Şaşırdığından Şalvar Yamamak
“Demokrasi muhalefete tahammül etme rejimidir. Hiç kimse unutmasın, bu daha başlangıç. Güçlenerek geliyoruz. Tamam, beklediğimiz oranda oy almadık ama yukarıya doğru bir çizgimiz var. Ağır ağır, sindire sindire halka daha fazla gideceğiz, onlarla daha fazla birlikte olacağız.”
Yukarıda tırnak içinde gördüğünüz ifadeler Kılıçdaroğlu’na ait.30 Mart’ın hemen ertesi gün söylenmiş sözler bunlar.
Yenilginin, ya da biraz daha yumuşatırsak, başarısızlığın hemen arkasından ancak bu kadar objektif olunabiliyor demek ki.
“Hiç kimse unutmasın. Bu daha başlangıç. Güçlenerek geliyoruz” gibi laflar ara nağme. Söylediği sözlerin en can alıcı noktası şudur:
“Demokrasi muhalefete tahammül etme rejimidir…”
Doğru mu derseniz, doğru. İktidar muhalefete tahammül etmeli mi, derseniz, etmeli.
İktidar, muhalefete tahammül edecek de, muhalefet iktidara tahammül etmeyecek öyle mi? Hatta daha da ileri gidecek “Yüzde 90’la da gelseniz iktidar olamazsınız” diyecek.
Hatta daha da ileri gidecek “Bu halk koyun” diyecek.
Hatta daha da ileri gidecek Millî İradenin temsilcilerine “Cahil, ensesi kıllı, Şişko” diyecek.
Hatta daha da ileri gidecek “Benim oyum ile bir çobanın oyu nasıl eşit olur” diyecek.
Bunları uzatmak mümkün. Daha çok hakaret cümleleri var duyduğumuz. Ama bu kadarı bile yeter de artar bile.
Bütün bunlardan sonra ”Biz neden başarısız olduk” diye düşüneceklerine hâlâ akıllanmadıklarını görüyoruz.
Her konuda anketler, araştırmalar yapılıyor. Bilim adamları mercek altına alıyorlar olayları. Halka sorsunlar “Neden CHP’yi tercih etmediniz?” Ya da “Neden AKP’yi seçtiniz?”
Halkı küçümsemeyeceksiniz. Halkın değer yargıları ile alay etmeyeceksiniz. Halkın tercihlerine saygı duyacaksınız. Adınızın “Halk” olması yetmemeli, bizzat kendiniz halk olmalısınız.
Yazık ki, ülkemizde gerçek anlamda muhalefeti olmayan bir iktidar var.
“Demokrasi, muhalefete tahammül etme” rejimi olduğu için, bu muhalefete de tahammül edeceğiz, ne yapalım.
Allah başımızdan eksik etmesin.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.