Unutmayın! Siz En Az Bir Kişi İçin Dünyaya Bedelsin

Bugünkü yazımı üniversite sınavlarına hazırlanan öğrencilerimiz için yazmak istiyorum. Bu günlerde onların bize her zamankinden çok ihtiyacı var ve ben de bir eğitimci olarak bugün onların sorunlarını gündeme almak istedim.

Sevgili Gençler;

Başarmak; insanın tüm enerjisini doğru hedefe yöneltme ve o hedefe ulaşma sürecidir. Bu süreçte bazı insanlar hedefe ulaşırken bazıları başaramaz ve hayata küserler. Hâlbuki hayat mükâfatını tahammül etmesini bilenlere verir.

Bugünlerde sınava az bir zaman kaldı, konuları nasıl yetiştireceğimi bilemiyorum, bu yıl kazanamazsam her şey biter, deneme sınavlarında istediğim puanları alamıyorum, bu sene de kazanamayacağım galiba, türünden cümleleri sıklıkla duyuyoruz. Her yıl YGS ve LYS sınavları bu sınava hazırlanan öğrencilerin büyük bir çoğunluğunda sınavın nasıl geçeceğine dair bir endişe kaygı yaratmakta ve bu da sınav motivasyonunu ve başarısını olumsuz etkilemektedir. Fakat unutulmamalıdır ki hiçbir olay bizi belirli bir şekilde düşünmeye yönlendiremez. Düşünceyi yönlendiren güç bizdedir. Dolayısıyla düşünme sürecini başlatan da bitiren de bizleriz. Olaylar karşısındaki düşünce ve inançlarımızı anlamamız başka bir deyişle kendimizi tanımamız sınav kaygısına neden olan düşünce ve inançlarımızı değiştirebilmemiz, dolayısıyla duygularımızı değiştirebilmemizi sağlayacaktır.

İnsan neyi nasıl düşünürse öyle hisseder. O halde her şeyi düşünce ile kontrol etmek mümkündür. Nasıl bakarsanız öyle görürsünüz. Olumsuz düşüncelerinizi kontrol edebildiğiniz ölçüde mutlu ve başarılısınızdır. Sonuçta başarısızlık yoktur. Sadece sonuçlar vardır. Aslında her sonuç yeni bir başlangıçtır. Yeter ki kendimize yeni başlangıçlar yaratabilelim.

Gelin sevgili gençler, hayata bir de öbür tarafından bakalım. Hayatın hiç de o kadar kötü olmadığını, sınavların aslında bir son olmadığını her şeyin aslında yeni bir başlangıç olduğunu göreceksiniz. Nasıl mı? Aşağıdaki satırları yavaş yavaş okuyup her satırın sonunda bir dakika düşünerek. Unutmayın!

Dünyada en az iki kişi sizi uğrunuzda ölecek kadar seviyordur.
Dünyada en az on beş kişi uğrunuzda ölmese de sizi seviyordur.
Çevrenizde size imrenen ve sizin gibi olmak isteyen en az iki kişi vardır.
Her gece birisi mutlaka uykuya dalmadan önce aklından sizi geçiriyordur.
En az bir kişi için siz dünyalara bedelsiniz.
Siz olmadan yaşayamayacak en az bir kişi vardır.
Siz sahip olduğunuz bütün özelliklerinizle kendinize özel ve eşsizsiniz.
Varlığından haberiniz bile olmayan birisiz sizi seviyordur.
Bütün dünyanın size sırtını döndüğünü düşündüğünüzde etrafınıza bir bakın. Belki de sırtını dönen sizsiniz.
Dünyanın en büyük hatasını bile yapsanız mutlaka bundan size yarayacak bir şey çıkar.
Gerçekten eşsiz bir arkadaşa sahip olduğunuza inanıyorsanız bunu ona hemen şimdi söyleyin.
Bir şeyi elde edemeyeceğinizi düşünürseniz ona asla sahip olamazsınız. Ama kendinize inanırsanız er ya da istediğinizi elde edersiniz.
İnsanların sadece iltifatlarını aklınızda tutun. Kabalıklarını ise unutun.
Sizin bir gülümsemeniz size bakan birçok yüzü aydınlatıyordur.

Evet, sevgili gençler sizce bunları düşünmek hayata bu pencereden bakmak çok mu zor? Ben eminim ki olumsuz düşünmekten daha kolay. İnsanı mutlu edecek o kadar çok şey ve olumlu düşünecek o kadar çok nedenimiz var ki sanırım sadece bizler görmeyi beceremiyoruz.

Bizler gerçekten kimiz ve mutlu olmayı ne kadar istiyoruz? Bu soruya cevap bulmadan ne mutlu olur ne de hedeflerimizi gerçekleştirebiliriz. Çünkü isteyebildiğimiz kadar önemli düşünebildiğimiz kadar başarılı ve mutluyuzdur.

Değerli veliler bu süreçte sizlere de çok önemli görevler düşmektedir. Bunlar başlı başına bir yazı konusu fakat be sadece burada kısaca şunları söylemek istiyorum.

Sınavlar ölüm kalım meselesi haline getirilmemelidir. Sınavlar çocukların hayatında birer dönüm noktası gibi görünse de hayatın en önemli olayı değildir. Çocuklara sınavların başarısından bahsedildiği gibi başarısızlık gibi sonucunun da olabileceği anlatılmalıdır. Karşılaşılan bu durumlarda neler yapılabileceğini de önceden belirlemek çocukların sonuçlara daha gerçekçi yaklaşmasının sağlar.

Ne mutlu size ki bu yazıyı okumanıza vesile olan ve sınava hazırlanan bir evladınız var.