Diyanet’in Kur’an Kursları da mı, FETÖ’cüler yüzünden kapandı?

Ülke olarak millet olarak iliklerimize kadar sarsıldık, titredik ve yeniden kendi özümüzü bulmaya çalışıyoruz.
Kolay değil.
Millet olarak da ağır bir travma yaşıyoruz.
Son dönemlerde “at izi it izine” karıştı lafı bile insanların yüreklerindeki sıkıntıyı açıklamaya yetmiyor.
Kim kime güvenecek? Kimin eli kimin cebine girmiş? Cebi bırakın nerelere kadar işlemiş?
Belli değil. Herkes kendi gölgesinden korkar hale geldi.
İnşallah millet olarak bu sıkıntılı dönemini de sağlıklı düşünerek aşacağız.
Devletin birimleri kılı kırk yararak kurunun yanında yaşın da yanmaması için ince eleyip sık dokuyor.
Ama bazen bazı şeyleri de aşamıyorsunuz.
İnşallah onlar da zaman içerisinde akl-ı selim düşünce ile aşılacak.
Bugün izninizle yine millet olarak en hassas bir noktamıza en kutsal kurumlarımızdan birisine DİYANET’e sizlerden gelen feryatlarla kısaca değinmek istiyorum.
Biiiir;
Kur’an Kursları 26 Ağustos tarihinde kapanacaktı.
Güüüüüm bir şeyler oldu kimse resmi bir açıklama yapmadı ve sessiz sedasız toz kaldırılmadan kurslar 12 Ağustos tarihinde kapanıverdi.
Niye?
Yoksa Diyanet kadrolarında FETÖ temizliğinden hoca mı kalmadı?
Bu konuda on binlerce insan mağdur olursa resmi bir açıklama da yapılmaz ise aslı olsun olmasın dedikodu mekanizması da başlar ve kötü şehir efsaneleri yayılıverir.
........
Allah muhafaza böyle bir şeyi düşünmek dahi istemiyorum.
Ama dün sabah tanıdık bir abim aradı.
Adama dokunsak ağlayacak. Telefonda sesi titriyor. Aynı zamanda hiddetli mi hiddetli;
“Uğur Abi Allah aşkına şunu bir yazsana. Adımı soyadımı telefonumu veriyorum, Müftü Bey’e ulaşamıyorum. Dün de toplantıda imiş. İlçe müftülüğüne ulaşıyorum.
-Biliyoruz. Haklısınız. Bizim de yapacağımız bir şey yok. Sesini duyurun... diyor.
Uğur abi oğlumun Kur’an-ı Kerim’e geçmesine altı sayfa kalmıştı.
Yani kurs buna göre planlamış ve buna göre işliyordu.
Şimdi pat diye kursları kapattılar. Bitti dediler.
Abi bu çocuklara yazık günah değil mi?
Bunun sebebi nedir? Bu durumu da illa ki Sayın Cumhurbaşkanımıza mı yoksa Beştepe’ye mi ulaştırmak zorundayız. O adama da yazık günah değil mi?”......... diyordu.
............
Kur’an Kurslarının belirtilen tarihten önce kapatılması ile ilgili olarak aldığımız bu üçüncü şikayet idi.
Gerekçesini biz de bilmiyoruz.
Elbette büyüklerin bir bildiği vardır diyoruz ama aile büyüklerinin mutluluğu da kursaklarında kalmış durumda. Bunu da dile getirmek zorundayız çünkü bu işin vebali var.
................
Diyanet demişken FETÖ demişken imamlarımızın müezzinlerimizin din adamlarımızın sıkıntılı durumları ile ilgili bir şeyi daha sizlerle paylaşmaz isek karnımız şişecek. Zaten görevimizi adam gibi yapamıyoruz bu kadar basit bir konu için bile yapamıyorsak ne kadar aciz olduğumuza iyice inanacağız.
O felaket gecesi 15 Temmuz gecesi başlatılan hain darbe girişimin hemen birkaç saat ardından malum salalar verilmeye başlanmıştı.
O gece merkezdeki bir imamız bir ilçedeki oğlunun yanına gitmiştir.
Dolayısı ile cami o gece açılmaz ve sala verilmez.
Zaman içerisinde bu konu dilden dile yayılır ve hocaefendi FETÖcü damgası yer.
İstediği kadar durumu ispatlamaya çalışsa da bir kere o kötü damgayı yemiştir.
Hoca şimdi ne mi yapıyor?
Vallahi benim bildiğimiz yaptığı iş şu;
Hani Cumhurbaşkanımız sigara içmeyin demişti yaaa. Hoca da 10 yıl önce tiryakiliği bırakmış caarasını atmışmış.
Ama bugünlerde caarayı bırakmak şöyle dursun, yiyormuş yiyor...
Haaa hocaefendi FETÖcu ya da değil.
Asla o işlere aklımız ermez.
Yatalım kakalım duamızı edelim.
Allah beterinden saklasın, dedikodudan iftiradan korusun. Başımızı öne eğecek hatalar yaptırmasın. Bugünlerimizi aratmasın...