MİLLETİN AKLI İLE ALAY ETMEYİN…
Sıkı okurlarımız bizi çok iyi tanıdılar ve artık biliyorlar. Tam olarak tanıyamayanlar ise zaman zaman eleştiriyor. Şöyle eleştiriyorlar “Şu gün için niye iki satır yazmadınız?”, “Bu gün için niye sustunuz?” gibi…
Bizleri yönetenler Türkiye’de dahası bizim gibi saf ve temiz milleti sürekli olarak kandırmak, onları bir şeyler ile oyalamak böylece perde arkasında kendi bildiklerini okumak için yılın 365 gününe ayrı 700 özel gün icat ediyorlar. Yani her güne en az bir bazen iki üç isim bile uyduruyorlar. Evet dün de, lafta, göstermelik olarak hatta bununda ötesinde şov için “3 Aralık Dünya Engelliler” günü idi.
Haaa bu gün içinde tek satır bile yazmayacaktım. Çünkü Dünya Engelliler Günü’nde de ağlayanlar başka, çalıp söyleyenler başka idi. Bu ağlama ve çalıp söyleme işi “Bu milletin kaderi bu topraklar üzerinde yaşayan bizlerin kaderi” gibi böyük böyük laflar edip kafamızı bulandıranların son moda sözlerinden birisi oldu.
Aklı eren adam sormaz mı Allah aşkına “Kardeş neyin kaderi?”…
Cenab-ı Allah’ım akıl vermiş, fikir vermiş, feraset vermiş, bu topraklarda yaşayanların ve geçmişimizin tertemiz duaları ile içerideki ve dışarıdaki hainlerin şerefsiz haysiyetsiz entrikalarına rağmen yıkılmadan dimdik ayakta dururken bizi esas gönlümüzden vuranlar hayallerimizi yıkanlar siz uyanıklarsınız. Amaaa Cenab-ı Allah’ın adaletini asla ama asla unutmayın.
Durduk yerde hiç de tarzımız olmadığı halde şimdi niye Dünya Engelliler günü ile ilgili yazı yazıyoruz?
Çünkü pazar akşamı bir üniversite hocamızın önce telefonda anlattıkları, sonra yazdıkları bir baba olarak beni ağlattı. Yüreğimi yaktı. Uykumu kaçırdı. İnsanlığımdan gecenin bir yarısı nefret etmemi sağladı da onun için.
Gelin üniversitede hoca da olsa engelli olduğu için biricik kız evladını hava aldırmak için sokağa dahi çıkaramayan bir babanın yazdıklarını gelin birlikte okuyalım. Haaaa o güzel hocamız bunu sadece bize yazmıyormuş ki. Milli Eğitim’den, BİMER’e, CİMER’e kadar yazıyormuş. Ama işte bir umut ki “Bir de Uğur Özteke’ye yazalım. Belki küçük bir kamuoyu oluşturup bu duruma dikkat çekebiliriz” diyordu.
Lafı uzatmadan engelli bir yavrusu olan babanın feryadını sizlerle paylaşım, yetkililere iletelim hatta hatta Milli Eğitim Bakanı olarak atandığı zaman bizlerin bile ümidi olan, ancak her geçen gün kan kaybeden Sayın Bakan Ziya Selçuk Bey’e ulaşması ümidi ile konuyu aktaralım;
“Engelli veya çeşitli hastalıkları nedeniyle heyet raporuyla dışarıya çıkmaları sakıncalı oldukları belgelenen çocuklara evde eğitim hizmeti verilmektedir. Bu hizmet İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerince koordine edilmekte ve çocukların durumları ve seviyeleri dikkate alınarak kadrolu veya dışarıdan ücretli öğretmenler görevlendirilerek yapılmaktadır.
Bu seneye kadar sorun olmadan yürütülmüş olan bu uygulama, bu yıl yayınlanan bir yönetmelikle sekteye uğramıştır. Bu yönetmenliğe göre bu öğrencilere kayıtlı oldukları okullardan öğretmen gönderilmesini zorunlu hale getirmiştir.
Ancak pratikte söz konusu okullardan bu işe uygun öğretmen bulmak mümkün değildir. Bu dönem geçilmelidir olsa yönetmenliğe rağmen Meram Milli Eğitim yetkilileri inisiyatif kullanarak ücretli öğretmenlerle bu hizmeti başlatmışlardır.
Ancak 28/11/2018 günü öğretmenlere gönderilen bir mesajla görevlerine son verildiği bildirilmiştir. Bu durum zaten her anlamda yıkılmış olan bu çocukları ve aileleri tekrar yıkmıştır. Bu çocukların seviyeleri resmi olarak göründükleri seviyede değildir. Gerçeklerden uzak düzenlenmiş bu yönetmeliğin değiştirilmesi ve bu çocukların alıştıkları öğretmenlerle eğitimlerine devam etmeleri gereklidir. Bunun için gerekli kamuoyu desteği ve yetkililerin konuya dikkatlerinin çekilmesi hususunda destek olacağınızı umuyorum. Saygılarımla…”
……………..
Buyurun buradan yakın beyler. Son uygulamanız ile yürekleri yanan, gündüzleri gece olan, gözleri yaşlı analardan babalardan yine çoooook dua alıyorsunuz çooooook.
ŞEHİR CADDESİNDE MİLLET İLE ALAY ETMEYİN
Bugünkü yazımızın ortak başlığı “aklımızla alay edilmesi”. (Bizimle de dalga geçilmesi)
İşte okurlarımızdan Fahrettin Bey de Şehir Caddesi’nde gördüklerini fotoğraflamış ve üşenmemiş bizimle de paylaşmış.
“ŞEHİR CADDESİ
Sevgili Uğur Kardeşim,
Hayırlı haftalar diliyorum.
Belki hep aynı yaralardan bahsediyoruz ama çarpıklıkları, yanlışları yazmadan, birbirimizi haberdar etmeden bu işlerin düzeleceği de yok.
Hoş bildirsek de, haberdar etsek de kimsenin, özellikle yerel yönetimlerin ve ilgililerin hiç üzerlerine alındıkları yok sağ olsunlar.
(Fahrettin Bey daha bunlar gibi pek çok fotoğraf karesini de göndermiş)
Ekteki resimler, 2 Aralık 2018 Pazar günü, saat 18.30 ile 20.30 arasında çekilmiş resimler.
Burası Şehir Caddesi, yani Meram Eski Yolu, Yeni Yola bağlayan cadde.
Güya yaya kaldırımı.
Güya aracın bir tekeri bile kaldırımda olsa, park cezası uygulanacağı bildiren yerler.
Yayalar caddeden yürüyor, araç sahipleri lokantada karınlarını doyuruyorlar, kafelerde çaylarını kahvelerini içiyorlar, vatandaşlarda caddeden yürüyorlar.
Polis araçları devriyede, bunları görüyorlar. 155'e ihbar ediyorsunuz. Heyhat! Hareket yok, icraat yok!
İkaz ettiğiniz zaman, ben buraya işgaliye ödüyorum diyen işletmeci. İşgaliyeyi ödediği anda kaldırımı kullanma hakkına sahip yani!...
Belediyelerimiz zenginleşiyor. Vatandaş herhangi bir kaza anında Allah korusun hastane hastane, doktor doktor dolaşıyor.
Ne diyelim Allah ıslah etsin.
Hayırlı işler.
Fahrettin ……..”
……………………..
TARIM BAKANI PROTESTO EDİLMİŞ
Allah kimseyi dostlarından sevdiklerinden mahrum etmesin. Dün de öyle bir gündü işte. Ziyaretçilerimizle, konuklarımızla sohbetimizin konusu ne olursa olsun laf dönüp dolaşıp ekonomiye geliyordu. Yani para milletin cebi gibi canını da yakıyordu. İşte yine para toprak çiftçi derken en az 30 yıldır abi kardeş gibi olduğumuz dostum “Bak Uğur abi iş senin hiç de buradan gördüğün gibi değil. Ne oldu geçen hafta? Tarım Bakanını bizim çiftçi protesto etti. Sen bile niye tek satır yazamadın?”…….
Haaaaa işte burada duralım.
Allah şahit ben orada değildim.
Allah şahit bir tek haber ajansı bunu servis yaptı.
Allah şahit oradaki en yetkililerden tutun da salonu terk eden çiftçiye kadar bir tek Allah’ın kulu durumu bize yazıp bildirmedi.
Akşam duyduk. Ne olarak duyduk? Söylenti dedikodu olarak. Fotoğrafı var mı? Yok. Belgesi var mı? Yok. Durumu anlatan birisi var mı? Yok. O zaman neyi yazabilirdik ki? Çiftçi ile alay edilmiş onu da çiftçi bilecek değil mi?
UMUMİ TUVALET ÖYLE DE
BÜYÜKŞEHİR’İN TUVALETİ FARKLI MI?
Zaman zaman bu köşemize konuları sığdıramıyoruz. Uzun yazdığımız zaman bazı okurlarımız hemen yazıyorlar, “Çok uzun yazıyorsun. Biz okumayı değil bakmayı severiz. O yüzden bugünkü yazını okumadım”, ya da bizim Yazı İşleri Müdürü Hüseyin uyarıyor “Abi sayfada fazla yer yok kısa yaz”… (bugün de mevzular üst üste gelince köşe uzuyor.)
İşte geçtiğimiz hafta bir tuvalet mevzusu yazmıştık yaa. O gün bir abimiz önce şu fotoğrafları bize gönderdi.
Sonra telefon etti ardından da durumu yazarak özetledi.
Burası KOSKİ’nin yani Büyükşehir Belediye binasının tuvaletleri imiş. Bodrum katında imiş. Bu fotoğrafı da abimiz 27 Kasım günü çekmiş. Tuvaletin kapısının içeriden ve dışarıdan kolları olmadığı için abimiz girmiş ama çıkamamış. Nefes darlığı olduğu için de kurtulmak için ortalığı birbirine katmış. İşte insanın, milletin aklı ile oynamak bu olsa gerek.
UĞUR BAŞKAN’I TANIDINIZ MI?
Bugün yazının başından buyana bizi vitesten attıran konunun özü aslında burası, koskoca AK Parti’nin düzenlendiği anlı şanlı görkemli törenle üstüne üstelik de Genel Başkan Yardımcısından milletvekillerine, il başkanlığından ilçe başkanlıklarına, meclis üyelerinden belediye başkanlarına top yekün işi gücü bırakmışlar Uğur İbrahim Altay’ı tanıtmak için bir araya gelmişler. Pardon Uğur İbrahim Altay’ı tanıtmaya gitmişler.
Allah aşkına değerli büyüklerimiz, siyasetçilerimiz siz milletin aklı ile dalga mı geçiyorsunuz?
Dün Konya’ya tanıtmak için uğraştığınız Uğur İbrahim Altay bu şehrin göbeğinde 10 yıldır başarısını onaylatmış bir belediye başkanı...
Bu başkan 10 yılda öyle programlar, projeler yapmış ki Ankara’sı İstanbul’u Türkiye’si tanımış.
Bu da yetmemiş sizlerin yaptırdığı anketlerde Uğur İbrahim Altay, AK Parti’nin üzerinde birinci çıkmış.
Allah rızası için kimi kime tanıtıyorsunuz?
Haaa şöyle deseydiniz belki ucundan kurtarırdınız “Uğur Başkan’a AK Parti’de görev yapan isimleri tanıttık”…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Önce Hakk’ı öğren, sonra haklının kim olduğunu öğreneceksin…
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Trafik magandalığı yapan düğün konvoylarına, silah, tüfek, havai fişek atma olayına bir son verebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.