Evimin Hâtûnî Hâkanî, aydınlık güneşi, Allah için sevdiğim ve saydığım, biricik eşimi ailesi, ilkokulu bitirdikten sonra okutmamış.

Annesinin ısrarı üzerine yedi sene medrese eğitimi (Kur’an, Tecvid, Arapça, Siyer, Fıkıh Usûlü, Tefsir Usûlü, Adâb-ı Muaşered, Fıkıh, Hadis, Kırık Meâl, Emsile, Bîna, Osmanlıca, İslâm coğrafyası, ev ekonomisi, dikiş, yemek) alan biricik eşim, benimle nikâh masasına oturduktan sonra ortaokulu ve Meram Atatürk Kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi Erkek Çocuklukta Eğitimi Bölümünü dışarıdan başarıyla bitirdi.

Okumanın yaşı yok derler ya. O da öyle yaptı ve Atatürk Üniversitesi Halkla İlişkiler Tanıtım Bölümü Lisans Programını (4 yıllık) kazandı. Dersleri gayet güzel olan biricik eşim, bu sene ikinci sınıfı bitirerek üçüncü sınıfa geçecek.

Altı yıl öğrencilere gönüllü Kur’an, hadis ve fıkıh eğitimi veren ve bir sene KOMEK Yaz Okulu’nda Din ve Değerler Eğitimi öğretmenliği görevinde bulunan ve 12 öğrenciye ayrı olarak özel eğitim veren sevgili eşim, bir okul servisi otobüsünde çocukları okullarına getirip görürken onlara değerler eğitimi veriyor.

Yukarıda ifade ettiğimiz gibi eğitimin yeri, yurdu, yaşı yok.

İnsan istediği zaman her yerde insanları eğitebilir.

***

Meram Gödene Toki İmam Hatip Ortaokulu, Meram Gödene Toki Şehit Yunus Berber İlkokulu ve Necip Fazıl Kısakürek İmam Hatip Ortaokulu talebelerini her gün sabah, öğle ve akşam sınayan, sorularla okuldan aldıkları eğitim ve öğretimin derecesini ölçen biricik eşim, edindiği izlenim ve tecrübelerini de ara sıra benimle paylaşıyor.

Özellikle Necip Fazıl Kısakürek İmam Hatip Ortaokulu talebeleri üzerinde hassasiyet gösteren eşim, aldığı cevaplar karşısında o kadar üzülüyor ki…

Öğrencilerin değerler eğitimi adına “boş” bir şekilde değerlerimizden habersiz, dinî bilgi ve genel kültürlerinin yok denecek kadar az olması karşısında bazen hayretler içerisinde kalan ve bazen de çok müteessir bir şekilde eve dönen eşimi teselli etmek de bana kalıyor.

***

Meselâ, kız-erkek öğrencilerin birbirlerine “LAN” diye hitap etmeleri üzerine bu çok argo kelimenin ne manaya geldiğini araştırmalarını isteyen eğitimci eşim, imam hatip öğrencileri dahil o çocukların, o edepsiz kelimenin ne anlama geldiğini öğrendikten sonra birbirlerine bir daha “lan” diye hitap etmediklerini bana anlattığı zaman ne kadar sevindim bilemezsiniz.

Okul servisinde çocuklarla oyun oynayan, sure ezberleten ve “adalet, merhamet, iyilik, sevgi, sorumluluk, onurluluk, misafirperverlik, ahlâk, temizlik, yardımlaşma, dayanışma, barış, vatanseverlik, yararlılık, alçak gönüllülük, vefâ, vicdan, dürüstlük, cömertlik, tutumluluk, saygı, çalışkanlık, hoşgörü, öz güven” gibi değerler üzerine hadis, âyet ve güzel söz olarak araştırılmak suretiyle o çocuklara eğitim vermeye devam ediyor.

Zihinleri bilgiye aç olan bu çocuklar, o servis aracında daha önceleri birbirlerine kötü sözlerle ve argo kelimelerle hitap ederlerken aldıkları bu değerler eğitimi üzerine bu kötü alışkanlıklardan vazgeçerek eşimi sevmeye, saymaya, hürmet göstermeye başladılar. Eşimi o kadar sevdiler ve saydılar ki, bu çocuklar önce “abla” diye çağırdıkları sevgili eşime; daha sonra “hocam” demeye başladı. Sevdiklerini belli etmek için çiçekler hediye etmeye ve mektuplar yazmaya başladılar. İmam Hatipli 5. Sınıf öğrencileri olan Reyyan ve Senanur, Peygamber Efendimize mektup bile yazdılar.

***

Meram Gödene ve Harmancık mahallelerinde okuyan öğrencilerin bilgiye o kadar aç ve susamış vaziyette oldukları, İslâmî kültür ve genel kültür açısından ne kadar zayıf oldukları, evde eğitim ile okulda eğitim arasında yeterince eğitim (talim ve terbiye) alamadıklarını da bu şekilde gözlemleyen eşim; onlardan gelen hediye ve güzel sözler karşısında o kadar mutlu oluyor ve seviniyor ki, anlatamam!

Bir çocuk ve bir öğrenci, ancak sevdiği kişiye çiçek resmi yapar, sevdiği öğretmenine mektup yazar, sevdiği insana bahçesinden kopardığı çiçekleri, meyveleri hediye eder.

AZİZİM DİYOR Kİ…

“Kördüğüm gibi” sevdiğim eşime, iki ay gibi bir zamanda servis otobüsündeki öğrencilere değerler eğitimi vererek her Müslümanın yapması gereken “iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak” fiilini yerine getirdiği için teşekkür ediyorum.