Yerel seçim süreci hız kazanmıştı.

Herkesin dikkati seçim meydanlarına, parti ve adaylara çevrilmişti.

Kimsenin dikkat etmeyeceği düşünüldü.

Ve 28 Mart saat 17.00 itibariyle Konya’da önemli bir kurumun önemli bir daire başkanlığına ilginç bir atama gerçekleştirildi.

Olabilir, bu tür kurumlarda atamaların zamanı, saati planlanmaz.

İhtiyaç duyulmuş, atama gerçekleştirilmiştir.

Eyvallah.

Böyle düşünmek birazdan açıklayacağımız ayrıntıyla birlikte makul olmaktan çıkacak.

Bekleyin, sabredin.

“Heybedeki turp”u hemence vermek olmaz.

Bu atamaya konu kişi daha önce de Konya için önemli sayılabilecek ve Valilik bünyesinde idare edilmesi planlanan bir merkeze müdür olarak düşünülmüştü.

Ancak göstergeyi beğenmeyen kişi tekrar eski kurumuna dönmüştü.

Heybedeki turpu merak ediyoruz değil mi?

Daha fazla merak ettirmeyeyim sizi.

Yeni Büyükşehir Yasası uyarınca 28 Mart 2014 saat 17.00’da mülga hale gelen Konya İl Özel İdaresi’nde gerçekleştirilen bir atamadan bahsediyoruz.

Elimizde bulunan atama kararına göre atama 28 Mart 2014’te gerçekleştirilmiş.

Atanan kişi M. K.

İnanmayan olur diye atama kararının tarih ve sayısını da yazalım.

28.03.2014-26224486-903.02.01-7220 sayılı atama.

Edindiğimiz bilgilere göre atama ve onay resmi e-içişleri sisteminde elektronik imzalı imiş.

Bu atama ile ismini kodladığımız şahsa müthiş bir imtiyaz sağlandığını da görmeliyiz.

Artık bu “makam”ın maaş göstergesini beğeniyordur.

Konuyla ilgili önceki gün birçok kişiyle telefonda görüştük.

Yine edindiğimiz bilgilere göre onay mercileri atamayı gözü kapalı onaylamış.

İmdi durup sormalı: Bu atama mülga olması kesinleşmiş ve hatta mülga pozisyona gelmesine saatler kalmış bir kurumda niçin gerçekleştirilir?

Bu atama gerekliyse niye bir hafta, bir ay önce yapılmaz da yangından mal kaçırırcasına son gün olur bu işler?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan o Cuma günü ses kısıklığından dolayı Konya’daki mitinge katılamamıştı.

Başbakan Erdoğan’ın ses kısıklığına karşı iksir olarak bal ve turptan oluşan bir karışım önerilmiş.

Aynı şeyi bize de önerecekler çıkabilir.

Bu atamaya karşı vicdanlarımızı susturmamızı önerenler olabilir.

Vicdanlarımızı susturup turpu bal ile karıştırarak şifa aramamızı önereceklerdir muhakkak.

Ancak Konya’daki atama dolayısıyla bizim vicdanlarımızın sesinin kısılacağını düşünmemek gerekiyor.

Bu atamayı ne Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ne Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ne AK Parti Konya İl Başkanı Ahmet Sorgun ne de Konya Valisi Muammer Erol’un vicdanının kabul edeceğini düşünüyorum.

Pek tabii ki, o mülga kurumun devredildiği Konya Büyükşehir Belediyesi’nin değerli Başkanı Tahir Akyürek’in de kucağına bırakılan bu atamaya karşı sesinin kısılacağını düşünmek saçma olur.

Bu heybedeki turpun gereği yerine getirilmeli.