HER ŞEYİN BİR BEDELİ VARDIR
12 Şubat, Kahramanmaraş’ın kurtuluş günüdür.
Ben de bu güzel günde doğduğum için kendimi şanslı görüyorum ve mutlu oluyorum.
Bu vesile ile yaş konusunda da haddi aştık. Bundan sonrasını da Allah bilir.
Kendimi bildim bileli, hep karşılayacağımız yılın daha iyi olacağını ümit ederek geçirdik zamanımızı. Peki karşıladığımız yıllar bir öncekinden daha iyi oldu mu, olmadı. Bu defa karşılayacağımız yeni yılın hayalini kurduk.
Neticede şunu anladım.
Bu coğrafyada bize rahatlık yok.
12 Şubat’ta neyi kutluyor Maraş’lılar?
Maraş’ı işgal eden Fransız’ları mağlup ederek şehirlerini kurtardıkları için kutlama yapıyorlar.
Peki Fransız’ların ne işi varmış Maraş’ta?
Binlerce kilometre ötelerden gelerek Maraş’ı işgal etmesinin gerekçesi neymiş?
Şimdi Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili ahkam kesiyor.
“Bir an önce çıkın” diyor Fransa Cumhurbaşkanı.
Peki sen Maraş’tan, Antep’ten, Urfa’dan, Adana’dan neden çıkıp gitmedin?
İster kabul edin, ister kabul etmeyin.
Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı’nın küllerinden doğmuştur. Bizdeki bazı enteller Osmanlı’yı reddetmiş olsalar da Avrupa öyle görmüyor.
Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı’nın bakiyesidir ve bir gün yeniden Osmanlı şahlanabilir. Bu ihtimalden dolayıdır ki, bizimle hep uğraşacaklar.
Hem dışarıdan, hem de içeriden uğraşacaklar.
Dışarıdakini anlıyorum da, içeridekiler neyin peşinde?
Vatana ihanet etmenin nasıl bir gerekçesi olabilir ki?
Sarı öküzü feda ettikten sonra hiçbir pişmanlık fayda getirmez artık. İçeridekiler sarı öküzü verdikleri zaman her şeyin iyi olacağını sanıyor. Sanıyorlar ki kendilerini rahat bırakacaklar.
Her şeyin bir bedeli vardır.
Osmanlı’nın torunları olmanın da bedeli budur.
Ülkemizi işgal eden Avrupalı devletler, yedikleri tokadın acısını unutmamışlar belli ki. Kuyruk acıları var.
Ama korkunun ecele faydası yoktur.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.