Transfer Sürecinden Dakika ve Skor Alalım…
Aykut Kocaman ile yaşanan 2.5 yılın ardından, Mustafa Reşit Akçay ile anlaşan Konyaspor’daki durum bana “uzun yıllar çıkan ancak tam nişan-düğün arefesinde ayrılan çiftlerin durumunu” hatırlatıyor. Aykut Kocaman ve Konyaspor Yönetim Kurulu belli noktalarda fikir ayrılıkları yaşasalar da geçen süre içinde her iki tarafın da temel düşüncesi Konyaspor’un başarılı olmasıydı aslında. Tıpkı sorunlar yaşayan iki gencin mutlu bir evlilik hayali kurması gibi. Bundan sonraki süreçte Konyaspor taraftarlarının artık önüne bakması ve yeniden yapılanmaya başlayan Konyaspor’u her zaman olduğundan daha çok ve daha gür bir sesle desteklemesi gerekiyor. Aykut Kocaman Konyaspor için çok büyük bir nimetti ancak artık realist davranılıp asıl mevzunun Konyaspor’un mevcudiyeti olduğu hatırlanmalıdır.
Bu bağlamda geçen 2.5 yıllık süreçte tamamen Aykut Kocaman’ın sevk ve idaresinde yönetilen işin transfer, kadro yapılanması ve oyuncu kadrosu boyutu, artık bir çok insan tarafından yönetilecek. Bunların içerisindeki en önemli kesit ise transfer komitesi, Mustafa Reşit Akçay ve kendi teknik heyetinden oluşmaktadır. Daha düne kadar “Heyecanlı bir futbol izlemek istiyoruz, o kadar kombine aldık” diye feveran edenler şimdi de “Bu hocayla olmaz, çok gol yeriz” gibi söylemlerde bulunuyorlar. Başta yönetim kurulumuz ve teknik heyetimiz olmak üzere, yerel basınımızın ve gerçek Konyaspor’lu taraftarların elbirliğiyle bu virüsleri bir an evvel bu camianın içinden temizlemeleri gerekmektedir. Ne yazık ki, bu virüsler tarafından piyasaya bilinçli olarak pompalanan panik hali, alınabilecek birkaç olumsuz neticeden sonra, en akil insanları bile zehirleyebilmektedir. Temiz, saf ve karşılıksız bir Konyaspor sevgisi taşıyan kardeşlerimizden, abilerimizden tek ricam, bu insanların daha 3-5 ay önce nelerden şikayetçiyken şimdi nelerden şikayetçi olduklarını araştırmalarıdır. Biraz zihin yorduktan sonra bu tek hücrelilerin Konyaspor’un başarılı gidişatına nasıl zarar vermek istedikleri görülecektir.
Yaklaşık 1 aydır hemen hemen her gün bir futbolcu ismi atılıyor piyasaya. Birçoğu menajerler tarafından yakın ilişkiler kurulmuş basın mensuplarının, kendilerini kullandırmalarıyla ortaya çıksa da, aslında kamuoyunda bir panik duygusu oluşturmak da hedefleniyor. Herkesin net olarak şunu sindirmesi gerekiyor arkadaşlar. Bu takım oyunun hücum alanında son 2.5 yıldır kullanmadığı bazı oyun planlarını kullanmak isteyecek bu sene. Ve dolayısıyla transferlerin büyük bir bölümü de bu bölgeye yapılacak. Mustafa Reşit Akçay hoca da bunu net olarak belirtti aslında. Takım olarak az sorunlu olan 1 ve 2. bölgelerde sadece ayrılan oyuncuların yerine oyuncu alınacakken, hücum bölgesinde ciddi alternatifli olması beklenen bir Konyaspor izleyeceğiz. Bunun nedeni ise, rakip hücumdayken kazanılan toplarla hızlı hücuma çıkabilecek bir takım oluşturmak. Halk arasında zaman zaman söylediğimiz kontratak takımı hüviyetine bürünebileceğimiz karşılaşmalar izleyeceğiz. Bunun yanına son 2 senedir ligin en istikrarlı birkaç takımından biri olarak göze çarpan savunma disiplinini eklediğimizde, çok güzel günler bizleri bekliyor olabilir.
Genel anlamda Dünya’daki her takım için her transfer dönemi birçok zorluğu da beraberinde getiriyor. İşin maliyet boyutu en önemli sorun gibi gözükse de, bu sorunu yapısal reformlar yaparak yıllardır hiç yaşamayan takımların bile her yaptığı transfer özelinde aklında binlerce soru işareti beliriyor. Takıma uyum sağlayacak mı, ya takım arkadaşlarıyla kavga eder de takımın mevcut huzurunu bozarsa, ya buranın havasına, yemeğine, suyuna uyum sağlayamazsa vs gibi bir çok kriter
nedeniyle her takım biraz da piyango gibi bakar her transfer dönemine. Ve yapılan 10 transferde, 4 oyuncuyu direk takıma monte edebilen takımlar, transfer dönemini başarılı kapatmış sayılırlar. İnanın bu iş inanılmaz zor bir iş. Öyle bastır parayı al, gel, o da çıksın takır takır oynasın durumu yok ne yazık ki. Konyaspor adına devam eden bu transfer dönemini bu çerçevede değerlendirmek çok daha mantıklı olacaktır. Belli başlı bazı kriterler var evet, ve o kriterlere göre mevcut transfer politikası şekilleniyor. Ama bunları hepsi yapıldığında bile en az %50 dış etkenlere bağlı oluyor yapılan transferin takıma katkı yapması.
Kamuoyunda konuşulan isimlerin birçoğuna hiç araştırmadan burun kıvıran bir kitle de mevcut Konya’da. Avrupa’daki oyuncu bilgileri sadece TRT’nin yayınladığı Şampiyonlar Ligi karşılaşmalarından ibaret olan bu arkadaşlar, ismi geçen hiçbir oyuncuyu beğenmiyorlar. Beğenmemelerinin tek nedeni ise oyuncuları tanımamaları ve tanımak için de bir gayret göstermemeleri. O düşüncede olan insanlar için çok da fazla yapacak bir şey yok. Messi, Ronaldo, Agüero gibi isimleri alınmadıkça yine ZEVK alamayacaklar transferden. Yazının başında da söylediğim gibi, çok kaale almaya gerek yok bu insanları. Yaklaşık 2.5 yıldır çok uğraştım bu tiplerle, o nedenle bazen bu yapıdaki canlılara “yav he he” diyip geçmek gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.