Günlerden Pazar. İnşallah bugün hiç kimseyi üzmeyeceğiz. Biz bize soğuk havada sıcak bir şeyler yazıp mutlu olmaya dolayısıyla mutlu etmeye çalışacağız.

Yazımıza izninizle güzel bir örnek ile başlayalım;

Selçuklu ilçemizde ikamet ettiğini öğrendiğimiz bir okurumuz Fatih Yavuz Bey önce iki adet fotoğraf gönderdi bize;

Fatih Bey altına da şunları yazıyordu;  

“Selçuklu Belediyesi kar temizliyorum diye evimin giriş kapısını kapatmıştır. Engelli bir vatandaş olarak giriş çıkışımı sağlayamıyorum. Lütfen yardımcı olur musunuz? Aradım sordum bizi ilgilendirmez dediler ve telefonu yüzümüze kapattılar. Lütfen bir yardımcı olun, bunun bir haberini yapar mısınız?”

…………….

Fatih Bey’e duyarlılığı için çok teşekkür ederiz.

Biz gazeteci olarak hep empati yaparız. Bir konuyu her yönü ile araştırıp yardımcı olmak sonra da yazmak yani haber yapmak isteriz. Biz de bu fotoğraflar üzerine hemen mal bulmuş gibi sazan gibi atlamadık durumu yetkililere ilettik ve bu durum nedir diye sorduk.

Sonuç;

Hatta en son dün, yani cumartesi günü Selçuklu Belediyesi’nde görevli bir müdürümüze bu konuya ilişkin durumun en son halini sordum.

Aldığımız cevap çok net idi.

“Bu kapı girişi dördüncü kez tertemiz yapıldı. Evin sahibi Beyefendi ile de görüşüldü”…  

Olay bu işte.

Şimdi iki taraflı olaya bakmak lazım.

Elbette belediyelerin her evin önünü açmalarını mümkün değil. Bir de Belediyeler dahası Başkanlar hiç böyle bir kar görmediler ki.

Yani bu kış hem yöneticilerimiz hem de biz insanlar için biraz ağırda olsa deneyim oldu.

Konu ile ilgili bir başka örneğe geçmeden Başkan Uğur İbrahim Altay Bey’e ve ekibine duyarlılıklarından dolayı teşekkürlerimizi iletiriz.

Gelelim yine Meram bölgesinde şahit olduğumuz bir başka konuya.

Meram Yaka’da Şeker Fabrikasının arka giriş kapısının bulunduğu caddede Belediye ekipleri artık kaldırım üzerinde ki karları temizlemeye başlamışlar.

Kepçeler çalışıyor. Kamyonlar sıralanmış. İşçiler harıl harıl.

Ben de bir aracı takip ederek Meram yönünden şehre doğru ineceğim. İleride bu yoğunluğu fark edince dikkatlice baktım. Tam o anda iki şeritli yol birden tek şeride düştü. Temizlik çalışması var ya. Bir görevli elinde kırmızı bayrak sallıyor diğer eli ile de “yavaşla, dur” demek istiyor.

Bizim önümüzdeki araç hiç ayağını gazdan çekmeden öyle bir sürdü ki görevli korkusundan iki adım geri kaçmak zorunda kaldı.

O anda düşündüm.

Biz neden nasıl nelerden anlarız ya da neler yaparız?

O dondurucu soğukta insanlar çalışıyor. Bu kar temizleme de olabilir, çöpleri süpürmek de olabilir. Ya da çiçek böcek dikmekte olabilir.

Biz eğer görevlinin ikazlarına rağmen ayağımızı gazdan çekmek yerine inatla o görevlinin üzerine araç sürerek nereye varacağız?   

………….

Burada bir şeyin altını kalın çizgi ile çizelim. Çizelim ki yanlış anlaşılma olmasın.

Ben bir vatandaş olarak hem kendi insanımızdan yanayım. Yani Belediyelerden resmi kurum ve kuruluşlardan her şeyi tam eksiksiz beklemek en doğal hakkımız.

Burada iki ayrı nokta var.

Birincisi Belediye Başkanları farkında olmadan oy alacağım, yeni bir alanda hizmet edeceğim, farklı olacağım, en büyüğünü en büyüğünü ben yapacağım diyerek çıtayı öyle bir yükselttiler ki. Dahası tavan yaptılar ki adeta kendi ayaklarına sıktılar.

Bundan sonra hem mevcutların hem de geleceklerin işleri çok çok zor.

Diğeri ise bizlerin haklı olarak hizmette isteklerimiz eksiksiz olmalı. Amerika’da neyi iyi görürsek aynısını bizde isteriz. İsteriz ki bu en doğal hakkımız.

Avrupa’da neyi farklı gördük. Onu da isteriz. Ve de isteyeceğiz.

Yeter ki vicdan ve adalet terazisinde kantarın dozunu kaçırmayalım.

Allah korkusu ve kul hakkını hiç unutmayalım.

Çünkü Allah’ın izni ile Konya olarak bizi çok güzel günlerin beklediğine yürekten inanıyoruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsanlar uykudadır. Ancak ölünce uyanırlar.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Hafta sonları şu Zafer-Alaeddin trafiğine bir alternatif çözüm üretebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.