Tarihî Mâbedlerimiz (25)
HOCA CİHAN (MURSAMAN) TÜRBESİ
Hâce-i Cihân unvanıyla bilinen Hoca Cihan, Sadreddin Konevî zamanında yaşamış bir devlet ve ilim adamıdır. Konevî’ye bir mescit ve bir türbe inşa ettiren Hoca Cihan, kendi türbesini de 1275’lerde yaptırmıştır.
Konya’nın Selçuklu İlçesi, eskiden Hoca Cihan Mahallesi’nde iken günümüzde Molla Gürani Mahallesi’nde Adakale Caddesi üzerinde bulunan Tekke Mezarlığı içerisindedir.
Mimari yapısına bakılarak XIII. yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilir. Bânisi de Hâce-i Cihân unvanıyla bilinen Hoca Cihan’dır. Tuğladan inşa edilen kübik gövdeli türbenin üzeri yarım küre biçimli bir kubbe ile örtülmüştür. Güney cephesinin ortasından kade planlı, tuğla beşik tonoz örtülü mumyalık bölümüne beş basamakla inilmektedir. İçte, kuzey ve güney duvarlarında moloz taş, doğu ve batı duvarlarında ise yalın tuğla kullanılmıştır. Ortada kemerin altında tuğla sanduka yer alır. Moloz taşla yapılan sandukanın üzeri sıvandığı için çini kaplama ve kitabesi olup olmadığı hususunda hiçbir iz kalmamıştır. Türbe dışta tümüyle tuğladan yapılmıştır. Kubbe üzerinde yer yer üçgen çıkıntılar bulunmaktadır.
Hoca Cihan’ın, Sadreddin Konevî zamanında yaşamış bir devlet ve ilim adamı olduğu bilinmektedir. Sadreddin Konevi’ye bir mescit ve bir türbe inşa ettiren Hoca Cihan, kendi türbesini de 1275’lerde yaptırmış olmalıdır (Önkal, 1996, 27).
Hoca Cihan Türbesi, halk arasında bazı hastalıkları iyileştirdiği inanılan sınanmış yerlerdendir. Geçmişte sıtmadan kurtulmak isteyenlerin mini mini bir taşa bez parçası bağlayarak tavanına astıkları bu türbe, aynı zamanda ayırt tekkesidir. Hasta çocuklar buraya götürülerek sandukanın yanına yatırılırmış. Eğer bu çocuk ağlarsa kurtulur, uyursa ölürmüş (Konyalı, 1964, 699).
Türbenin bir diğer ismi ise Mursaman Türbesi’dir. Konyalı, “Türbe’nin hiçbir yerinde yapılış tarihini ve mimarını, içindeki yatırın adını ve ölüm tarihini gösteren hiçbir kitabe yoktur” dedikten sonra; “Halk buraya ‘Mursaman Tekkesi’ der. Okumuş eski Konyalılar bu kelimenin ‘mir-i zaman’ veya ‘mir-i zeban’dan bozam olduğunu söylerler” diye ifade ediyor. Günümüzde mevcut bulunmayan taş merdivenli bir giriş yeri bulunmaktaydı. Yine günümüzdeki değişim ve tahribatın bir örneği asıl kapının taş ile örülmesidir.
Hoca Cihan Türbesi, 2000 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce gerçekleştirilen restorasyondan sonra en son olarak 2010 yılında Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından tadilat edildi.
HOCA CİHAN (Hâce-i Cihân)
Doğum ve ölüm tarihleri bilinemeyen Hoca Cihan, Mevlâna Celâleddin Rumi ve Sadreddin Konevî’nin muasırıdır. Sultan Alâeddin Keykubat zamanında yaşayan bir devlet ve ilim adamı olduğu bilinmektedir. Asıl adı Ahmet bin Kayser bin Süleyman’dır. Esmihan Hanım ile olan evliliğinden Ali adındaki bir oğlunun varlığı bilinmektedir.
Konukçu, “Hâce-i Cihân’ın Hindistan’da hüküm süren bazı devletlerde yüksek mevki sahiplerine verilen unvan” olduğunu ve bu unvanın muhtemelen ilk defa, Delhi’de hüküm süren Muizzîler’den Sultan Muizzüddîn Keykubad devrinde (1287-1290) Hâce Hatîrüddin’e verilmiştir (Yahyâ b. Ahmed es-Serhendî, s. 50). Bu tabir aynı zamanda Hz. Peygamber hakkında da bir saygı ifadesi olarak kullanılır (Dihhudâ, XII, 791).” demektedir.
Hoca Cihan’ın, Mevlâna ve Sadreddin Konevi ile olan münasebetlerine bakıldığında, mutasavvıf ve âlimleri seven bir şahsiyet olduğu anlaşılmaktadır.
Konuştuğu gibi yazan, yazdığı gibi konuşan Hz. Mevlâna, yalnız Hoca Cihan’a yazdığı mektubu nesr-i müsecca (sanatlı nesir) ile yazmıştır. Cümlelerinin kısa olmakla beraber secili (kafiyeli) oluşu, mektubun muhatabı olan Hoca Cihan’ın, konuşma ve yazılarında secili bir üslubu yeğlediğini akla getirmektedir. Kendisini çok seven Hz. Mevlâna, -muhtemelen- ona, onun üslubuyla yazmıştır.
“Hâce-i Cihân’ın kutlu ruhu şu dünyadan kaçtıkça kaçıyor, öbür dünyayı arzuluyor.” diye başlayan yetmiş dokuzuncu mektubunda mevlâna, Hoca Cihan’ın büyük bağışlarda bulunduğundan bahisle onu: “Tertemiz, canlı sultanların övündükleri sultan, ahir zaman mehdisi, erlerin nazarına sahip” gibi vasıflarla methediyor.
Şeyh Sadreddin Konevî’nin hayatıyla ilgili menkıbelerde, Konevî Hazretleri’nin Hoca Cihan’la ilgili münasebetlerine de yer verildiği bilinmektedir.
---------------
KAYNAKÇA
Haşim Karpuz, Konya Ansiklopedisi, 2012, c. 4, s. 236.
Bekir Şahin, Konya Ansiklopedisi, 2012, c. 4, s. 232-233.
Enver Konukçu, İslâm Ansiklopedisi, 1996, c. 14, s. 429-430.
Bekir Şahin-M.Ali Orak, Konya Ansiklopedisi, 233.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.