OTUZ MİLYON EURO’YU KİME YÖNETTİRİRSİNİZ?
Otuz milyon avroluk şirketinize yönetici arasanız ne yaparsınız? Kılı kırk yararsınız, eğitimi, deneyimleri, referansları… Bunlar bile yetmez, vizyonu, şirkete yönelik hedefleri, hepsi gündeme gelir. Böyle seçtiğiniz yönetici sınırsız yetkili de olmaz. Hedeften en ufak bir uzaklaşmada, negatife dönen bilançoda yol ayrımına gelinir, giderken de ceketini alıp gidemez, bir bedel ödettirilir. Futbol her zaman güncel. Tanıtım aracı, artık endüstri. Akılcı yönetimlerle ve projelerle kâr etmek mümkün. Kulüplerimiz özellikle Anadolu’da kentlerin en önemli markaları. Konyaspor yaklaşık otuz milyon avro bedele sahip. Peki, spor kulüplerine yönetici seçerken niçin asgari titizlik gösterilmiyor? Bence Türk futbolunun iki ileri bir geri gidişinde en önemli nedenler başkan seçimleri, seçilen yönetimin ayrılırken bir bedel ödemeyeceğini bilmesi, şeffaflığın olmaması.
Önemli bir kulübümüzün iki yılını doldurmuş değerli bir başkanı “Tekrar aday olursam artık futbolu bilenlerle çalışacağım” dedi geçenlerde. Trajikomik. Duvarcıdan, sıvacıdan, su yalıtımcısından mesleki yeterlilik belgesi istemek artık zorunlu, spor kulübü yöneticiliğinde spordan az buçuk anlamak zorunlu değil. Siz bu sayın başkanın kendi özel şirketinde işten anlamayanlarla çalışacağını hayal bile edemezsiniz. Bir diğer sayın başkan "Neredeyse bedavaya alabileceğimiz oyuncuya 1.7 milyon avro vermişiz, hırsızlık var mı bilemem, araştırmak gerek” dedi, elbette araştırılmayacak. “Hisselere rehin koymuş, rehin harcı 910 bin lirayı da kulüpten ödemiş” ve “Kulübün 190 milyon lira borcu var. Kadroya bakınca bu borç nasıl olmuş anlamak mümkün değil” sözleri iki yeni başkandan eski başkanlara salvo.
Delegeler isteseler de hesap soramayacak durumdalar. Bir büyük kulüp de aidatları başkalarının ödediği açıklandı. Böyle yönetilen kulüplerimizin UEFA kriterleriyle başı dertte. En borçluları 2.6 milyar lira ile Galatasaray; Antalyaspor 200, Bursaspor 390, Karabük 190 milyon lira borçlu; Gençlerbirliği, Başakşehir, Akhisar, Sivasspor, Göztepe’nin borçsuz olduğu bildirimleri yapıldı. Son iki yılın performans ve ekonomi liderlerinden Konyaspor’un başarı performansından sonra ekonomi mirasını ne kadar yediği sene sonunda belli olacak umarım şeffaflık söz konusu olur ve tablo geleceğimizi karartmaz.
Kahrolduğumuz bir sezon yaşıyoruz. En büyük hedefimiz süper ligde kalabilmek. Gün birlik beraberlik günü. İnşallah zoru başarırız. Bu dönemde kenetlenmek zorundayız. Maalesef gediklisi olduğumuz profesyonel disiplin kuruluna sevk edilmemize neden olacak en küçük bir olaya bile izin vermemeliyiz. Ne para cezasını ne de bilet blokesini kaldıramayız. Bir fazla seyirciye bile gereksinimimiz var. Bu dönemde herkesin tek hesabı Konyaspor’un ligde tutunabilmesi olmalı elbette başta yöneticilerimizin. Kişisel hesap, birilerine paye gündeme bile gelmemeli. Siz Konyalının kalbine girebildiyseniz en büyük payeyi almışsınız demektir, giremediyseniz onursal olsanız ne olur, ebedi olsanız ne olur, heykeliniz dikilse kaç yazar?
Konyaspor’a kalan dokuz maçta ligde tutunacak puanlar diliyorum, inşallah bu sezon hüsranla bitmez. Saygıyla.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.