklikleri konuşuluyordu.
Düne kadar bu insanların önünde kırk takla atanlar bugün bacak bacak üstüne atmış cigarasının dumanını zafer kazanmış komutan keyfi ile sağa sola doğru üflerken en yüksek perdeden de arkalarından sallıyordu.
Çok açık ve net söylüyorum.
Haşmet Okur Beyin makam odasına görevi süresince yılda bir defa ya girmişimdir ya da girmemişimdir. Sayın ortalamaya vurun bu rakam iki yılda bire bile gelmiyor.
Sohbetlerde Tahir Başkanı, Belediyeyi bu kadar düşünen israf konusunda bu kadar pinti bir adam ne gördüm ne bilirim. Makam odası Büyükşehir'in en bakımsız, en rüküş odası, makam arabası ise görev arabalarının içinde en demode olanı idi.
Bir insan kendi parasını korur ama belediyenin parasını bu kadar mı korurdu?
Haşmet Okur denildiği zaman ilk aklıma bu geliyor.
Ancak şimdi arkasından yapılan sallamaları işittikçe Tahir Başkan’a bile kızıyorum.
Böyle bir ortamda bu emeklilik dilekçesi asla kabul dahi edilmemeliydi.
Her şey bizler için bir imtihan.
Tekrar söylüyorum iki yılda bir gördüğüm insan için yanılabilirim de.
Ama bildiğim bir şey; bu işin zamanlaması gerçekten üzücü olmuş.
Biz faniler yaptıklarımızın hesabını en iyi ihtimalle yarın Cenab-ı Allah'ın huzurunda verirken kul hakkını asla ama asla unutmamalıyız.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Açgözlülerden dürüstlük, soysuzlardan vefa bekleme.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bayanlarımız araç kullanırken sol ellerinde sigara ile kollarını camdan dışarı sarkıtmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.