Zaman zaman bizim bu köşeden yaptığımız yorumlara çok şükür çok farklı kesimlerden hiç ummadığım tepkiler ve görüşler geliyor. Küfür hakaret ve korkunç asılsız dedikoduların dışında hepsine net olarak açığım. Bana kızsanız da, sevseniz de herkesin şahsi görüşüne de, farklı yorumlarınıza da müthiş bir saygım var.

Bu satırları niye yazdığıma gelmeden önce şu konuyu sizlerle dahası kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.

Mesut ………….. isimli okurumuz bizimle şu bilgi notunu paylaşıyordu;

“Uğur Bey öncelikle saygı ve selamlarımı iletmek isterim,

Yazdıklarımda hatalar olursa baştan özür dileyerek konuya girmek istiyorum.

Erbil Koru Lisesinden mezun olmuş ve senelerce Erbil Koru Lisesinin bir mezunu olmaktan gurur duymuş biri olarak yakın zamanda Aydınlıkevler Mahallesinde bulunan okul binamızın yeni bir yere taşındığı ve mevcut binanın isminin değiştiğini sosyal medya aracılığı ile öğrendim.

Rahmetli Av. Erbil Koru Beyefendi bu okulun yapımında çok emekler harcadığını büyüklerimizden duyduk. Ve konu ile ilgili bilgilendirme ailesine ulaşmaya çalıştım fakat kimseyi bulamadığım bu isim değişliği ile ilgili kim ne yapabilir? İnanın çaresiz kaldım derken bu tür konularda yardımcı olacağınızı yazılarınızın takip ettiğimden dolayı tahmin ederek siz aklıma geldiniz.

Sizden âcizane ricam Erbil Koru Beyefendinin ailesi ile irtibatınız varsa bu konu ile ilgili kendilerini bilgilendirmeniz ve isim değişikliğinin geri çekilmesini sağlamalarını iletmeniz.

Zira binlerce mezunu olan ve vakfedilen bu okul binası vakfeden kişinin ismiyle kalmasının daha uygun olduğunu düşünmekteyim. İşleriniz çok yoğun biliyorum ancak sizi ve duyarlılığınızı bildiğimden ötürü affınızı sığınarak böyle bir istekte bulundum.

İlginizden dolayı şimdiden teşekkür eder saygılarımı sunarım.”

………………..

Erbil Koru Lisesi mezunu değilim. Bu okul ile de uzaktan yakından hiçbir alakam yok. Ama Mesut Bey’in bu notunu ilk okuduğum zaman çok üzüldüm. Sonra daha sakin bir şekilde tekrar okudum. Çok çok daha üzüldüm.

Sadece bu okul için değil, Konya’da on binlerce mezun vermiş nesillere kucak açmış eğitim kurumlarının isimleri niye değiştirilir? Bu işten kim nasıl bir kazanç elde ediyor? Kim bu tür isim değişiklikleri ile tatmin oluyor? Anlayabilmiş değilim.

Sadece Milli Eğitim camiası için değil pek çok alanda şehre, ülkeye paraları ile inançları ile yatırım yapmış parasını pulunu vermiş ve geride sadece isimleri kalacak bu tür hayırseverlerin ya da şehrin örnek simalarının isimlerini 10 yıl sonra, 20 yıl sonra kaldırmak değiştirmek çok büyük ayıp, ayıbın ötesinde de utanç vesilesi.

Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın bir sözünün yanlış anlaşıldığını da düşünmüyor değilim.

Hani Sayın Cumhurbaşkanımız geçmişe eski Türkiye, bu günlere de Yeni Türkiye diyor ya, küçük kahramanlık peşinde olanlar dünün isimlerini silerek, binalarını yıkarak yeni bir şey yaptıklarını sanıyorlar.  

Bakın üzülerek küçük bir not düşeyim mi?

Bir hayırsever iş adamı rahmetli olan bir arkadaşının isminin yaptırdığı okuldan kaldırıldığını duyunca lise yaptırma işinden vazgeçiyordu. Bunu kulaklarımla duydum. 

Okurumuzun hassasiyeti benim için görevdir. Ayrıca bu konu ile de ilgileneceğim. Çok üzüldüm ve doluyum. Bunun içinde bu satırları yazmak zorunda kaldım.

GELELİM ŞU “SU” İŞİNE

Yine çok sevdiğim bir abim iki gün önce bana şöyle bir not gönderdi;

“Üstat Ankara Büyükşehir Belediyesi su faturalarında 17 Eylül’den geçerli olmak üzere  % 17 indirim yapmış. Bir manşet yapsan da bize aylık olarak zam yapanlar bunu bir görsünler. Belki bizimkiler görür de utanırlar..”

…………….

Ahhhh canım Erkan abicim ahhhhh.

Yukarıdaki yazımızın giriş satırları sizin gibi sevdiğimiz insanlar içindi.

Siz bir vatandaş ve tüketici olarak bu durumdan etkileniyor kızıyor ve Ankara örneğinden Konya’nın da böyle bir uygulama yapmasını bekliyorsunuz.

Abicim siz ve sizin gibi düşünen okurlarımız ne olur bana kızmasınlar?

Bakın bu olaya gelin şu pencereden bakalım mı?

“Orası Ankara burası Konya?

Ne demek mi?

Şöyle önümüzde istikrar ve ülkenin geleceği adına genel seçimlerden sonra istikrarı perçinleyecek yerel seçimler var. AK Parti, MHP ile yerel seçimlerde ittifak dahi yapsa Ankara, İstanbul, İzmir gibi şehirlerde muhalefetin de açık ya da gizli ittifakı halinde yarış yüzde 50 yüzde 50 yani kafa kafaya gitme ihtimali yüksek.

Peki ya Konya için durum böyle mi?

Konya’da bırakın AK Parti-MHP ittifakını tek başına AK Parti’yi kim ya da kimler zorlayabilir. Herkes topu tüfeği, kazması küreği ile gelse değil rakip olabilmek boyları belimize gelemez değil mi?

O zaman ekonomik savaşın etkisini iyiden iyiye hisseden ve herkesin kendi çapında az ya da çok etkilendiği ekonomik kriz döneminde belediyenin önemli bir girdisi olan suyu niye ucuzlatalım ki?

Siz olsanız ucuzlatır mısınız?

………..

Durum böyle iken ne siz canınızı sıkın ne de böyle bir beklenti içine girin veya girelim. Olmaz mı?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Akıl gibi mal, iyi huy gibi dost, edep gibi miras ve ilim gibi şeref olmaz

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Dönel kavşakların içinde dörtlüleri yakıp beklemediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.