Konya’nın “Öteki” Yüzü… (2)
“Birbirinize nefret ve düşmanlık beslemeyin. Birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin.” (Buhârî, Edeb, 57.)
İslâm’la tanışalı 25 sene olan Doğanlar Eğitim, Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Memo Şengüler, dışarıdan insanların Doğanlar’a bakış açısı ve imaj yönünden diyor ki;
“- Dışardaki birtakım kardeşlerimiz haksız da değiller yani. Bizim yargılarımız ve düşüncelerimiz konusunda haksız da değiller. Ama emin olun buraya el atılmadı, atılmıyor.”
Numune Hastanesi’nden emekli olan ve ayda aldığı 1 milyon 100 bin lira emekli parasıyla ailesinin ( 5 çocuklu – üçü küçük- biri İmam Hatip’e ve diğeri de üniversiteye gidiyor) geçimini sağlamaya ve babasından kalma binada derneğin masraflarını çıkarmaya çalıştığını belirten Memo Şengüler, ayda 200 lira da kirayla oturuyor.
Dini bütün bir Müslüman olan Memo, hastanede tanıştığı doktor arkadaşlarından tutun diğer insanlara varıncaya kadar eş ve dostlarının kendisini ziyarete geldiğini de belirtiyor.
IRKÇILIK YAPILIYOR…
Kendisine sorduğum sorulara içtenlikle, samimi bir şekilde ve bazen ayet ve hadislerle de cevap veriyor.
Meselâ, “- Doğanlar’a Konyalı’nın bakış açısı nasıl?” diyorum…
Başlıyor anlatmaya…
“- Dışardaki kardeşlere varıp birtakım izahlarda bulunduğunuz zaman adamlardaki ifadeler çok farklı;
- Yav sen başkasın amma… oradaki adam olmaz!..
Yav bırakın bunları… “Irkçılık yapan bizden değildir” diyor, Allah’ın Resulü Aleyhisselatu vesselam.
Dışarda gerçekten ırkçılık var…
İslâm ve ümmetin içine ‘fitne’ girdi zaten. Hadis-i Şerif’te Peygamber Efendimiz buyuyor; “Ümmetim 73 fırkaya ayrılacak. Bunların bir tanesi hidayete erenlerdir” diyor. Bu ırkçılık fitnesi bize yetiyor da artıyor zaten. Şu Nakşiydi, bu Kadiriydi, o Aleviydi… Şu cingen, şu laz…
İslâm fıtratı altında biz zaten eşitiz ve biz Müslümanız… Birilerinin şu olması, bu olması pek önemli değil… Önemli olan Müslüman olmamız, Allah’a ve Peygamber’e inanmamızdır, gerisi teferruattır.
Allah Resulü döneminde de vardı zaten. Irkçılık değildi ama kavimler ve kabileler vardı.
Bana diyorlar ki; sen onlara hiç benzemiyorsun! Konuşmaların da benzemiyor, diyorlar. Fabrikatör adama; şu adamı işe alır mısın diyorum…
Hani Allah Resulü; “üç gün üst üste kendi gibi birine durumunu arzeden bizden değildir. Sabredenlerden eyleme” diyor ya.
İşte o fabrikatör adama gidiyorum ve diyorum ki; şu genç işsiz ve onu eroinden de kurtardık. Üç beş çocuğu var, çalışması lâzım. Helal rızık kazanması lazım. Buna bir iş ver” dediğin zaman verdiği cevap aynen şu oluyor:
‘- Yâ Doğanlar’dan değil mi.. Yarın birgün başımıza bir iş gelir, çıkartır…’
Hani biz Müslümandık…
Hani biz kardeştik…”
DOĞANLAR’A HİÇBİRŞEY YAPILMIYOR…
-Karatay Yeni Mahalle ve Meram Şükran Mahallesi’nde kentsel dönüşüm başladı ve uygulanıyor. Doğanlar’da da kentsel dönüşüm var mı?
-Buraya dönük kentsel dönüşüm falan yok. Karatay Belediye Başkanı’na çıktık ve resmen görüştük. Hatta televizyonlara ve internette de çıktı. Birisi sordu, verdiği cevap; Doğanlar hakkında hiçbirşey düşünmüyoruz oldu. O başkan zaten Doğanlar için bir şey yapan bir adam değil ki…” şeklinde cevap veren Memo, Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli’den yana hiç de hoş bir bakış açısı sergilemiyor.
Demek ki aralarında bir soğukluk var ve “kara kedi” girmiş…
AZİZİM DİYOR Kİ…
Doğanlar’ın Memo’su çok dertli ve çok müzdarib…
Bize ders verircesine “ırkçılık” ve ayrımcılığın güzel bir şey olmadığını ve bu fitneye artık bir son verilmesini istiyor.
Doğanlar’a yönelik “kentsel dönüşüm” başlatılmasını istiyor.
Konya’nın öteki yüzünü irdelemeye devam edeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.