KİRLİLİK, YANGIN ALARMINI ÇALDIRIRSA …
Güzel, mutlu, sağlıklı ve huzurlu bir hafta böyle bir yazı başlığı ve konusu ile girdiğim için huzursuzum. Açık söyleyeyim. Canımda sıkkın. Bu şehirde hava kirliliği var mı yok mu?
Resmi kayıtlara göre veya yetkililere göre yok.
Nerede ise şehir mis.
Ha peki bu duman ne?
Göz gözü görmüyor derseniz o da sis (!)
Buyurun sadece sizlerden gelen birkaç notu yetkililere iletmek adına paylaşıyoruz.
9 Aralık günü saat 18.16’da hukukçu bir hanımefendi şöyle yazmıştı;
“Uğur abi saat 18.15, Aralık ayının 9’u. Alâeddin civarındayım. Eyvah, eyvah. Zehir gibi hava. Nefes almakta güçlük çekiyorum. Çocuk ve yaşlılar ne yapar ki acep?”
…………………..
Cuma günü saat 12.26’da bir işadamımız
Önce şu fotoğrafı gönderiyor
Ve altına da şunları yazıyor;
“Abi hava kirliliğinden nefes alamıyoruz yok mu bunun bir çözümü?
…………
Şimdi bu iki dostumu da yakından tanıyorum. İkisi de çok sıkı AK Partili ve oylarını hep AK Parti’ye atmış iyi birer Milli Görüşçü’dürler.
……….
Bu yazıya yazmama sebep olan ise şimdi okuyacağınız mesaj oldu. Dahası bizi de kopardı.
AK Parti’nin çok iyi, başarılı, temiz, çalışkan bürokratı ise cuma akşamı saat 23.06’da şöyle yazıyordu;
“Uğur abi hava kirliliği ile ilgili bir haberinizi okudum doğru. Dün gece bizim dairede duman sensörlerinin yangın alarmları çalıştı. Durmadı. Bunun üzerine pillerini çıkarmak zorunda kaldık.”
……………..
Offfffff. Offffffff.
Konya coğrafi olarak bir çanağın içinde, amenna.
Son günlerde dahası bu mevsimlerde her yıl beklenen o rüzgâr, esinti, güçlü hava akımları yine yoktur. Amenna.
Bugün için bunun en kesin çözümlerinden birisi doğalgaza geçmektir. Doğru.
Şehrin pek çok yerinde bırakın çevre semtleri mahalleleri merkezde bile henüz tam olarak doğalgaza geçilememiştir. Doğru.
Doğalgaza geçmek yasal da olsa nedense vatandaşın üzerine tam olarak gidilemiyor. Çünkü bir yerde vatandaş da haklı, pahalı.
Yetkililer kalitesiz kömürün şehrin merkezine sokulmaması için ciddi tedbirler alıyorlardır. İnanıyoruz.
Ammaaaaa bırakın başkalarını bizim komşularımız var. Üç aile bir dairede kalıyor. Buraya sık sık yardım amaçla kamyonlarla kömür dökülür. Ve o kömür yandığı zaman siz bacadan çıkan dumanı Allah rızası için gelin bir görün.
Biz büyüklerimizin dediği her şeye inanıyoruz ama ya gözümün gördüğüne, burnumuza gelen zehir kokusuna ne diyelim?
Kim ne derse desin, adını ne koyarsanız koyun bunun adı kirlilik. Bu insanı hasta eder. Ediyor da...
Hadi biz yanlış görüp yanlış ifade ettik. Vatandaşların ayrı ayrı semtlerden iyi niyetli olarak yazdıklarına ne diyelim peki?
…………….
Bu arada işin diğer yönü de var.
Cumartesi günü duyarlı bir abimiz bu fotoğrafı gönderdi
Ve altına da şunları yazıyordu
“Bu Çimento Fabrikası ne yakıyor acaba? Bunların filtresi yok mu? Bunu yetkililere sor hatta manşet yap”…
Hava kirliliği konusunda sizlerden gelenlerle zaten dellenmiş vaziyetteyiz. Hemen harekete geçtik.
Bu durumlarda başvuracağımız iki yer var. Birisi Büyükşehir bir diğeri ise Çevre Müdürlüğü. Hemen Çevre Müdürlüğündeki bir abimiz ile temasa geçtik.
Aldığımız bilgi şuydu;
“Fotoğrafta görülen duman değil buhar imiş. Çimento fabrikasının filtresi varmış. Dahası bu bacalar online şekilde Çevre Müdürlüğüne bağlı imiş. Yeni 24 saat kontrol ediliyorlarmış.”…
Abimizin dediğine göre keşke devlet her bacayı böyle online tespit etseymiş…
………….
Ben onu bunu bilmem.
Büyüklerimiz ne yapar ne eder onu da anlamam.
Bize aktarılanlar böyle.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Eğer kalbinin yumuşamasını istiyorsan fakiri doyur, yetimin başını okşa.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Empati yapmayı becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.