“Merkez Üssü Konya” olarak ifade edilen FETÖ terör örgütü yapılanmasıyla ilgili ilk şema Konya’da ortaya çıkmıştı.
Şema, bakıldığında masonik yapılanmanın bir çeşidi.
Sanki network ağı. 
En başta İç Anadolu Bölge İmamı ve onun altında Konya İl İmamı ve ona bağlı İl Eğitim Danışmanı ile Manevi Molla, İl İmamı Sekreteri ve Genel Muhasebeci, Öğrenci Yurtları ve onların da altında Taşra İlçe İmamları, Selçuklu, Karatay, Mevlana ve Meram Eyaleti İmamları sıralanıyor. 
Karatay Eyaleti İmamı başta olmak üzere onun altında Karatay Büyük Bölge İmamı ve onun da altında Karatay Eyaleti Küçük Bölge İmamı ile diğer kolları yer alıyor.
Sizin anlayacağınız Paralel Çete’nin network ağı daha çok Karatay bölgesinde konuşlanarak bir ahtapot gibi yurtları, lise ve ortaokulları sardıkları gibi 6-7 kişiden oluşan ve salı günleri toplanan Mütevelli Grupları ve on kişiden oluşan Sohbet Grupları; eğitim danışmanlarına bağlı beşer gruplar halinde öğrenci evleri yer alıyor.

***
Polisin elde ettiği bu network ağı ve masonik şemaya göre; FETÖ terör örgütünün en başta paralel esaret altına aldığı merkez ilçe Karatay geliyor. 
Karatay Belediyesi’ndeki paralel yapılanma konusunda şimdiye kadar pek ses çıkmadı. Aslında diğer merkez işle belediyeleri ile Konya Büyükşehir Belediyesi de paralel esaret altında! Bu belediyelerin üst düzey daire başkanlıkları ile para musluğunun yer aldığı birimler ile belediyelerin örtülü ödeneklerinden kimlere, hangi kuruluşlara ne kadar ödenek aktarıldığına dair herhangi bir sağlıklı bilgi de kamuoyuna aktarılmış değil.
Sayın Reis-i Cumhur’un, Ak Partili belediyeler başta olmak üzere bütün belediyelerin örtülü ödeneklerinden en azından 17-25 Aralık’tan sonra paralel yapıya, kişi veya kurumlara, daha başka yerlere ne kadar aktarıldığı konusunu araştırması durumunda bu yapının nasıl büyüdüğüyle ilgili çok şaşırtıcı ve çarpıcı bilgi ve vesikaya ulaşabilir.
Dostlar alışverişte görsün belediyelerden paralel yapılanmaya şimdiye kadar ne kadar arsa, bina veyahut daha başka türlü yardımların yapıldığı da araştırılmaya değer doğrusu. 
Salih Tuzcu’nun Konya emniyet müdürlüğü yaptığı dönemden itibaren Konya Defterdarlığı, İl Eğitim Müdürlüğü ve diğer devlet dairelerinde Ak Parti iktidarında bilmem kaç müdürün değiştiği de bir vakıa. En azından Konya’dan kaçan üst düzey imamların ve Salih Tuzcu’nun yakalanması durumunda bu yapılanmanın çorap söküğü gibi nerelere kadar ulaşarak Konya’yı oldukça sarsacak bilgi ve vesikalara ulaşılabilir.
Özellikle paralel yapılanmanın doruğa ulaştığı Adalet ve İçişleri Bakanlığına bağlı illerdeki müdürlüklerdeki paralel kadrolaşmalar da mercek altına alınmasında fayda var.
Biz gençliğimizden beri Türkiye’de Savunma Bakanlığı ile Dâhiliye Bakanlığına, sabetaycı ile masonların giremediği bakanlıklar olarak bakardık. 15 Temmuz’da bunda yanıldığımız ortaya çıktı. Masonik Paralel Yapı bu bakanlıkları hallaç pamuğu gibi dağıtmış!

***
Ben, Konya’daki belediye başkanları dahil, daire başkanları, bazı oda başkanları, iş adamları, sanayiciler ile tüccarların paralel esaret altında tutulduklarına; kendilerini elâlemin içinde rezil rüsvaya uğratacak edepsiz bilgi, belge ve görüntülerin esaretiyle hiç konuşmadıkları, bu yapı ve çeteyle ilgili pek fazla ses çıkarmayarak “susan dilsiz şeytan” rolünü oynadıklarına inanıyorum.
Merkez Üssü Konya olduğu belirtilen Paralel Yapılanmayla ilgili koordinasyon sağlanamadığından mücadelenin de tam yapıldığı kanaatinde de değilim.

AZİZİM DİYOR Kİ…
Daha ne zamana kadar “Körler sağırlar birbirini ağırlar” oyununu oynamaya devam edeceksiniz ki…
Bilesiniz ki “Mahkeme kadıya mülk değildir”. 
Bu dünya (Konya) kimseye kalmaz, mahkeme de kadıya mülk olmaz. İnanın şu yalancı dünyada her şey gelip geçicidir. Bunu az belki de çok yakında anlarsınız, ama o zaman da iş işten geçer.