Ilgın Lâla Mustafa Paşa Külliyesi (2)
- “Bu kıymetli camii ve faydalı mabet hayır, iyilik ve fazilet hasenet sahibi büyük Sultan Selim’in oğlu Sultan Murad zamanında Kıbrıs Fatihi Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. Allah dilediğini kolaylaştırıp gayelerine ulaştırsın H.984”
Lâla Mustafa Paşa Camii
Kesme taş malzeme ile inşa edilen tek kubbeli cami, kareye yakın dikdörtgen bir alana inşa edilmiştir. Caminin kuzey cephesinde son cemaat mahalli bulunmaktadır. Birimlerin üzeri pandantiflerle geçişleri sağlanan kurşun kaplı üç küçük kubbeyle örtülmüştür. İki yandaki kubbeler sekizgen kasnaklıdır. Son cemaat mahalli köşelerde ikisi baklavalı, ortada ikisi mukarnas başlıklı dört adet mermer sütunla desteklenmiştir. Silindirik gövdeli sütunlar birbirlerine kemerle bağlanmışlardır. Değişik ölçülerdeki sütunların kaide ve tepelerine kalınca birer bilezik geçirilmiştir. Bunların başlıkları da birbirinden farklıdır. Dış yanlarındaki sütun başlıklar baklava dilimi biçiminde işlenmiştir. Yukarıya doğru genişleyen başlığın üstündeki profilli tablanın üstüne düz kesme taşlarla örülü kemer ayakları oturmaktadır. Son cemaat mahalline bakan kuzey cephesinde ortada cümle kapısı yer almaktadır.
Kemerin hemen üstünde beyaz mermer üstüne kabartma olarak yukarıda kitabe yazılıdır. İki satırlık Arapça sülüs kitabede yapının tarih ve banisinden bahsedilmektedir. Kitabenin üstünde portalin kemer alınlığında siyah mermer üstüne kakma olarak altın yaldızla işlenmiş rumî bir tezyinat dikkat çekmektedir. Bu kompozisyon beyaz bir mermer kuşakla çerçevelenmiştir. Portal kemerinin kilit taşına çarkıfelek motifi kazınmıştır.
Kitabe
“Bu kıymetli camii ve faydalı mabet hayır, iyilik ve fazilet hasenet sahibi büyük Sultan Selim’in oğlu Sultan Murad zamanında Kıbrıs Fatihi Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. Allah dilediğini kolaylaştırıp gayelerine ulaştırsın H.984”.
Minare
Köşede yer alan minare beden duvarları üstüne oturmaktadır. Minare tek şerefeli ve kesme taştan inşa edilmiştir. Kuzey cephenin batı köşesine bitiştirilmiş olan kübik kaide cami beden duvarlarını ikiye ayıran korniş hizasına kadar yükselmektedir. Şerefede zengin bir taş işçiliği dikkat çekmektedir. Bilhassa şerefe altındaki mukarnaslarla, aşağıya sarkan püsküller çok dekoratiftir. Korkuluktaki oyma taş işçiliği daha sade olup orijinal değildir.
Harim
Cami kareye yakın dikdörtgen planlıdır. Harimin üzeri pandantiflerle geçişi sağlanan kasnaklı bir kubbe ile örtülmüş olup yer yer kubbe göğüslemeleri ile takviye edilmiştir. Kurşun kaplı kubbe, köşelere ikişer tane gelecek şekilde yerleştirilen payanda kemerleriyle desteklenmiştir. Burada farklı bir uygulama karşımıza çıkmaktadır. Yapı, kuzey ve yanlardan bütün cephe boyunca büyük bir kemerle bunlar da altta daha küçük ikişer kemerle dışa doğru genişletilmiştir. Kemerler âdeta bir eyvan görünümündedir.
Mihrap
İki yanda yivli birer sütunçe ile sınırlanan mihrap mukarnaslı olup beş kenarlı bir nişe sahiptir. Mermerden yapılmış olup kavsarası mukarnaslıdır. Üstte enine profilli ince bir şerit, nişi iki bölüme ayırmaktadır.
Şeridin hemen altında çiçek, dal ve yapraklardan müteşekkil 15 cm. genişliğinde bitkisel bir kompozisyon göze çarpar. Mermer üzerine kalem işi olarak açık kırmızı ve altın yıldız ile boyanmış olan bu kompozisyon, devrinin renk ve süsleme özelliklerini göstermektedir. Üstteki kavsara yatay kuşaklarla bölümlere ayrılmış, içleri mukarnaslarla doldurulmuştur. Alttaki geniş bölüm, üstteki mukarnasların püskül şeklinde aşağıya sarkmasıyla nişçiklere ayrılmış, ortalarına birer rozet yerleştirilmiştir. Daire şeklindeki bu rozetlerin içlerine çok kollu yıldızlardan oluşan hatai dal ve çiçekler oyulmuştur. Niş kenarlarında zikzaklı birer sütunçe yükselmekte, kavsara üstünde enine dikdörtgen kitabe panosu görülmektedir.
Nesih yazılı bu panoda Âl-i İmran Suresi’nin 37. âyetinin bir bölümü “Zekeriya ne zaman mihraba girdiyse…” yazılıdır.
Devam edecek.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.