Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

TARIM BAKANI KONYA’DA

TARIM BAKANI KONYA’DA

Tarım ve Orman Bakanı Konya’ya gelmiş. Katılmak isterdin ancak o gün yabancı misafirlerim vardı. Bu sebeple toplantıya katılmam mümkün olmadı. Toplantı metnini yerel basından öğrendim. Bakanımız önemli konulara değinmiş en önemlisi de “et konusunda yaptığımız hesaba göre, 6 ay, 1 sene daha Türkiye’nin ithalata ihtiyacı yok gibi gözüküyor” demiş.

Bakan Pakdemirli’nin, programa katılan Denizbank Genel Müdürüne hitaben de, “çiftçimizin faiz miktarlarını düşüreceksiniz, bunun takipçisiyim” olacağım demiş. Yine Başkanlık sistemiyle ilgili de bakanlık sayısı azaldı, bürokrasimiz azalacak. İki bakanlık birleşti, Tarım ve Orman Bakanlığı oldu, “Havzaların başına yönetici atıyor olacağız” demiş.

Buraya kadar söyleyeceği konularla ilgili elbette yorumlarımız olacak. Öncelikle et ithalatı ise et ithalatı bugünkü yerel yem hammaddesi üretim değerleriyle durdurulamayacağını tahmin ediyorum. Öte yandan bürokrasinin azaldığı falan yok. Özellikle de ülkemin, vatanımın, her türlü güvenliğimizin teminatı olan tarım ve su yönetimi çözülmüş değil. Yönetimi bir kurumdan diğer kuruma aktarmak konuyu çözmüyor. Aslolan suyu kim yönetirse yönetsin sonuçta aşırı su tüketiminin kontrol altına alınması, uygun yerler için de havza dışından su temin edilmesi gerekir. Yine de su yönetiminin tek elde toplanması çözüme başlangıç olarak görülebilir diyebilirim.

Kredi kullanımı ve faizler çiftçimizin en önemli meselesidir. Önüne gelen çiftçi biraz para bulduğu ve şehirde yatırım yapacak gücü olmadığı zaman borçla da olsa hemen yeni ve ihtiyacından daha fazla güçte bir traktör alıyor. Bunun için de özel bankalara tarlalarını ipotek ediyor. Sonrasında çiftçi başına gelecekleri bilmiyor. Yine faizlerin düşmesinin tarımda fevri girdileri durdurabileceği kanaatini taşımamaktayım. Faizler düşse bu sefer de çiftçi alet-makine almaya devam edecek.

Bu konuda yapılması gereken şudur. Üreticinin her türlü mal alımı için tüm üreticiler bu konuda başıboş bırakılmamalıdır. Bu konuda ne olursa olsun tüm çiftçi kredileri ziraat bankası kaynaklı olmalı, üreticinin alacağı alet-makine ve teknoloji, bankanın ve diğer ilgili kurum uzmanları tarafından belirlenen ihtiyaca göre verilmelidir. Bunun için de Tarım Kredi ile Banka işbirliğine girerek Tarım Kedi üzerinden borç yapılandırması yapılmalı, Bankaya çiftçi adına Tarım Kredi kefil olmalıdır. İhtiyaçların temini iki kurumun aracılığı ile olması durumunda hem gereksiz alet-makine alımı, hem de gereksiz borçlanmanın önüne geçilmiş olacaktır ki, bu en sağlam ve en emin yoldur. Aksi durumda üretimin kaynağı tarlalar ipotekten, çiftçi de borçtan kurtulamaz.

Şunu da belirtmek isterim ki, çiftçi borçlanmaları ileri seviyelere taşınmıştır. Borçlanmaların ana sebeplerinden biri birçoğunun hava için kredi kullanmalarıdır. 15 senede çiftçi borçları 100’e katlanmışsa bunu sorgulamak gerekir. Bu oranın bir kısmı tarımda ilerlemelerin sebep olduğu durumlara bağlı ise en azından yarısına yakını da gereksizliğin sebep olduğu durumlardır.

Diğer bir konu da HAVZA yönetimidir. Sayın Bakanım, Havza projesinin başlangıcı ve konu ile ilgili ortaya atılan fikirler 15 sene öncesine dayanan bir süreçte tamamen şahsıma aittir. Ancak 14 sene önce teklif ettiğim projenin aslı oldukça fazla el değiştirdi. En son da “Milli Tarım Projesi” olarak sunuldu ancak, yerine oturtulamadı. Zaman geçmiş değil, yine de düzeltilebilir ve uygulanabilir. 

Sayın Bakanım, öncelikle de söylemem gereken şudur ki, sizin de belirttiğiniz gibi “mademki havzalara yönetici arıyorsunuz bunun için Konya Havzası yöneticiliğine talibim” diyorum. Bu görev için de araya kimsenin girmesine gerek duymadım. Ülkemde potansiyelimizin kullanılmamasına bağlı olarak kaybettiği üretim değerlerini biliyorum. Ülkeme ve insanlarımıza yazık olmasın.      

Son olarak da memnuniyetle şunu söylemek isterim ki, yıllardır yazdığım “Tarım bağımsızlığın teminatıdır” sözünü siz de bunu “bana göre tarım savunma sanayisinden daha önemli” olarak ifade etmişsiniz. Bu da tarımın bir devlet projesi olarak görülmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Çalışmaların bu yöne kayacağını ümit ediyorum.   

Saygı ve muhabbetle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR