Yeni güzel bir haftaya hep birlikte kavuşmanın mutluluğu ve şükrü içerisindeyiz. 
Biz bugün de yerel olmanın bilinci içerisinde sadece şehrimizi ilgilendirilen ve sadece bizim sokaklarda, bizim sohbetlerimizde konuşulan konularla kendi köşemizdeyiz.
Konya olarak siyaseten biraz şaşkın, biraz buruk bir hafta sonu geçirdik. Her yerde Başbakan Davutoğlu’nun istifası çok farklı şekilde konuşuluyordu.
Elimizden kayıp giden ‘büyük balığın’ daha yeni yeni farkına varabiliyorduk. (Daha durun zaman her şeyi çok daha net ortaya koyacaktır)
Davutoğlu meselesi sadece Konya’da konuşulmuyordu. Mesela biz kısa süreli bir Çorum yapıp geldik. Orada Konyalı olduğumuzu bilen ya da sohbet sırasında Konya’dan geldiğimizi öğrenen herkesin ilk cümlesi “Konya Başbakan’ı kaybetti’ çerçevesinde idi.
Bu olaya herkes kendi penceresinden bakıyordu.
Malum bugünlerde en sıkıntılı, en karışık parti MHP. 
Ve bizde ‘kurt’ her ne kadar o bilindik gücünde olmasa da, ‘yaralı kurt’un ne kadar tehlikeli olabileceğini, hele nerede ne yapacağını bilemediği için çok daha zorlu olabileceği düşüncesi içerisinde hiç o taraflara geçmiyoruz.
Gelgelelim Başbakan’a dolaylı olarak da Konya’ya sıkıntı getirecek kongre karanının hemen ardından genç ve sıkı bir MHP’linin yorumu bizi şaşırtıyordu. Çünkü o MHP’li okurumuz gönül verdiği partisinin kurultay kavgasını yaşarken belki de bizim samimiyetimize güvendiği için sessizce ‘Bahçeli artık gitmeli. Partide bir değişim olmalı’ görüşünü çok net söylüyordu.
İşte Konya ve ülke, AK Parti’nin kongre kararının şokunu yaşarken o MHP’li genç, çayımızı içmek için çıka gelmişti. Ve daha çayımız gelmeden genç okurumuz şöyle diyordu;
‘Uğur Abi ya. Bahçeli büyük adam’. 
Bizim bu cümle nasıl salaklaştığımızı ve şaşırdığımızı gören konuğumuz sözüne kaldığı yerden devam ediyordu;
‘Abi Davutoğlu’na kalsa MHP ile koalisyon yapacaktı. Ama Bahçeli daha kafadan olmaz demişti biliyorsun. Bak Bahçeli o zaman koalisyonu kabul etseydi Başbakan yardımcısı idi. Peki şimdi ne olacaktı?
Altı ay sonra bizim Başbakan yardımcılığı da hükümet ortaklığı da gidecek rezil olacaktı. Abi be Bahçeli gerçekten Devlet adamı imiş”…
………..
İşittiklerim ile gerçekten salaklaşmıştım. Bu siyaset nasıl bir şeydi, nasıl bir hesap kitap işi idi Allah aşkına.    
HASAN ANGI’NIN DURUŞU
Siz bakmayın bugün Konya’da 10 kişiden 8’ inin AK Partili olduğuna. 
AK Parti kuruluyor. Ve işte milletinin ak mı kara mı diye bilgisi dahi olmadan, birbirinin çukurunu kazdığı günlerde Sayın Hasan Angı ile dost olup bugün hala aynı samimiyet duyguları içerisinde abi kardeşiz.
Mesela bir ara vekil oldu Sayın Angı. O sert soğuk gibi görünen dış görüntüsüne rağmen sımsıcak yüreği müthiş zekası ile Konya için öyle içten mücadeleler verdi ki. Hele hele bir ara bakan oluyordu. Kapısından döndü. Ama kendisi hiçbir zaman duruşundan esnemedi. Doğru ya da eğri sonunda ne kazanacağı hiç önemli değil benim bildiğim Hasan Angı eğilmez. Kaybeder. Ya da kaybettiğini sanırsınız.  Sonuç ne olursa olsun Sayın Angı değil eğilmek şöyle dursun esnemez bile.
Şimdi durduk yerde yine Hasan Angı nereden çıktı demeyin?
Geçtiğimiz Cuma günü Sayın Başbakan’ın kongre kararının ardından şehrimize gelmesi dolayısıyla Başbakan’a inanan bazı siyasiler ile temiz yürekli Konyalılar havalimanına aktı.
Bu akış bizim beklediğimiz cinsten, coşkudan mıydı?
Hayır.
Şaşırdık mı? Ona da hayır. Biz bizi bilirsek, şaşırmazsınız.
O gün o karşılama ardından sosyal medyada uçan mesajlardan birisi de şöyle idi;
‘Başbakan’ı karşılamada VIP salonunda kavga çıktı. Hasan Angı’yı salona almayan korumalarla İl Başkanı Musa Arat kavga etti’……
………….
O gün zaten can sıkıntısı ve şehrin samimiyetsizliği ile farklı gel gitler yaşıyorduk.  
Hafta sonu bu işin aslını birebir öğrenmeye çalıştık. Çünkü iş gerçekten noktasına kadar böyle ise üzücü bir durumdu. Sayın Başvekilim ile bile görüştük. Malum bizim havalimanı güvenlik gerekçesi ile en sıkı havaalanlarından birisidir. Bu tedbirler alınmasa polisi ve tedbir almakla görevli yetkilileri yerin dibine sokarız.
Ama tabii o gün durum biraz farklı. İşin özünü idrak edebilenlerimiz yıkılmıştı. Hasan Angı bu durumu en iyi analiz edenlerden birisiydi. Cebindeki bir çakmak olayı büyüyor. Burası sizin bizim gibi sıradan girdiği bir alan değil ki. Adı üstende VIP. Durum restleşmeye kadar gidince Sayın Angı o her zamanki gibi geri adım atmayan tavrı ile döner ve gerisin geri gitmeye kalkar. Durumu gören Musa Arat ise duruma yapılabilecek şekilde müdahil olur. Durum çözülür. Bravo Musa Arat’a….
Durum tamamen psikolojik bir durum. 
Tekrar diyoruz anlayanlar ya da anlamak isteyenler için ortam cenaze evi gibidir.
SAMİ GÜÇLÜ’YE SAHİP ÇIKMAYAN
KONYA BAŞBAKAN’A NASIL SAHİP ÇIKSIN
Başbakanın olayından sonra balık hafızalı olmayan ve fikri takip yapan okurlarımızda vardı. 
Mesela bir okurumuz “Sen Sami Güçlü görevden alındığında tepki koymazsan daha çok görevden alınan olur’ diyordu.
Evet o olayda Konya adına kayıp bir siyasi durumdu ve Konya bunu da sadece filim izler gibi izlemişti.
….
O gün sormuştuk ‘Bu tepkisizlik niye?’
Cevap hazırdı. Sami Bey o insanlara göre ya başarısızdı ya da beklenenleri yapamıyordu. Peki hadi bakalım o zaman gönlümüze göre Konyalı Bakan ve Konyalı başbakan beklemeye devam.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İnsan yalnız yaşarken, ağırbaşlı olmalıdır. Görevi başında iken, dikkatli olmalıdır. Başkalarıyla arkadaşlık ederken, samimi olmalıdır. Vahşi kabileler içinde yaşarsa bile, yine bunları bırakmamalıdır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Hafta sonları o korkunç ve yasak olmasına rağmen yanı başımızda patlayan hava fişek saldırılarına bir dur diyebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.