Samimi, içten, kafalarının arkasında bir B planı olmayan saf ve temiz okurlarımızın sayesinde onların bilgi ve istihbarat aktarımları ardından da duaları ile o kadar mutlu oluyoruz ki.

Bugün de izninizle belediye hizmetleri ile ilgili iki ayrı görüşü bir arada sizlerle paylaşmak istiyoruz.

BELEDİYEMİZİN DOĞRULARI

“Sayın ÖZTEKE,

Muhterem Efendim,

Geçen günkü yazınızda belediyenin mezarlık bakımına tam not verdiğinizi okudum.

Bunun yanında bana göre tam not verilecek bir diğer iş, cadde ve sokaklar ve okullar yani kamusal alanlardaki AĞAÇLARIN BUDAMA İŞİ.

Bir iki yıldır, Selçuklu, Aydınlık, Çevre Yolunda budanmış ağaçların budanma şekli ve budama sonrası budanan yüzeylerin macun veya boya ile kapatılmasını gözlemliyorum.

İnanılmaz güzellikte.

Hiçbir şehirde kaza ve köylerde bile böylesine bu işin güzel yapıldığını görmedim.

Antalya, Akseki v.b köy ve kasabalarda gerek ortak alanlar, gerek mezarlıklarda ağaçların budanması çok kötü.

(Kesimler düzgün yüzeyli değil, çentik çentik, kesilen dal ve budaklar gövdeden dışarıda uzun bırakılmış v.b)

Ama Konya’da yüzeyler düzgün ve gövdeye mesafeli değil ama gövdeye de hasar vermeden düzgün kesilmiş ve macunla kapatılmış.

Bu bakımdan belediyemiz ve bu işi yapan çalışanlar çok büyük teşekkürü hak ediyorlar.

Ancak, Belediye yönetiminin israf denecek uygulamaları mesela mübalağalı çevre gül v.b. süslemeleri ve hele hele demir direklere çiçek saksısı montajı ile geçit duvarlarına çiçek yapıştırma, fevkalade gereksiz bir İSRAF.

Göze hoş görünse de Konya çevresinde kıraç dağ bayır pek çok.

Oralarda bunların yerine 10 büyük ağaç dikilse, memlekete çok daha faydalı olur.

Bizlerin ağacın kıymetine vukufumuz yok.

Peşin paralı olmasa da yaz ve kış ağaçların bize dolaylı sağladığı o kadar fayda var ki baha biçilmez.

Sözü uzatıp kafanızı yormayayım.

Bir yayında okumuştum.

New York’ta cadde ve sokaklardaki büyük ağaçlar cinsine göre sayılı imiş.

663 bin gibi bir rakam. (Yanılmıyorsam)

En faydalısı ÇINAR, ikinci sırada DİŞBUDAK geliyormuş.

Ve New York şehrine sağladığı fayda değeri de 11.000.000 (on bir milyar dolar)

Hal böyle iken bizim geçici çiçeklere zaman ve para harcamamız ne kadar doğrudur?

En azından bu israfın en aza indirilmesi düşünülmelidir diye düşünüyorum.

Bunu da Belediyemizin kulağına en iyi sizin (Sn. Uğur ÖZTEKE’nin) FISILDAYACAĞINA inanıyorum.

Gereksiz ya da fazladan yordumsa af ola. Saygı ile… Alim Doğan ÖZCİVAN”

……………

MERAM EĞİTİM ARAŞTIRMA’DA DİKKAT ÇEKEN ÇALIŞMA

Bizim PUSULA Yayın Grubunun canavarı Esad Çağla bayramda bir yakınını ziyaret için Meram Eğitim Araştırma Hastanesine gitmiş. Bu arada hastanenin hastaların yattığı katlardaki koridorda bu görüntü dikkatini çekmiş

Bunun ne olduğunu merak etmiş ve sormuş. Bu kitaplar Kur’an-ı Kerim, İslam İlmihali gibi değerli kitaplarımızmış. Bunların ne için kullanıldığını sormuş. Yetkililer de isteyen hasta veya hasta yakınları için konulduğunu ve bu insanların kitaplarımıza büyük önem verdiklerini söylemişler.

Bunun bir benzerini de ben Yazır’daki Numune Hastanesinde görmüştüm.

Böyle bir çalışmayı düşünerek devreye sokan hastane yöneticilerine teşekkür ediyoruz.

MEVLANA KÜLTÜR MERKEZİ’NİN ÇEVRESİ

Bir okurumuz yazmış; “Uğur Bey öncelikle bayramınız kutlu olsun.

Dün Umreci bir akrabamızı karşılamaya Mevlana Kültür Merkezinin oraya gittik.

FOTO 2

Bir Konyalı olarak çok üzüldüm bu kadar duyarsız mı olunur?

FOTO 4

Moloz yığınları, küllükler berbat bir görüntü.

Orası Konya’nın aynası olması lazım çünkü oraya hep yabancılar geliyor.

Konya için çok büyük kayıp.

Diğer bir husus sabah oğlumu karşılamaya Konya otogarına gittim o garajın haline de üzüldüm. Görevlilerle konuştum insanlar temizlemek için büyük gayret gösteriyorlar. Ama bir yere kadar çünkü burayı mekan tutmuş bir de bu Suriyeliler var.

Onlar memleketimize geleli bu tip görüntüler çoğaldı.

Maalesef 10 sene önceki Konya’mızı arar hale geldik bu konuları dile getirirseniz sevinirim. (Hüseyin ERVURAL)

VALLAHİ UĞUR ABİ NASREDDİN HOCA GİBİSİN

Yazımızı hiç olmazsa güzel bir ifade ile noktalayalım.

Dün üniversiteden bir öğretim üyesi bayan hocamız aradı. Tıraş olmakta olduğum için telefonuna cevap veremedim. Tıraş sonrası hemen geri dönüş yaptım.

“Hocam tıraş oluyordum bakamadık özür dilerim buyurun” dedim.

Hoca hanım sordu “Ne tıraşı Uğur abi?”

-“Bayram tıraşı hocam” deyince

-“Uğur Abi vallahi Nasreddin Hoca gibisin bayram bitti sen bayram tıraşı oluyorsun” diyor ve gülüyordu.

Bayram öncesi tıraş olmaya fırsat bulamayınca biz de bayram sonrası bayram tıraşımızı olduk. Çok şükür.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsanın en büyüğü, en yüksek mevkide iken tevazu gösteren, kudret sahibi iken affeden ve kuvveti olduğu vakit adaletle hareket edendir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Dedeman dönel kavşağında kurallara aykırı olarak dolmuşların indi bindi yapmalarını önleyebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.