Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Nasreddîn Hoca Güldüren Bilgedir

Nasreddîn Hoca Güldüren Bilgedir

“Nasreddin Hoca Türk toplumunun güler yüzüdür, güldüren bilgesidir. Biz onunla büyür, onunla olgunlaşırız. Dede ile torun Hoca’nın aynı nüktesine birlikte gülebilir. Hoca, dünden bugüne gelen mirasımız, bugünden yarına kalacak armağanımızdır.”

 

 

 

Nasreddin Hoca ve Nasreddin Hoca Fıkraları üzerine o kadar çok kitap ve makale kaleme alındı ki, burada saymakla bitmez.

Nasreddin Hoca, hayatı, kimliği ve yaşadığı mekân/mekânlar üzerinde durmamızın asıl sebebi ise, daha çok ona sahip çıkamayışımızdan ve doğru dürüş sahiplenemeyişimiz yüzündendir. Bu tesbiti, Akşehirli gazeteci ve yazar dostlarımız ile Akşehir, Nasreddin Hoca ve Fıkraları üzerine yazı yazan ve eserler bırakan Tarihçi-Yazar İbrahim Hakkı Konyalı’dan tutun Prof. Dr. Saim  Sakaoğlu ve Prof. Dr. Abdullah Özbek dahil pek çok akademisyen ve bilim insanının yüzlerce ve hatta binlerce makalede yaparak dile getiriyorlar. Yabancı yazar ve fikir adamlarının da, Molla Nasreddin’in fıkraları üzerinden toplumu değişik yönleriyle (sosyo-ekonomik, sosyo-psikolog) tahlil eden makale ve kitaplarına ulaşmak da mümkündür.

Hatta Azerbaycan’da “Molla Nasreddin” adı altında, hiciv sanatını alabildiğine kullanan magazin dergisi bile yayımlanmıştır.

 

***

Hayatını Nasreddin Hoca’yı araştırmaya adayan Prof. Dr. Saim Sakaoğlu, “Nasreddin Hoca Fıkralarından Seçmeler” adlı kitabında şunları ifade ediyor:

“Nasreddin Hoca Türk toplumunun güler yüzüdür, güldüren bilgesidir. Biz onunla büyür, onunla olgunlaşırız. Dede ile torun Hoca’nın aynı nüktesine birlikte gülebilir. Hoca, dünden bugüne gelen mirasımız, bugünden yarına kalacak armağanımızdır. Ancak bütün bunlar, gerçek kimliğini belirleyebildiğimiz bir Nasreddin Hoca üzerine kurulabilen fıkralarla gerçekleşir. Oysa günümüzde Hocamıza bağlanılarak anlatılan fıkraların bir bölümü ondan önce de var olan fıkralardır. Onun için öncelikle hangi fıkraların Nasreddin Hoca’ya ait olduğu belirlenmelidir. Siz, alt tip-üst tip söz cambazlığıyla dünyanın en sevimsiz fıkralarını Hoca’ya bağlayıp mızrağı çuvala sokmaya çalışırken onu incittiğinizin farkına varabiliyor musunuz acaba? Ya Timurlenk ile Hoca’yı karşı karşıya getiren fıkralara ne diyeceğiz? Hoca’nın taşıması gereken özelliklerle alay edercesine ona bağlanan fıkralar ise ortalarda dolaşıp durmaktadır. İşin acı yönü, bu ‘yamama’ fıkralar daha çok bilinmekte ve anlatılmaktadır. Bu fıkralar aracılığıyla Hocamızı gerçek kimliğiyle tanıtamayız. Hoca’nın fıkra dağarcığı her fıkrayı kabul edecek büyüklükte değildir; Oraya ancak gerçekten ona uygun olan fıkraları koymalıyız.”

 

***

Peki, Nasreddin Hoca’ya uygun fıkraları insanımızın beynine, ortalıkta onca müstehcen, edep dışı fıkralar dolaşırken ve havada uçuşurken nasıl kazıyacağız?

İşte zurnanın son deliği burada karşımıza çıkıyor.

Prof. Dr. Saim Sakaoğlu, “Bizlere iyilikleri, güzellikleri gösteren, erdemli olmayı öğütleyen bir millî kahramanımız, nasıl ahlâksız olabilir?” diyor. Saim hoca ayrıca, “Nasreddin Hoca’yı sevmeyen bazı çevrelerin bilinçli olarak bu çabanın içinde olduğunu, gerçek kimliğinden uzaklaştırmaya çalışarak kültüre ihanet ettiğini belirtti: “Bilimsel bir tuzakla karşı karşıyayız. Yurtdışındaki üniversitelerde ders konusu olarak işlenen, yabancıların devşirerek kendilerine mal etmeye çalıştığı, dünyanın hayran olduğu Nasreddin Hoca’ya kötülük yapılıyor.” şeklinde kamuoyunu uyarıyor.

 

AYIKLA PİRİNCİN TAŞINI…

Saim Sakaoğlu hoca, edepsizliğin boyutunu ise şu sözlerle açıklıyor: “Hocamızın fıkraları bin 555’i bulmuş. Say deseniz kimse sayamaz. İlgisiz birçok konu ona bağlanıyor. Orijinal olanları bilenlerdenim, iki gün düşünsem 50 fıkra ancak anlatabilirim. Uydurma ve çarpıtılmış fıkraları temizleyelim, halkımız da doğrusunu bilip anlatsın, bu önemli kahramana daha fazla kötülük edilmesin.”

 

Devam edecek.


nasreddin-hoca-turbesi---100-yil-evvelki.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan (Tarih Yazıları) Arşivi
SON YAZILAR