Önümüze ne zaman bir MEDAŞ notu düşse hemen gözümün önüne rahmetli Seyit Mehmet Buga abi ile kulakları çınlasın Hüseyin Üzülmez geliyor.

Ne heyecanlı ve telaş eli günlerdi o günler.

Birisi İTTİFAK’ın başında Konya sermayesinde önemli bir oyuncu, diğeri KTO Başkanı olarak hem yönetici hem de usta siyasetçi olarak şehrin gidişatında etkili idiler.   

Elektrik şirketi özelleşiyordu. Konya’yı yönetenler ve para sahipleri bir araya gelmiş anlaşmışlardı. Sözler verilmiş nikahlar kıyılmak üzereydi. En önemli adım olan Konya-Ankara hattı kurulmuş özelleştirmede MEDAŞ Konya’nın oluyordu.

Buraya kadar her şeyi biliyordum.

Ama bir gün Seyit Mehmet Abi telefon etti “Uğur abi şirkete bir gelebilir misin?” dedi. Hemen tramvaya atladım gittim. Rahmetli neşesiz ve donuk idi. Tek cümle etti “nedenini niçinini şimdi sorma. MEDAŞ’ın alınma işi bozuldu. Sen görevini fazlası ile yaptın. Ama artık bu işi unut. Salıver gitsin gideceği yere kadar”…

……….

Daha sonra takvim işledi ve MEDAŞ resmi prosedürü gereği özelleşti.

MEDAŞ’ın ilk Genel Müdürü Önder Kazazoğlu Bey Konya’ya geldi ve kendisi ile tanıştık. Önder Bey’in eşi Konyalı idi. Önder Bey Konya’ya ve MEDAŞ’ın ilk yapılanmasına çok büyük emekler verdi. Adeta bugünün temellerini attı. İşinin en iyisi idi. Ve Konya hayranı idi.

…………

O günlerde MEDAŞ Konyalının ve birilerinin tek düşmanı idi.

Bir yandan Önder Bey’i dinliyorum bir yandan şehri yönetenleri.

Bazı şeyleri sıfırdan başlatmak çok ama çok zor da olsa bir yerde kıl gibi incelikte bir sıkıntı vardı.

Anlamak istiyordum ama kafam basmıyordu.

MEDAŞ yönetimi gecesi gündüz çalışıyor büyük engelleri aşmak istiyorlardı.

Bugünün Genel Müdürü Erol Uçmazbaş, Genel Müdür Yardımcısı Eyüp Erduran ekip olmanın ruhu içerisinde gerçekten büyük uğraşlara giriyorlardı.

………..

Bu kadar lafı niye ettim biliyor musunuz?

Hani zaman zaman gerek bizim gerekse sizlerden gelen şikayetleri dile getirirken kızdığımız MEDAŞ ile ilgili dün öğle saatlerine doğru haber ajansları bir haber servisi yaptı. 

Başlık aynen şöyle idi;

“MEMNUNİYETTE MEDAŞ EN İYİ DAĞITIM ŞİRKETİ OLDU”…

……….

İşte bu başlığı okuyunca geriye gittim. Yukarıda sizlerle paylaştıklarımı ve paylaşamadıklarımı hatırladım.

Sonra haberi okudum. Özetle şöyle deniliyordu;

“Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı elektrik dağıtım şirketi müşterilerinin genel memnuniyet oranlarını araştırdı. Araştırma sonuçları Bakan Berat Albayrak tarafından açıklandı. MEDAŞ müşteri memnuniyetinde Türkiye genelindeki 21 dağıtım şirketi arasında, müşteri memnuniyetini sağlama bakımından en iyi dağıtım şirketi oldu.

Ülke genelinde 21 dağıtım bölgesinde toplam 22 bin 606 denekle yapılan çalışmada; genel memnuniyet, elektrik arızası olduğunda anında müdahale edilip edilmediği, sorunların kısa sürede çözülüp çözülmediği, voltaj düşüklükleri, özelleştirmeden memnuniyet gibi konular araştırılmış ayrıca son altı ayda elektrik dağıtım şirketlerine işi düşenler arasında işlem kolaylığı, ulaşılabilirlik, personelin davranışı gibi konular da araştırma kapsamında değerlendirmeye alınmıştır.”

………..

MEDAŞ yönetimini, en üst düzeydeki yöneticilerden en alt birimlerde direklerde tellerde çalışan işçi kardeşlerimize şehrimiz adına teşekkür ederiz.

………..

İşte Sayın Bakan’ın açıklamasını okuyunca bir yerlere nereden nasıl gelindiğini ya da gelinebileceğini düşündüm.

MEDAŞ gerçekten Konya gibi bir şehirde(!) taaa oralardan buralara geldi ise sadece şapka çıkartılır ve bükülemeyen el öpülür.

TÜVTÜRK ARAÇ MUAYENE İSTASYONU

YÖNETİCİLERİNDEN RİCAMIZ VAR

Dün öğle saatlerinde Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekli şehir ve ülke sevdalısı bir abimiz arıyordu. Bir gün önce aracını muayene ettirmek için gittiği araç muayene istasyonunda yaşadıklarını özetleyen abimiz şöyle diyordu;

“Uğurcum orada çok güzel bir sistem kurulmuş. Sıra alınıyor. Ve yarım saatte sıranız geliyor ondan sonra da her şey tıkır tıkır işliyor. Ama ben oraya sıra almak için konulan aletten sıra almayı bir türlü beceremedim. Yaşlanmışız artık. Allah razı olsun benim halimi gören bir genç geldi ve sıramı aldı. Ama bu arada sıra beklerken gördüm ki benim gibi belli bir yaşın üstündekiler o aleti kullanamıyorlar. Sıra alamıyorlar. Sen bu konuyu bir yazar mısın? Araç Muayene istasyonunun yöneticileri çok güzel bir sistem kurmuşlar. Ama bizim gibi onu kullanmayı bilemeyenler için bir de görevli tahsis edebilirler mi?”

…………..

Elçiyiz ve elçilik görevini yerine getirmeye çalıştık.

O alet nasıl bir şey ise bu güzel uygulama için değerli yöneticilerin gerekli desteği vereceklerine de inanıyoruz.

BİZ DE BAŞBAKANI ATLAMIŞIZ (!)

Allah’ıma şükürler olsun ki yazdığımız her yazıya bir tepki alıyoruz. Bizim arkadaşlara hep derim. “Eğer bir yazı yazıyor ve de o yazıya olumlu olumsuz tepki gelmiyorsa ya da oradan toz kaldıramıyorsak ben o gün kendimi yazı yazmamış kabul ederim”…

İşte çok şükür yazdığımız her yazıya sadece Konya’dan değil vallahi de billahi de Almanya’dan Amerika’dan, Vietnam’dan, İtalya’dan yazılarımızı okuyan okurlarımız tepki veriyorlar.

İşte dünkü Başbakana sitem yazımıza sağ olsunlar, danışmanlar, basından sorumlu dostlar hemen bizi uyardılar.

Meğer Sayın Başbakan grup toplantısı konuşmasının başında Konyaspor’u tebrik etmez. Ama konuşmanın 28. dakikasında danışmanları kürsüde kendisine bir not ulaştırırlar ve Başbakan da “atlamışız” diyerek Konyaspor’u tebrik ettiği söyler.

Vallahi o dakikayı biz de atlamışız.

Çünkü diğer takımların tebrik edilmesini duyunca film kopmuştu.

Üstüne üstelik Haber Ajansları bile Başbakanın yazılı metin açıklamasında Atiker Konyaspor’dan tek satır bile söz etmiyorlardı.

Yine de bir kusur işlemiş isek af ola.

Başbakanlar hata yapıyor bizim gibi emekli yaşlı bir gazeteci atlamış çok mu yani?

KONYASPOR KULÜBÜ DE ATLAMIŞ YA

Haaaa hadi biz atlamaya atladık Konyaspor kulübünün resmi açıklamasına ne dersiniz? Kulüpten yapılan resmi açıklamada Sayın Cumhurbaşkanımızdan spor yazarlarına kadar herkese teşekkür edilirken, Başbakanımızdan tek satır söz edilmiyordu.

Demek ki oruç birilerini de fena etkiliyor diyelim ve bugüne noktayı koyalım.      

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Yapabildiğimiz her şeyi yapsaydık, buna kendimiz bile şaşar kendimize dahi inanmazdık.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?  

Nalçacı Caddesinden Kerkük dönüşünde ilk sağ giriş yolunda araç sürücüleri yayalara öncelik vermeyi becerebildikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.