Çanakkale Savaşı’nda

bilinmeyen acı gerçek

• Tarihçi Caner Arabacı: “Çanakkale Savaşları’nda savunma planları, Alman subaylar tarafından Berlin’de kasıtlı olarak İngiliz birliklerinin karaya çıkmasına imkân sağlayacak şekilde yapıldığını bilmemiz gerekir. En fazla 10 bin kişi kayıp verecek iken 250 binin üzerinde askerimizin şehit olması kaçınılmaz olmuştur.”

Yakın çağ tarihçilerimizden Prof. Dr. Caner Arabacı, Çanakkale Ruhu’nu anlatırken gizli kalmış önemli bir gerçeği dile getirdi.

Bilmemiz gereken o gerçek şu:

“Çanakkale Muharebelerinde savunma planları müttefikleri batı “Avrupa” cephesinden uzak tutmak isteyen Alman subaylar tarafından Berlin’de kasıtlı olarak İngiliz birliklerinin karaya çıkmasına imkân sağlayacak şekilde yapıldığını biliyor musunuz? Savaşın çok uzun sürmesinin ve bizim çok kayıplar vermemizin sebebi esas olarak budur.

Türk kurmayının fikri alınmamış, daha sonra planlar öğrenildiğinde yapılan itirazlar red edilmiş, hatta itiraz eden subaylar görevden uzaklaştırılmıştır. Bu planlar savaş sırasında Türk subaylar tarafından cebren değiştirilmeseydi daha o zamandan İstanbul belki düşebilir ve Osmanlı’nın işi o tarihte (1915) ebediyen biter, geriye ne İstiklâl Harbi ne de Cumhuriyeti kuracak şartlar oluşmayabilirdi. Fakat ne çare ki belki toplamda en fazla 10 bin kişi kayıp verecek iken 250 binin üzerinde askerimizin şehit olması kaçınılmaz olmuştur. Olay tamamen hatalı ve kasıtlı planlamadır.

Çanakkale savunması düşmanın İstanbul’a girişini 3 yıl geciktirmiş. Anadolu direnişi için zaman ve Balkan mağlubiyetinden sonra orduya moral kazandırmış ve hatta Rusya’da Bolşevik ihtilalinin yapılabilmesinin önü açılmıştır. Eğer İngiliz donanması Karadeniz’e çıksaydı Millî Mücadele’de bize sürekli silah takviyesi yapan Bolşevikler de hiç var olamayacaktı. Zira emperyalist İngiltere’nin Bolşevikleri değil Çarı destekleyecekleri kesindir.

Çanakkale’nin önemini buradan da kavrayabiliriz.

Şehitlerimizin aziz ruhları şâd olsun.”

Konyalı Komutan Miralay Tâlat Bey

Tarihçi Caner Arabacı, “Konyalı komutan Miralay Tâlat Bey’i Çanakkale Zaferi’nin en önemli komutanlarından biri olarak rahmetle anmamız lâzım.” diyor.

18. topçu kumandanı olan ve Çanakkale kahramanlarında biri Miralay Talat Bey’i Caner hoca, bize şöyle anlattı: “Deniz muhaberelerinde 18 Mart 1915’de sona eren deniz zaferi sırasında bütün topçu merkezlerini idare eden Konyalı Miralay Tâlat Bey de, ufak tefek bir adam. Fransızca ve Almancası mükemmel. Ağır topçu atışlarını idare ediyor ve o topçu atışlarının sonucunu hepimiz biliyoruz; daha girişte yenilmez dedikleri Armada, yâni İngilizlerin 14, Fransızların 4 savaş zırhlısından üçte birini kaybediyor biliyorsunuz. O bu kayıpta emeği olan ve saldırıları geri çeviren kumandanlardan birisi Konyalı Miralay Tâlât Bey.

Miralay Talat Bey, 5 Temmuz 1934’de vefat etmiş. Musalla Kabristanına gömülmüş. 1968’li yıllarda Konya’dan bir gazeteci yazarımız anlatmış. Miralay Talat Bey’le ilgili hatıralarını ve bu bilgiyi de oradan aldım.

Harbiye’den mezun oluşu 1880 sonları. 1930’lu yıllarda 70 yaşın üzerinde. O ileri yaşına rağmen askerliğin verdiği bir yapıyla dinç idi diyor. Konya içinde saygı görürdü ve ismi anılınca durulurdu diyor. Yazılmış bir hatıratı yok.

MEHMETÇİK: “DÖVÜŞTÜK İŞTE..”

Caner Hoca, Mehmetçiğin ruh halini şu satırlarda dile getiriyor:

“Mehmetçiğin ruh iklimine girmemiz lâzım. Mehmetçik çok uzun konuşmuyor, çok uzun anlatmıyor. Ben diyor “Allah için, vatan için yaptım ne yaptıysam” diyor. Birilerine kahramanlığını göstermek için, övünmek için, gururlanmak ve kibirlenmek için yapmadığını söylüyor. Mehmetçik, Çanakkale’de ne yaptınız sorusuna “dövüştük işte” kısa cevabını veriyor. Keşke bunlar yaşlandığında, ileri yaşlara geldiklerinde onların hatıralarını derleyebilseydik, kayda alabilseydik.”

YARIN: Haçlı İttifakı ve Sion Katır Birlikleri