Dün öğle saatlerine doğru Gazi Lisesi’nden çok güzel bir müjdeli haber aldık.

Milli Eğitim Müdürümüz Mukadder Gürsoy Bey, dün Gazi Lisesi’nin yöneticileri ve öğretmenleri ile bir araya gelmiş. Çünkü Gazi Lisesi’nin bahçesindeki kepçeler çalışma makinaları ve yıkım açıklamaları herkesi tedirgin etmişti. Veliler bile sıkıntılı idiler.

İşte Sayın Müdürümüz de bu tedirginliği duymuş olacak ki çok güzel bir adım atmış ve meslektaşları ile bu konuda sohbet etmiş. Durumu izah etmiş. Onları bilgilendirmiş. Bu bilgilendirme esnasında da bizim köşe yazımız kastederek, “Bir köşe yazarı yazdı o şehir efsanesi” demiş!!!

…………………..

Müdürüm bizi kastederek “Şehir efsanesi” dediniz ise Allah bin kere razı olsun deriz.

Yazdığımızın aslı yok, yalan maksadı ile yazılmış bir yazı dedi ise sadece üzülürüz, çünkü belediyenin iş makinelerinin bahçedeki kazı fotoğraflarını yazımızda paylaşmıştık.

Hatta ertesi gün Sayın müdürümüz bizi arayıp Vali Bey’in de yer ile ilgili bilgi verdiğini söylemişti. Bu arada Sayın Müdürüm haklı olarak 100 küsur yıllık Milli Eğitimin bir binası olmadığını da hatırlatmıştı. Bizde buna hak verip yazımıza ilave etmiştik.

Belki bir yanlış anlama oldu. Ya da müdürüm bize “efsane” diyerek hak etmediğimiz bir şeyi layık gördü. Biz böyle düşünüp kendisine bir kez daha teşekkür ediyoruz.

Sonuçta Gazi Lisesi’nde inşaatın durdurulmuş olması ile biz de yetkililere teşekkür ediyoruz.

Bunu yazmaz isem karnım şişecek. Ne yazık ki bizde doğruyu ya da doğru sandığını insanlara söylemek suç oluyor. Bu yüzden de insanlar haksız yere suçlanmaktan korkar hale geldiler.

Mukadder Bey ile dost bir bürokratımız o günlerde bizi aramış “Uğur abi beni yazına filan dahil etme. Ama o okul korunmalı. Benim bildiğim kadarı ile Türkiye’de üç tane böyle bina var” demişti…

ESNAF MASASI MUTLAKA OLMALI

Şehrin tüm kesimleri ile dostuz. Tabii kesimler içinde de aralarında küs olduklarımız, tanımadıklarımız ya da kırgın olup mecburiyetten selamlaştıklarımız var.

Esnaf sıkıntılı. Özellikle küçük ve orta ölçekli esnaf kara kara düşünüyor.

Bu işin ekonomik boyutu.

Bir de esnafın Belediyelerle ilgili sıkıntıları oluyor. Bunların çözüm yolunda iş prosedüre takılıp işkence oluyor.

Meğer bu konuda Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’nin Sayın Başkanı Ali Osman Karamercan Bey bizzat Tahir Başkan’la görüşüp Esnaf Masası için anlaşmış.

Dahası Başkan’dan söz almışlar.

Dahası bu konu Büyükşehir Encümeni’nden geçmiş.

Peki ondan sonra ne olmuş?

Ne olacak aradan da aylar geçmiş.

Daha da geçer.

Peki iş nerede ve neden kilitlenmiş.

İşte tam bu noktada duyum faslına giriyoruz.

Tahir Başkan Esnaf Masası’na atayacağı gönlüne göre bürokratını henüz bulamamış. Ya da kararını verememiş.

………..

Sakın Tahir Başkan’a bunun için kızmayın. Eleştirmeyin.

Siz Tahir Başkan’ın koltuğunda olsanız kimi koyacaksınız?

Memlekette kaç tane vizyon sahibi, çaplı, özgül ağırlığı olan o koltuğu dolduracak adam var?

……….

Ya Tahir Başkan bu noktada sıkıntılı.

Adam vaaaar adamcıklar var.

Yarın bu işin vebali de var.

Tahir Başkan’ın adam bulamamasında yüzde yüz yanındayım.

Ama esnafın ve odanın da durumu sıkıntılı Başkanım.

Siz yine kötünün iyisini oraya oturtuverin de esnafında sıkıntıları bir an önce çözülsün. Hem iki de bir sizi rahatsız etmek istemesinler. Hatta Başkanla görüşemiyoruz diye dedikodu da yapmasınlar.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bazı amaçlar o kadar değerlidir ki, o yolda mağlup olmak bile zafer sayılır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ? 

Empati yapmayı ve samimi olmayı becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz