Milli görüşçüsü, ülkücüsü, Sosyal demokratı akıllı olmalı
Konya olarak yine şehidimiz var. Ülkenin yine şehitleri var. Sizler ne kadar yanıyorsunuz bilmem ama biz bu kafa ile gidersek Cenab-ı Allah’ım bizi yakacak. (Allah korusun)
Mesela Konyalı son şehidimizin aslanlar gibi fotosu ile şehit olmadan sosyal medyada paylaştığı yorumunu okudunuz mu? Ne diyor yiğit, “Kandil'de milyon dolarlık bombalar kullanan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, şehirlerde o birkaç liralık mermileri kullanmadığı sürece bu ülkede terör bitmez. Şehitler ölmez, ama şehit anaları her gün diri diri mezara koyulur bu ülkede”…
Yalan mı şehitlerin anası, babası, eşi, çocuğu ağlıyor. Onların yürekleri yanıyor. Biz yine öğle yemeğinde etliekmeğimizi, kebabımızı yiyoruz, akşam düğün dernek, maç sonra yat yatağına fosur fosur uyu.
Cenab-ı Allah’ımın bu millete bir ders vermesinden çok ama çok korkuyorum.
Aslında bugün aşağıdaki konuyu yazacaktım ama şehit işin tuzu biberi oldu. Şehidimize bir kez daha Cenab-ı Allah’tan rahmet dilerken anasına babasına yakınlarına bol bol ecir sabır versin diyoruz.
AK Parti’nin yeni MKYK’sının ardından şehir yine dedikodu fitne fesatlık ile kaynamaya başladı.
Dünkü siyasi görüşü ne olursa olsun Konya adına, Konyalı ya da Konya’da yaşayan insanlar olarak önce sandığa saygı duymalıyız. Ardından AK Parti içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kestiğine kem küm etmemeliyiz. Konya olarak Başbakan Davutoğlu’na sahip çıkmalıyız.
Tekrar altını çiziyoruz, sonradan demedi demeyin. Bakın kaçan balık büyük olacak. Sayın Başbakan yarın Konya’dan değil de İstanbul’dan aday olursa gidin başınızı soğuk sularda yıkamaya başlayın.
Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu’nun seçtiği vekillere, MKYK üyelerine, il başkanına teşkilatlarına saygı duyun.
Burada görev yapan adamların dün milli görüşçü, ülkücü ya da CHP’li olmasından rahatsız olmayın.
Ülkede her şey dört dörtlük de, her şeyi al al yıkayıp mor mor serdik de sıra sadece insanların dünkü hallerini araştırmaya mı kaldı?
Hafta sonundan bu yana organize sanayi bölgelerinden BÜSAN’a, hastanelerden belediyelere, spor sahalarından kültürel aktivitelere, düğünlere selam vermekten cenaze evlerine kadar gücümüz yettikçe her yere ulaşmaya çalışıyoruz her yerde dedikodu, dedikodu da her yerde aynı.
Yok efendim “Tahir Başkan şimdi ne yapacak?”, “Selçuk Öztürk birden nasıl yükseldi?”, “Babaoğlu ülkücü mü, milli görüşçü mü?”, “Sorgun niye şimdi aday oldu yoksa şimdi yedek de olunca taca mı atıldı?”, “Kerim Özkul şimdi ne yapacak?”…. Dedikoduların ardı arkası kesilmiyor ki ağzı olan bir şeyler söylüyor.
Biraz bizi tanıyan ve aramızda dostluk olanlara, “Abi bunlardan size ne ki? Siz nasıl AK Partilisiniz? Cumhurbaşkanı layık görmüş. Başbakan kabul etmiş ya da kendisi yazmış Cumhurbaşkanı da uygun görmüş. Bu insanlar bu şehrin insanı değil mi?” diyoruz.
Tekrar tekrar dönüp dolaşıp aynı şeyi söylüyoruz. İster iktidarda olun isterse muhalefette işler iyiye gitmiyor beyler. Sıkıntı büyük. Her tarafımız kevgire dönmüş durumda.
Hala ders almıyoruz, hala deve kuşu misali kafayı bir yere gömmüş bekliyoruz. Haa üçüncü bir şık daha var üç maymunu çok güzel oynuyoruz. Hepimiz artistiz ya.
Bazı okurlarımız şunu da söyleyebilir, “Sana ne kardeşim, sen çiçek böcek yaz paranı al otur”…
Çok doğru. Hatta git domates biber ek tavuklara güvercinlere yem at.
Ama bu çatı ortak, Allah korusun çatı çökerse bizde sizin yüzünüzden altta kalacağız, gemi su alır batarsa bizde sizin yüzünüzden batacağız da onun için. Yoksa sizi çok düşündüğüm için filan da değil.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Zaman en iyi öğretmenmiş. Ama tüm öğrencilerini öldürürmüş
NE ZAMAN DAHA İYİ ADAM OLURUZ?
Otomobile üç Türk bayrağı bile asan sürücü trafik magandası olmadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.