Tüm takımlar transferde harıl harıl futbolcu alırken, takımlarını güçlendirirken, Konyaspor’umuz transfer başlayalı 3 hafta geçmesine rağmen yerinde saymış, bir arpa boyu yol alamamış, Bulgar oyuncu Dimitar Rangelov’u takımdan gönderememiş, mukavelesini fesh edememiş veya da alacaklarını ödeyip transfer hakkını donduramamış bir durumda ligin demir leblebisi Bursaspor’un karşısına çıktı. Üstelik hafta içinde hasta olan ve 18 kişilik kadroya bu yüzden alınamayan geçen yıl takımımıza çok çok büyük katkıları olan kaptanımız Aliaksandr Hleb’den de yoksunduk.

Bursaspor maçına çıkmadan yönetimimiz kafaları rahat etsin, maçı kazanmaktan başka hiçbir şey düşünmesinler diye futbolcuların alacaklarının büyük bir kısmını ödemiş, adeta bir gizli doping ile maça çıkmalarını sağlamış ancak transfer yapılmayınca, en son olarak kendi sahamızda oynamış olduğumuz Galatasaray ve Beşiktaş maçlarındaki seyirci sayılarına ulaşamamıştık yine de 15 bin kadar bir seyirci maça gelmişti. Bu da diğer Süper lig takımlarının taraftar diye sinek avladıkları bir sezonda hiçte fena bir sayı sayılmaz. Taraftar değişiklik ister, hep aynı yüzleri görmekten bıkar. Bir mağaza nasıl her hafta veya her gün vitrin değişikliği yapıyorsa, yapılacak yeni ve iyi oyuncuların transferleri de takımlar için bir vitrindir. Ancak yönetimimiz ne yazık ki bu kadar süre geçmesine rağmen bizleri beklete beklete, ha bugün ha yarın derken ağaç yapmıştır. Yabancı oyuncu transferi yapabilmemiz için bugün dahil 22 gün geçmesine rağmen ve transferin bitmesine 6 gün kalmasına rağmen bir Rangelov’u bile takımdan gönderememiştir.

Bursaspor maçında yine rakibin yakaladığı ilk pozisyonda gol yeme alışkanlığımız devam etmiş ardından 44.dakikada Renato Civelli’nin kafası ile bir gol daha yiyince tribünde tüm taraftarlar, “ne oluyoruz yine bir Galatasaray ve Gençlerbirliği facialarımı yaşayacağız?” korkusu ile birbirine bakmaya başlamıştı ki, ilk yarı biterken  Ali Çamdalı’nın takımımız adına kazandırdığı gol devre arasına umutlu girmemizi sağlamıştı. 2.yarının başında 50.dakikada Gabriel Andrei Torje şahsi becerisi ile bir gol daha atmış ve durum 2-2 oluvermişti, ancak ne olduysa bundan sonra oldu. Aykut Hocamız hafta içinde hasta olup 2 gün idmana çıkamayan ilk golü atan oyuncumuz Ali Çamdalı’yı 55.dakikada oyundan almış ve Recep Aydın’ı geçen yılki Fenerbahçe maçındaki gibi bir mucizeye imza atar diye düşünmüş ve oyuna almıştı. Ne var ki maç sonuna kadar oynadığı oyuna bakılacak olursa geçen yılki Recep Aydın’ın yerinde yeller estiği çok kolay görülebiliyordu. Hafif sakatlanan Djalma Campos da 71.dakikada çıkartılıp Benjamin Fuchs oyuna alınınca Ömer Ali Şahiner’de sağbekten sağaçık pozisyonuna geçmesi ile gol atarız diye düşünürken 75.dakikadan sonra Bursaspor’un sağdan soldan akın akın üstümüze geldiği açıkça görülüyordu. Ardından 83.dakikada maçın başından beri takımımızın en iyisi olarak görülen Gabriel Andrei Torje de oyundan çıkarılıp Barış Örücü oyuna dahil olunca nasıl vücuda damarlardan kan gitmeyip, tıkanma olup kalp sektesi oluşursa, takımımızda resmen motoru tıkanmış ve stop eden bir araba pozisyonuna düşmüştü. Her an gol yiyeceğiz diye inanınız başımızı ellerimiz arasına almaktan başımızda saç kalmadı. Nitekim maçın 90+3. dakikasında Volkan Şen’in getirdiği ve “al da at” diye Fernandao ya attığı topu da ligin şu anda 12 golle en çok gol atan oyuncusu boşa çevirmemiş ve maçta idam fermanımızı imzalayıvermiş, hepimizin evlerimize boynu bükük, ağlamaklı bir vaziyette dönmemize ve tüm haftann Konyaspor taraftarları için zehir olmasına vesile olmuştu.

Bursaspor maçı şu an için geri kalmış durumda, bugün ise Ziraat Türkiye Kupası maçına çıkıyoruz, kupada devam etmek istiyorsak mutlaka ve mutlaka bugün deplasmanda Giresunspor’u ve gelecek hafta oynayacağımız maçta Konya’da Gençlerbirliği’ni yenmemiz şart olmuştur. En önemlisi de ligde var olabilmemiz için mutlaka kazanmamız gereken bir Eskişehirspor maçına çıkacağız, bu maça çıkarken artık mutlaka ve mutlaka yeni transfer yapılacak oyuncularımızın işini bitirip sahada olmalarını bekliyoruz. Bu maçın hiç şakası yok. Bursaspor bizim rakibimiz değildi ve her yönden Konyaspor’umuzdan çok güçlü bir takımdı, ancak Eskişehirspor puan cetveline de bakılınca açıkça görülür 13.sırada biz ise 14.sıradayız. İki takımında puanı 17 ve ilk maçı Konyasporumuz Eskişehir’de 2-1 kaybetmiş durumda Eskişehirspor’un karşısına çıkacak. Eğer berabere bile kalırsak ikili averajda Eskişehirspor’u yakalama şansımız kalmayacak. Yönetim artık transferleri yapmalı. Çünkü artık Konyaspor taraftarlarının bu ligde asansör takım olmaya ve PTT 1.ligi bir daha ziyaret etmeye hiç tahammülü kalmadı. Futbolcularımızın patlayacakları maç Eskişehirspor maçıdır. Bu maç yeni  transferlerimiz de sahada yerlerini alınca  ya kazanılacak ya da kazanılacaktır.