Pazartesi akşamından başlayarak dün bu satırları yazıncaya kadar sağ olsunlar şehirden, Türkiye’nin dört bir yanından, dahası dünyanın farklı yerlerinden sevenlerimiz, güvenen dostlarımız, okurlarımız kandilimizi kutluyorlardı.

Dedik ya biz bu satırları yazdığımız an itibari ile daha anamızın babamızın kandilini kutlamak şöyle dursun “şeytan taşlamaktan” kandilin atmosferini daha girememiştik.

Şüphesiz inşallah Cenab-ı Allah’ım bizi en iyi gören bilen olduğuna göre Rabbimin hikmetinden sual olunmayacaktır.

…

Dün güne güzel kandil mesajları ile başlamanın yanı sıra, bizim gibi daha kandili düşünemeyen fani dünya insanlarından güzel mesajlar alıyorduk.

Mesela sosyal ortamda çok değer verdiğim, mükemmel diyebileceğim bir eğitimci ile sohbet ederken hocam şöyle bir cümle yazıyordu;  “İnsanların kalbine yazıldıktan sonra seni kimse silemez. Sen bu halkın kalbine altın harflerle kazılarak yazıldın canım abim selamlar görüşürüz”…

İnsanın gururu okşayan bundan güzel bir cümle olabilir miydi?

Bunu yazan hocamla yılda bir defa araya gelirsek iyidir.

…..

Hocamdan önce yine bir eğitimci bize şu satırları göndermişti; “Biz psikologlar uyuşturucuyla, alkolle, kumarla, sadakayla, piyangoyla gelen mutluluğu mutluluk saymayız. Hemen tedavi ederiz. Freud’dan günümüze (Bunu ilk Freud söyledi) üzerinde fikir birliğine vardığımız nokta şudur;

“Üretken olacaksın ve seveceksin!

Freud’a “Ruh sağlığı nedir?” diye sormuşlar. “Sevmek ve çalışmak demiş”.

Biz üreterek ve severek gelen mutluluğu mutluluktan sayıyoruz.

Kendin için, dünya için, karınca kararınca üretken olacaksın. Mesela sokak hayvanları için bir kap su koymakta üretmektir.

Birde az ya da çok birilerini ya da bir şeyleri seviyorsan işte mutluluk budur” …

………..

Felsefe ile psikoloji ile aram hiç de iyi sayılmaz.

Bilenler bilirler. Aslında matematik öğretmenliği yapacak bir üniversite diplomasına sahibim. Eğitim Fakültesi Matematik 1’de iken okuduğumuz ve imtihanına girdiğimiz derslerden birisi de “Psikolojiye Giriş” dersi idi. Ve en çok zorlandığım derslerden birisi de bu olmuştu. 

Ama hocamızın bu paylaşımın ardından Allah’a şükürler olsun ki bu dünyanın en mutlu insanı benim.

“Çünkü her gün üretiyorum ve Allah’ın yarattığı her şeyi çok çok seviyorum”…

…………….

Yanlış anlaşılmasın Freud mu demiş kimmiş ne demiş bilmem. Ama diyen çok doğru demiş.

ŞERAFETTİN CADDESİNİ YENİDEN KEŞFEDİYORUZ…

Pazartesi günü benim de çocukluk yıllarından mahallem sayılan Şerafettin Caddesi ile ilgili bir sıkıntıyı siz okurlarımızdan gelen bir istek ile köşemize taşımıştık.

O gün o fotoğraf ve yazıyı atan abim aradı;

“Ya Uğur abi ne yaptın? Bir yazı yazdın buradaki esnafın canına okuttun. Zabıta burayı duman etti. Gariplerin masası bile kalmadı. Biz onu sana gönderirken telefonda ima da ettik. Bu bölgeye Roma’da olduğu gibi tur otobüslerinin gireceği bir yer altı otoparkı yapılsın demedik mi?”…

Oyyyy….. Oyyyy. Oyyyy ki oyyy.

………..

Hangi esnaf arkadaşın ekmeği ile oynadık ise ne olur önce hakkını helal etsin.

Sonra bu abimize polisin ve Büyükşehir Zabıtanın eskortlu çalışma başlattığını anlattık.

…………

Abimiz de bir kere kızmıştı bizi dinlemiyordu ki. Israrla tur otobüslerinin girebileceği yer altı otoparkı istiyordu.

Vallahi ne yalan söyleyeyim abimizin istediği otoparkı, bu bölgede yapmak Konya’ya metroyu getirmekten daha zor gibime geliyor.

Neyse bu Şerafettin Caddesinde esnafı da sıkıntıyı sokmamak adına ona yakın alternatif geldi.

Yani siz değerli okurlarımızdan.

Mesela burada bir cep park varmış. 10 tane otobüs burada yemek molasında kalabilirlermiş.

Dedik ya bir alternatif olur mu? diye soruyoruz.

Dün yine Şerafettin Caddesi vesilesi ile bir ilki öğrenmiş oluyorduk.

Hani buraya tur otobüsleri girip park ediyorlar yaaa.

Meğer bu tur otobüslerinin şoförleri iki gündür çok rahatsızlarmış.

(Genel anlamda demiyoruz. Rahatsız olanları kast ediyoruz)

Meğer bu tur otobüs sürücüleri sıcak yemek yemez isek olmaz diyorlarmış. Yani yarın bir gün otobüs o caddeye girmez deyip bu bölgede çorba satandan etliekmek satana, kebap satandan simit satana biz farkında olmadan zarar vermiş oluyormuşuz.

Oyyyy. Oy…..

……….

Mübarek günde gecede nasıl günaha girdiğimizi, nasıl beddua aldığımızı varın siz düşünün.

Bu vebalden birazcık olsun kurtulabilmek adına Emniyet Teşkilatımıza, Büyükşehir Belediyesinin Zabıtasına geçici bir çözüm bulunması için ricada bulunalım.

Bulunalım ki bizim girdiğimiz vebale onları da ortak ediverelim (!) 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Aptallar, akıllılardan pek az şey öğrenirler; ama akıllılar, aptallardan çok şey öğrenirler.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ? 

Ağır tonajlı araçlarda döner kavşaklara girerken, döner kavşak kuralında geçiş üstünlüğüne uydukları zaman daha iyi ADAM oluruz.