Vur patlasın, çal oynasın
Konyasporumuz son oynadığı 7 maçta kazandığı 4 galibiyet 3 beraberlik ve topladığı 15 puanla hem 14 sezonluk Süper lig serüveninin en uzun süreli mağlubiyet almama rekorunu kırıyor, hem de Süper ligde çok çok iyi bir noktaya geliyordu, bize bu günleri yaşatan başta teknik direktörümüz Aykut Kocaman olmak üzere tüm futbolcu kardeşlerimiz, yöneticilerimiz, Aykut Hocamızın yardımcılarına ve tüm teknik ekibine teşekkürü borç biliriz.
Akhisar Belediyespor maçına çıkarken şöyle bir şey aklımdan geçmişti bir yanda 1.250.000 il içi ve çevresiyle 2.750.000 nüfuslu bir metropol il ve çevre nüfusuyla 188.000 nüfusu bulunan bir ilçe takımı karşılaşıyorduk, pırıl pırıl yemyeşil bir stat, pazar gününün tam öğlen saatlerinde başlayacak bir maçta yerini almış 13 bin 500 kişi kadar bir taraftar, her şey güzeldi. Konyasporumuz 4, Akhisar Belediyespor ise 5 yabancı oyuncusu ile maça başlıyordu. Konyasporumuz da Ciprian Marica, Uğur İnceman ve Benjamin Fuchs sakatlıklarından dolayı kadromuzda olmayan oyunculardı, Ömer Ali Şahiner ise 2 haftalık raporu olmasına rağmen, tüm hafta boyunca idmanlarda düz koşu yapmış ama cumartesi günü öğleden sonra oynayacağına karar verilmişti, Akhisar Belediyespor’da ise Bilal Kısa sarı kart cezalısı, Theofannis Gkekas süresiz kadro dışı, Yiğit İsmail Gökoğlan ve Koray Arslan ise sakatlıklarından dolayı kadroda yer alamamışlardı. Konyasporumuz müsabakaya iyi başlamış ve yaptığı pres ile rakibi ileri çıkartmıyordu, çünkü Akhisar Ricardo Vaz Te, Bruno Mazenga, Lomana Tresor Lua Lua gibi çok etkili forvetlere sahip bir takımdı. 32.dakikada Akhisar Belediyespor’un kazandığı frikikte Custodio Miguel Akhisar Belediyesporu 1-0 öne geçiriyor ve Süper Lig kariyerinde ilk golü atıyordu, son haftalarda yediğimiz her gol duran ve yan toptan gelmişti, bu bizde alışkanlık yapmıştı. İlk yarı biterken takımımızın en istekli iki oyuncusu Dimitar Rangelov ve Mehmet Güven kombinasyonunda Mehmet Güven çok sert ve isabetli vuruyor takımımızın devre arasına mutlu ve ümitli gitmesini sağlıyordu. 48.dakika da bu sefer Mehmet Güven’in pasını orta sahadan alan Dimitar Rangelov; Orhan Taşdelen’i çalımlayıp 40 metre topu sürüp son yıllarda Konya’da pek göremediğimiz muhteşem bir gol ile takımımızı 2-1 öne geçiriyordu. Daha sonra Akhisar da Mehmet Akyüz ile Konyasporumuz da Mehmet Güven’in şutları direkten dönmüş ve uzatmalarda Kenan Özer boş kaleye topu gönderememişti. Bu maç sonunda puanımızı 38 yapıp 8.sıraya kadar yükseliyorduk, ilk 21 maçta 23 puan ve yüzde 1,10 puan ortalaması ile oynayan takımımız son 7 maçta 15 puan ve yüzde 2,14 ortalama ile muhteşem bir çıkış yapıyor ve toplamda da 28 maçta 38 puanla yüzde 1,36’lık puan ortalamasına çıkıyorduk. Konyasporumuzdaki bu başarılı yükselişe tek söylenecek ifade “Vur patlasın, çal oynasın” olacaktır. Takımımız stressiz ve sadece futbol oynamak için çıktığı için her şey güllük gülüstanlık oluyordu.
Bundan sonra oynayacağımız 6 maç kalıyor bu maçların 2 tanesini Konya’da 4 tanesini deplasmanda oynayacağız ve üst üste de Mersin İdmanyurdu ve Galatasaray deplasmanlarına gidiyoruz. Bu cumartesi oynayacağımız rakibimiz Mersin İdmanyurdu 7.sırada ve puanı 39, biz 7.sırayı eğer kendimize hedef koymuşsak tam tamına rakibimiz pozisyonunda. İlk yarıda Konya’da oynanan ve 2-0 kazandığımız Mersin maçına Mersin seyircisi iller arasındaki çekişme yüzünden gelmemişti. Şimdi de Konyasporumuzun taraftarı da her halde Mersin’e gitmeyecektir. Ancak bana soracak olursanız bu iki yakın 330 km uzaklıktaki ilin tam dost olma zamanı bu maçtır derim. Neden derseniz? İki takımın da ne etli ile ne sütlü ile bir alakası yok sadece futbol oynamak için maça çıkıyorlar. 6.sıra ile ve düşme potası ile hiç ama hiç alakaları olmayacak pozisyonda olan bu iki şehrin takımlarına ben “bu bir fırsattır ve bir milattır” diyorum. Çünkü yakın şehir takımları arasındaki dostluklar futbolda çok ama çok önemlidir, dostça bir maç olması ve iyi oynayanın kazanması dileğimle her iki takımada şimdiden başarılar dilerken, son 6 haftanın Süper ligdeki tüm ekiplere kardeşlik, sevgi, saygı, centilmenlik getirmesini diliyorum.