Geçtiğimiz haftalarda dile getirdiğimiz mevzulardan birisiydi sosyal medyanın önemi. İnternetin yaygınlaşması Sosyal medya mecralarının kullanımının artması sosyal medyanın önemini her geçen gün daha da arttırıyor. Daha önemlisi vatandaşın yöneticilere ulaşabilmesi konusunda eğer yöneticiler (yöneticinin ekibi) bu mecraları iyi takip ederlerse çok önemli bir aracı olabiliyor sosyal medya. Konya’mızda özellikle ulaşımla ilgili sıkıntıları sosyal medyadan takip edebiliriz mesela… Senelerdir sürmekte olan Meram TOKİ otobüs çilesini, Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin yeni kampüsüne karlı günlerde çıkmayan otobüsleri ve öğrencilerin yayan bir şekilde tırmanış yapmalarını (!) şehir içinde yaşanan trafik keşmekeşini. Tüm bunları öğrenmek için tek tek bu saydığım bölgelerde insanlara mikrofon uzatmaya gerek yok sadece internette doğru mecraları doğru takip ederek bunları öğrenmek çok kolay. Bazı sorunların senelerdir devam ettiğini göz önünde bulunduracak olursak interneti de, vatandaşı da kimse takip de etmiyor umursamıyor da diye bir sonuç çıkar ortaya. 
Yeni Tramvaylarımız diye başlayacağım konuya. Birileri yeni tramvaylar deyince; büyüklerimizin şöyle derin bir nefes çektiklerine eminim, eleştirmeye kızmaya bahane arar dururuz çünkü biz millet olarak. Evet yeni Tramvaylarımız çok güzel görünüyorlar, en son teknoloji ürünü, klimalı, konforlu, bir sürü güzel özelliği vardır eminim… Ama bana göre başından beri yapıla gelen çok önemli bir eleştiride eleştirenler (bende) haklılar. Bu oturma düzenine bir çeki düzen verilmesi gerekiyor… Bu konuyla ilgili haberler yapıldı, köşe yazıları yazılıyor, sosyal medyada insanlar veryansın ediyor, sokakta vatandaşla, işyerinde esnafla konuşun aynı konudan mustarip. Konuşması gereken merci ise suskun, yahu çıksın biri tamam biz üretici firmayla konuştuk bu problemi şu şekilde çözeceğiz yeni gelecek Tramvaylarda böyle olmayacak deyiversin. Bu konu çözüme kavuşana kadar bu konuyla ilgili bizde hatırlatma yapmaya devam edeceğiz inşallah.
…
Mevlana şehri Şeb-i Arus’a hazırlanıyor. Neler yapıyoruz? Gazetelerimiz ekler çıkartıyor, belediyelerimiz bir haftalık maratona hazırlanıyor; Büyükşehir belediyemiz devlet büyükleri gelmişken görsünler diye Tramvay hattını yetiştirmeye çalışıyor… Birde bütün şehir birlikte yine bu aya özgü gündemimiz olan Şeb-i Arus töreni başka illerde de yapılmalı mı? Sorusunu tartışıyoruz… YAPILMAMALI diye en çok sesi çıkması gerekenler maalesef yine sessizler. Sessizler dediysek Konya’da kendi aramızda konuşurken herkes gayet gür sesli lakin yapan illere yaptırımları yok. Yapanlar kim? Kültür Bakanlığı’nın desteği ile bazı illerde Belediyeler ( En Önemli olanı İstanbul). Sayın Milletvekillerimiz, Valimiz, Belediye Başkanlarımız, Sivil Toplum Örgütlerimiz bari bu konuda hep bir ağızdan tepki verelim. Sema gösterilerini istediğiniz zaman yapın ama Şeb-i Arus Konya’da yapılmalıdır, Aralık ayında yapmayın bu organizasyonları diyelim. Zor mu? Diyemez miyiz? Dinlemezler mi? Sayın Başbakanımız söylerse herkes dinler ama önce biz bir ağızdan Başbakanımıza durumu bir izah edelim. Geçtiğimiz hafta Başbakan yardımcısı Bülent Arınç Bey burada ifade etmişti Konya dışında yapılan törenler sahtedir ÇAKMA törenlerdir aslı buradadır diye. Madem onlar çakma bu çakma törenlere Kültür Bakanlığımız önayak olmasın. Bu mevzunun konuşulma zamanı da bu ay maalesef 18 Aralık’tan gelecek sene 1 Aralık tarihine kadar kılımızı kıpırdatmayacağız sonra yine niye yapıyorlar diye kızacağız. İnşallah yanılalım.
…
Bu hafta Kitap Fuarı var. Birbirinden değerli yazarlar da fuarda imza günlerinde okurlarıyla buluşuyorlar. Bu atmosferi özellikle çocuklarımıza yaşatalım kitap sevgisi, kitabın değeri, küçük yaşlarda daha kolay aşılanır bu fırsatı değerlendirelim.
Hayırlı Cumalar…