Kasımpaşa-Torku Konyaspor karşılaşması öncesi takımların tribünleri selamlaması ile güzel görüntüler eşliğinde başlayan, saha içi ve dışı olaysız bir 90 dakika ile devam eden, yeni bir tribün dostluğu ile sonuçlanan bir haftayı geride bıraktık.

Torku Konyaspor, Kasımpaşa deplasmanından da isteği 3 puanı yine bol golle 3-1 kazanarak aldı. Torku Konyaspor maça adeta 1-0 önde başladı diyebiliriz. Torku Konyaspor dakika 1 bile olmadan bu sezon Spor Toto Süper Lig’deki en erken atılan golü bulmayı başardı, ama sıradan bir gol değildi bu. Bu golde hücum hattının birbiri ile uyumu, birbirlerini tanımaları ve ne yapacaklarını önceden çalışmış olmaları vardı adeta. Bir başka deyişle hani uzun yıllar bir arkadaşınız ile aynı ortamda bulunursunuz da, belli zaman sonra ne yapacağını önceden bilirsiniz ya işte öyle bir pozisyondu o.

Adem Büyük’ün tamamen kendi çabası ve usta işi bir vuruş ile attığı golde Torku Konyaspor’un Fenerbahçe maçı dahil oynadığı son dört maçta en hazırlıksız yakalandığı pozisyon diyebiliriz. Maç 1-1 olduktan sonra Torku Konyaspor’un oyun anlayışında büyük değişiklik olmaması, oyun disiplininden kopmaması, aynı çizgide devam etmesi de galibiyetin mimarı oldu. Burada dikkat edilmesi gereken konu şuydu, Torku Konyasporlu futbolcular golü yedikten sonra acaba deplasmandan, yine mi galip gelemeyeceğiz düşüncesi oluşmaması ve istikrarlı oyun düzenini bozmamalarıydı. İlk yarıyı da berabere bitirmek özellikle bu maç için, Torku Konyaspor için bir avantaj sağladı. Kasımpaşa’nın ikinci yarı oyun anlayışı savunma güvenliğini ikinci plana bırakıp, uzun zamandır da galip gelememenin baskısı ile kontrolsüz ataklar geliştirmelerini, dengesiz şutlar çekmelerini sağladı. Bu ataklarda Torku Konyaspor etkili defans anlayışı da Kasımpaşa’yı bu durumda bıraktı. Torku Konyaspor’un ikinci golü ise Avrupa standartlarında bir goldü ve gerçekten izlemeye değerdi. Oyunun başından sonuna takımına büyük bir güç sağlayan, takımı adeta bir orkestra şefi gibi yöneten Hleb, topu alışı driplingi Hasan’la girdiği ikiye bir ve akıl dolu pası ile Gekas’ın muhteşem pozisyon takibi ve bitirici vuruşu ile gelen bir goldü bu. Oyun 2-1 Torku Konyaspor’un lehine geldikten sonra Kasımpaşa takımının oyun içinde paniklediğini gördük. Maçta yıldızlaşan ve son noktayı koyan isim ise, maçın da adamı olan, sahada adeta  “sirtaki” yapan Gekas’tan başkası değildi. Attığı 2 gol ve akıl dolu asistinin yanında top takibi ile 2 defans oyuncusunu oyundan düşürüp gol vuruşunu yaparken, hem Kasımpaşa’nın beraberlik ümitlerini bitirdi hem de takımının ilk deplasman galibiyeti almasını sağladı. Torku Konyaspor takımı; teknik direktörü, futbolcuları, yönetimi, taraftarı ve şehirle birlikte nasıl takım olunur sorusuna, saha içinde, gerek oyunu gerek aldığı sonuçlarla, birlik beraberlikle en güzel cevabı vermiş oldu. Tüm Torku Konyaspor camiasını gösterdikleri iradeden dolayı tek tek kutluyorum. 

Sonuç olarak Torku Konyaspor ligin ikinci yarısına yaptığı muhteşem başlangıcı, deplasmanda da devam ettirmesini bildi. Hleb’in her geçen gün performansının üzerine bir şeyler koyduğuna, takımını bir maestro gibi yönettiğine şahit olduk. Hasan Kabze’nin yükselen performansı sonraki maçlar için ümit vericiydi. Kasımpaşa takımı son dönem oynadığı en güzel maçlardan birini oynamasına rağmen Torku Konyaspor fırtınasından yediği 3 golle nasibini aldığını gördük.

Son sözü de her iki takımın taraftarlarına açmak sanırım yanlış olmaz. Maç öncesi Kasımpaşalı taraftarların hazırladıkları pankart dikkatimi çekti. “Hoş geldin Konyasporumuz”  taraftarlar barışıyor sloganı ile gerçekten bir alkışı hak ettiler. Aynı zamanda Torku Konyaspor taraftar grupları ve Kasımpaşa taraftar gruplarının maç öncesi birlikte çekindikleri hatıra fotoğrafları görülmeye değerdi.