VALLAHİ İRTİCA HORTLAMADI
Ne menem şeydi ki şu irtica, yıllar boyu Müslümanların tepesinde Demokles’in kılıcı gibi sallandı durdu.
Milli Güvenlik Kurullarının her zaman birinci öncelikli konusu hep irtica olmuştur.
Korku pompalayarak Müslümanları zapturapt altına almak, onlara potansiyel suçlu muamelesi yapmak tam da “cambaza bak cambaz” taktiğidir.
Yüksek Askeri Şura’da namaz kılan askerler fişlenir, eşinin başı kapalı olanlar hastalıklı muamelesi görürdü. Hatta bir çoğunun ilişikleri bile kesilirdi. Oysa o ocak “Peygamber Ocağı” idi. Biz öyle bilirdik.
Rakı kadehini fondiplemek marifet, ama namaz kılmak irticayı hortlatmak anlamına gelirdi.
Hatta devletin üst kademesindeki bürokratlar inançlarını açıktan yaşayamaz, namazlarını da gizli gizli kılardı.
Ne kadar acıdır ki, bu insanların nüfus cüzdanlarında da “Dini: İslam” yazardı.
Bu haltları biraz da “Laiklik” safsatası nedeniyle yerdik.
Cumhurbaşkanları, yabancı devlet adamları ile yemekte “Şerefe” diyerek kadeh kaldırınca laikliğe hiç halel gelmezdi.
Hatta daha da ileri giderler “İslam’ı yaşamak istiyorsanız Arabistan’a gidin” diyerek fetva da verirlerdi.
Milletimize bu zilleti yaşatanları bu millet hiç unutmadı.
Bugün, bu ülkenin Cumhurbaşkanı çeşitli törenlerde Kur’an okuyor.
Laf aramızda güzel de okuyor maşallah.
Hayret!
İrtica hortlamadı. Hiç kimsenin hayat tarzına da müdahale edilmedi.
Yani laik çevreler zorla baş açtırırken, bugün kimseye zorla baş örttürülmüyor.
Biz biliyoruz ki zorlama ile laik olunmadığı gibi, zorlama ile muhafazakâr da olunmaz.
Bırakın insanlar kendi kararlarını kendileri versin.
Sayın Erdoğan’ın Kur’an okumasından rahatsız olanlar olacaktır.
Biz de Ramazan ayında, canlı yayında millete inat su içen Cumhurbaşkanından çok rahatsız olmuştuk. Oruç tutmayabilirdi. Saygı duyulur.
Ama yaptığı terbiyesizlikti.
Erdoğan, en azından Müslüman mahallesinde salyangoz satmıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.