Oktay Demiray

Oktay Demiray

Üzüldüm!..

Üzüldüm!..

Önce Allah’tan rahmet diyelim bir kez daha… Peşpeşe kaybettiğimiz değerlerimiz için. Ne de olsa ölümlü dünya… Fırsat buldukça, özellikle de dün gece gibi önemli anlarda dua edelim Yaradan’a…

Dünya yaşlanıyor her geçen gün… Ve her ilerleyen gün yeni adımı da beraberinde getiriyor… Yavaş yavaş gençler alıyor yönetimleri. CEO koltuklarını. Yavaş yavaş kurumsallaşıyor asırlık kulüpler…

Sanırım 10 veya 12 yıl önce bir sonbahar günüydü.  Seminerdeydik. Bir büyüğümün fırçalarına maruz kalmıştık. “Bana fırtınalardan bahsetmeyin. Gemiyi limana getirebildiniz mi getiremediniz mi, ondan söz edin” diyordu. Hayat inişlerle, çıkışlarla dolu. Futbol gibi… Basketbol gibi… Sevinçlerle hüzünlerle kolkola geçiyor yıllar. Gün geldi dünyaya kafa tuttuk, gün geldi küçük denizlerde bile alabora olduk…

İşte o seminerde Azeri hakemlerle bir dostluk maçı yaptık. Ardından yemek yedik birlikte. Orada yeni bir tabir öğrendim Azeri Türkçesi’yle ilgili. Azeriler, “uçak indi” anlamına “uçak düştü” diyorlarmış… Güldüm. Her ülkenin, her dilin, her toplumun, kendine has özellikleri var. Tıpkı antrenörler, oyuncular, idareciler ve yöneticiler gibi. Artık bazılarının bu özellikleri görmesi gerek artık. At gözlüklerini çıkarması gerek artık. Bu taşın altına daha fazla yüreğini koyabilecek gençler var bu şehirde. Onun bizi anlaması ve bu şehrin bu ülkenin gerçekleri doğrultusunda bir takım hazırlaması gerek. Daha çok savaşan, daha az konuşan. Daha az yorulan, daha çok yoran. Bunu yapacaksanız kalabildiği yere kadar kalsınlar. Çünkü gemi şimdilik ilk limana vardı. Çünkü “uçak piste düştü”…

Başarı için çalışmak gerek. Sabır gerek. Yardımlaşmak gerek. Paylaşım gerek. Ama en önemlisi inanmak gerek.

Konya’nın spor mücadelesi bu sene “Ağustos böceği ile karınca” hikayesi gibiydi. İki yıldır ağustos böceğini oynayanlar çok istemelerine karşın kazanamadılar. Ağustos böceğini içten yıkan görüntüler ise bir oyuncunun oyundan çıkarken antrenörüne gösterdiği tepkisiydi örneğin. Karıncanın sırrı ise bu tip tepkiler gösteren isimlere gereken yanıtın gereken kişiler tarafından verilmesiydi. Karıncayı bitirmek için çok uğraştılar. Ama bir şeyi unuttular. Karıncanın sırları bir değil. Karınca üzerine gelindikçe güçlenen bir camia. Karınca en kötü denilen yönetimin, teknik kadrosunun istifası istenen sezonda bile tarihinin en önemli başarılarına imza atan bir camia…

Karıncanın muhalefetine bir sözüm olacak. Hep böyle olun. Güçlü olun. Gerektiği zaman, gerektiği yerde bayrağı devraldığınızda karıncanın yeni sırlarını sergileyin. Ama yıkıcı olmayın. İçimizdeki ağustos böceklerini  oynamayın. Şunu unutmayın. O başarı ne kadar dünkü yönetimin, teknik kadronun futbolcuların, basketbolcuların, tribündeki taraftarlarınsa, o kadar da sizin. Karınca gibi hissedeceksiniz kendinizi bu sabah. Yorgunluk büyümeyecek gözlerinizde. Oyuncularınıza izin verilmemiş, cezalar ertelenmemiş, maçlar üst üste gelmiş bunlar gururunuz olacak. Bugün daha enerjik uyandınız çünkü. Ne yaparsanız yapın, kime küserseniz küsün, kime kızarsanız kızın, siz bu renklerin insanısınız… İşte karıncanın bir başka sırrı da bu. Siz bırakmaya kalksanız o sihirli renkler bırakmaz ki sizi. Son nefese kadar..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Demiray Arşivi
SON YAZILAR