Murat Güzel

Murat Güzel

Yazgülü Hanımın Niyazi Mantığı

Yazgülü Hanımın Niyazi Mantığı

Gazeteci-yazar Yazgülü Aldoğan, Soma’daki maden kazasında ölen işçiler için kullanılan “şehit” nitelemesini boşa çıkarmak için “Ne şehittir ne gazi, pisi pisine gitti niyazi” deyimini kullanmış bir twitinde.

Aldoğan’ın bu twiti günlerdir hem twitterda hem “normal” medyada eleştiriliyor, eleştirenler arasında maden ocağında vefat eden işçilerin yakınları, siyasiler ve faciadan sağ kurtulanlar da bulunuyor.
Ben ise Yazgülü Hanım’ı eleştirenler arasında bulunmuyorum, bunun sebebi onun sözlerine hak verişim değil katiyetle. Bu sebebi açıklamak üzere bu yazıyı kaleme alıyorum.
Yazgülü Aldoğan’ın notunu şahsen ben 20 Temmuz 1987’de vermiştim: sıfır! O günden sonra bu ismin zihnimde kalışı sadece arşiv merakımdan doğrusu.
Peki ama 20 Temmuz 1987’de ne oldu?
16 yaşında İstanbul Atatürk Fen Lisesi’nde okuyan bir öğrenciydim, yaz tatili için Konya’daydım. Bir gazete bayiinde gördüğüm Yeni Gündem dergisi ilgimi çekmişti.
Newsweek tarzı kapak kompozisyonunda sürmanşet bir dosya başlığı ilgimi çekmişti, dergiyi satın almıştım bu yüzden: İslami Fen Liseleri.
Haberin başlığı buydu, haberde bahsi geçen okul benim okuduğum okuldu, haberde eleştirilen birçok hususa yakından tanıktım üstelik.
Haberi yazan kişi Yazgülü Aldoğan’dı, haber metninin içerdiği bazı fantazmalar ise dikkat çekiciydi.
Sözgelimi, benim de aralarında olmaktan büyük kıvanç duyduğum Müslüman öğrencilerin (erkeklerin!) kardan kız yapıp kar topuna tuttuğunu yazıyordu Yazgülü hanım (Böyle bir şey ise hiç olmamıştı.) Yazgülü Hanım’ın bu olaya yorumu ise Müslüman erkek öğrencilerin birtakım cinsel rahatsızlıklarını bu yolla dile getirdiğiydi.
Bu satırlarını okurken gülümsemiştim kendi kendime, okuldaki solcu erkek arkadaşları düşünüp. Onlar da kardan adam yapıp kartopuna tutuyorlardı! Demek ki demiştim kendi kendime, solcu arkadaşlarımızın daha büyük cinsel sorunları var!
“Sağcılara soğan, solculara sarımsak” dediğimizi de yazmıştı Yazgülü hanım!
Bu ibareyi hemence üstüme alınmıştım, çünkü lisede platonik aşk beslediğim kızın soyadını evirerek “soğan”a çeviren bendim, üstelik sınıfın kara tahtasında tebeşirle yapmıştım bunu. Ama Nevin, sağcı değildi ki!
Yazgülü Aldoğan ismine ilişkin algıda seçici olmama yol açan ikinci olay da 1990’da yaşanmıştı. Halil Ürün’ün Konya Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kız öğrencilerin kendilerine mahsus otobüs taleplerini yerine getirmesi o dönem ülkede ortalığı birbirine katmıştı.
Hürriyet başta olmak üzere birtakım yayın organları Konya’yla ilgili basmakalıplaşmış yargılarıyla, klişeleriyle manşetlerini süslüyorlardı. Yazgülü Hanım “Konya Federe İslam Cumhuriyeti” lafzıyla müthiş bir buluşa bile imza atmıştı. Takdir edilmesi gerekirdi!
 
Neticede Yazgülü Hanım’ın Soma’daki işçilere ilişkin sarf ettiği sözlerine eleştirmek için dahi olsa bile değer vermeyişim, mantığa değer verişimden kaynaklı. Bunu da 1987 ve 1990 deneyimleriyle kazanmıştım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Murat Güzel Arşivi
SON YAZILAR