HİLÂLLE HAÇIN SAVAŞI Çanakkale’den 15 Temmuz’a… (4)
İsrail Devleti’ne giden
yol Gelibolu’dan geçti
- Sion Katır Birliği “Çanakkale’de ne arıyordu?” sorusuna verilecek tek bir cevap var. O da İsrail Devleti’nin temellerinin Gelibolu’da atılıyor olmasıdır.
Çanakkale Savaşları, Osmanlı’nın kanlı Balkan Bozgunu’ndan sonra yedi düvele ve ehl-i salibe karşı verdiği destansı bir mücahadenin adıdır.
İki yüz elli üç bin şühedanın canları ve kanlarıyla sulanmış bu aziz toprağı bize vatan kılanların yükselen ruhlarına hürmeten 102. yılını idrak ettiğimiz Çanakkale Savaşları, deniz ve karada devam eden tarihî bir gerçeği yansıtması açısından asla unutulmaması, devamla hatırlatılması ve şehitlerimizle yâd edilmesi gerekmektedir.
Üzerinden yüz iki sene geçmesine rağmen Çanakkale Savaşları, deniz ve karada cereyan eden yönleriyle günümüzde de hâlâ gündemini koruyarak hem askerî açıdan hem de siyasî yönüyle tartışılıyorsa; konunun uzmanı yerli ve yabancı tarihçiler, bunun neden ve sonuçları hakkında dün olduğu gibi günümüzde de tarihe not düşmeye devam ediyorlar.
Mehmed Âkif, Safahat’ın 6. kitabının “Âsım” bölümünde yer alan ve bizim “Çanakkale Şehitlerine” adıyla bildiğimiz şiirde düşmanı; “Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk” şeklinde tarif ettikten sonra Batı’nın yüzündeki medeniyet maskesinin Çanakkale’de nesıl yırtıldığını da şu mısralarla dile getiriyor:
“Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyet denilen kahbe, hakikât, yüzsüz.”
***
Âkif’in “Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...” dediği derileri rengârenk olan bu Kutsal Haçlı İttifakı arasında Sion Katır Birliği’nin acaba ne işi vardı?..
Sion Katır Birliği’nin yâni “Siyonistler”in komutanı olan, Gelibolu Cephesi’ne gitmek üzere İskenderiye’den ayrılırken yapılan törende, Başhaham tarafından İsrailoğulları’nı Mısır’dan çıkararak Kenan Diyârına (Filistin) ulaştıracak olan ve II. Musa olarak ilân edilen, siyonizme sempati duyan İrlanda asıllı Yarbay John Henry Petterson, Gelibolu’dan sonra Filistin Cephesi’nde İngiliz ordusunda Osmanlı’ya karşı savaşan 5 bin kişilik Yahudi birliğini de yönetmişti. İngiliz askerî elbiseleri içerisindeki bu Yahudi birliğinde İsrail’in ilk cumhurbaşkanı olacak olan David Ben Gurion, İsrail başbakanı Levy Eskhol ve yine İsrail cumhurbaşkanı olacak olan Yitzhak Ben Zvi’nin de görev yaptığını hatırlatırız. Petterson’un en yakın dostları arasında şimdiki İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun babası tarihçi Ben Zion Netanyahu da var.
Mısır’daki İngiliz Kuvvetlerinin Komutanı General Maxwel’in teklifiyle meydana getirilen Sion Katır Birliği, 700 kişiden oluşuyordu. Görevleri de Gelibolu’ya katırlarla mühimmat taşımaktı. Yarbay Petterson hatıratında; “İsrail için çarpışmaya hazır” bu Yahudi Katır Birliği’nin Gelibolu’da, İngiliz çıkarma harekâtı boyunca başarılar gösterdiğini ve bu çarpışmalarda ölen siyonist askerlerin adlarının ise, Seddülbahir’de dikilen İngiliz anıtında yazılı olduğunu ve Tel-Aviv’deki bir sokağa da “ZMC-Gallipoli Savaşçıları Sokağı” adı verildiğini yazıyor.
Hatıratın “sunuş” kısmını kaleme alan Tuncay Yılmazer, bakın neler ifade ediyor:
“‘Şavaşmak açısından Gelibolu’ya gidiş, Siyonizm’e yepyeni ufukluar açmıştır.’ Demişti Jabotinsky bir yazısında. ‘Eğer biz 2 Kasım 1917 de Bolfourd Bildirisi ile Filistin’de yurt edinme sözü aldıksa, buna ulaşan yol Gelibolu’dan geçmiştir.
Yayınlanışından 95 yıl sonra Türk okuyucusuyla buluşan bu hatırat, modern İsrail Ordusu’nun temeli kabul edilen bir birliğin komutanının ağzından bir döneme şahitlik ediyor, Çanakkale Savaşı’nın farklı bir yönünü ortaya çıkarıyor.”
Yarbay Petterson’un emekli olduktan sonra İngiltere’de Yahudi Cemaati’nin bir yayın organı ile Amerika’da New York Times’a verdiği röportajlarında, “Yahudi halkına vaat edilmiş topraklarda, Filistin’de bir yurt verilmesini amaçlayan Siyonist ideolojisinin İngiliz ve Amerikan kamuoyunda taraftar bulmasında önemli rol oynadığını”da ifade ediliyor.
İrlanda asıllı Yarbay J. Henry Petterson, Sion Katır Birliği’yle ilgili olarak şu bilgileri veriyor: “Birliğin onaylanan asker sayısı er ve subaylarla aşağı yukarı 500 kişi idi, subaylar ve üst düzey muvazzaf olmayan görevliler için 20 binek atı ve nakliye için de 750 katırımız vardı. Birlikleri komuta etmemde bana yardım eden beş İngiliz, sekiz de Yahudi subayı bulunuyordu. Çok dindar, ağırbaşlı ve bilgili biri olan İskenderiye’nin Başhahamı fahri vaizimiz olarak atanmıştı.”
ÇANAKKALE’DE NE ARIYORLARDI?
Bu Yahudi Savaş Birliği’nin, “Çanakkale’de ne arıyorlardı?” sorusuna verilecek tek bir cevap var. O da İsrail Devleti’nin temellerinin Gelibolu’da atılıyor olmasıdır.
Anzaklar ile Yahudilerin, Çanakkale’de bir tarih şûuru oluşturduklarını görmek istemeyenlere verilecek cevap; bizim, 102. Yılını kutladığımız Çanakkale Savaşları’nı destansı bir şekilde iman gücüyle yazan ve yazdıran nice kahramanlarımıza, neden sahip çıkamayışımızı sorgulamamız, yeni bir tarih bilincini neden oluşturamadığımızın muhasebesini yapmamız gerekiyor.
YARIN: Çanakkale’de Türk kadın savaşçıları...
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.