Bu garip, bu fakir, bu fani hep büyük sözü dinlemiştir. Allah’a çok şükür eğer bu yaşa kadar da öyle çok büyük zikzaklar çizmedik ise hep öz dinlememizden kaynaklandığına inanırım.

Lafı uzatmayalım yazılacak o kadar çok konu var ki yerimiz kaldığı sürece aralara sıkıştıralım.  

BELEDİYE ÇALIŞANLARININ EL KART KONUSU

Cuma günü başta Büyükşehir ve merkez ilçeler olmak üzere çalışanların elkart konusunu birkaç kez en yetkili isimlerin onayları alınarak bir çerçeveye sokabildik.

Bundan sonrası içinde lafın değişmemesi, bizim yanlış ya da eksik anlamamamız için yazılı olarak aldık. Cuma, cumartesi, pazar nerede olursa olsun yolda belde, düğünde dernekte karşılaştığımız tüm belediye çalışanlarına dilimiz döndüğünce anlattık; şimdi de belge olarak tüm okuyucularımız ile bu konuyu son karara bağlayıp yazıyoruz;   

“Büyükşehir Belediye personelinin hiç birinin el kartlarının iptali gibi bir durum söz konusu değil...

Karatay Belediyesinde ise kullanım oranı düşük olduğu için sadece memurların el kartları kendileri ile görüşülerek onayları alınarak iptal edilmiş.

Selçuklu ve Meram Belediyelerimizde ise sadece kadrolu işçilerin, sendika sözleşmelerinde yer aldığı için el kart kullanımı mevcut. Onlarda da iptal söz konusu değilmiş.

İlçelerdeki belediye otobüslerinin durumuna gelince;

Çumra konusu bizim dile getirdiğimiz için Çumra’da böyle bir uygulama (özel halk otobüsü uygulaması) varmış. Bunun gerekçesi de eski Belediye Başkanının, Büyükşehir Belediyesinden talep ettiği içinmiş. Dahası “ben vatandaşla konuştum. Vatandaş böyle istiyor” dediği için. Çumra’da böyle bir uygulama varmış.

Ayrıca 5 ilçemizde yaşanılan farklı durum ise bu ihaleler yapıldığı tarihten önce bu ilçelerde ihale yapıldığı içinmiş. İhale süreci bitince bu ilçelerimiz de diğerleri gibi olacakmış…”

…………….

Benden bu kadar.

AYDOĞDU-PARK MAHAL VE TEMA

ŞEHİR HATTINDA ÖLÜM GEÇİDİ

Bir iş adamımız çocuklarımız gençlerimiz belki de yaşlı insanlarımız için son derece tehlikeli istenmeyen feci ölümlerin dahi olabileceği tehlikeyi fotoğraflayarak bizimle şöyle paylaşıyordu;     

“Abi hızlı tren hattında Aydoğdu’nun karşısında burayı gençler kopartmışlar. Aydoğdu ile Parkmahal Tema şehir arasında geçişi buradan sağlıyorlar.

Buraya acil önlem almak gerekir…”

Sayın Özteke, Sayın Konya Büyükşehir Belediyesinin ilgili birim yetkilileri.

Öncelikle şehrimizin daha yaşanır bir yer olması adına yaptığınız katkılar için şükranlarımı sunuyorum.

KONYA Büyükşehir Belediyesi nasıl ilçelere  "Prestij Caddeler" kazandırıyorsa şehrimizin prestij caddelerini de korumalı, zamanında bakımlarını yapmalı ki şehrimiz insanları ile yurt içi ve yurt dışından gelen misafirlerimiz bu caddeleri gönül rahatlığıyla ve güven içinde kullanabilsin.

Örnek olarak ekte dün akşam çektiğim fotoğraflarını koyduğum Meram Yeni Yol Caddesi;

Sizi ve tüm yetkililerimizi bu caddemizde "Battı Çıktı"dan başlayarak ve yaya olarak "Meram Son Durak”a kadar yürümeye (hem geliş hem de gidiş yönünü incelemeye) davet ediyorum.

1- Kaldırımlar (Yaya yolu) bazı yerlerde (En az 3 yerde) öyle fazla daralmaktaki caddeye inmeden yürüyemezsiniz.

2- Cadde üzerindeki elektrik ve telefon panoları, aydınlatma direkleri, ağaçlar, kaldırıma komşu evlerin bahçe duvarından sarkan ağaç dalları, sarmaşık, vb. bitkiler öyle düzensiz bir haldeki eğer yaya yürümek istiyorsanız slalom yapar şekilde yürümek, sağdan soldan ve üstten sizi engellemeye çalışan bitki ve diğer kent mobilyalarına dikkat etmek zorundasınız. Hele bir de eşiniz ve çocuğunuz ile yürürseniz Allah muhafaza!

Kaldırım üzerindeki bu donanımların belli bir düzen içinde yeniden yerleşime tabi tutulabilmesi, ağaçlardan sarkan ve bahçelerden dışarıya taşan bitkiler için de düzenli bir budama yapılması veya yaptırılmasını öneriyorum.

3- Kaldırımların üzerindeki bordür ve diğer taşlar bozulmuş, yerinden çıkmış ve deforme olmuştur.

4- Kaldırımlara komşu bahçeler ve kaldırım üzerinde bulunan dut ve kayısı ağaçlarından düşen meyveler de kaldırımları neredeyse yürünmez hale getirmektedir. Bu yerlerde de belli aralıklarla süpürme ve tazyikli sularla temizlik yapılmasını öneriyorum.

5- Bu cadde, üzerindeki kaldırımlara kesinlikle araç park edilmemesi, yayaların cadde üzerinde seyreden araçlardan korunması ve güven içinde yürüyebilmesi için gerekirse cadde ve kaldırım arasına bariyerler yapılmalıdır.

6- Bu cadde, üzerindeki kaldırımlarda hemen hemen hiç çöp sepeti bulunmaktadır. Bu cadde üzerindeki kaldırımlar için ayaklı prestij çöp kutuları konulmasını öneriyorum. (2-3 tane galvanizli çöp konteyneri bulunmakta olup bunlar da zaten dar olan kaldırımlarda tehlike ve çirkin görüntü oluşturmaktadır.)

Aklıma gelen tespit ve önerilerim bunlar olup, şehrimizin en prestijli caddelerinden biri olan Meram Yeni Yolumuzu hep birlikte daha güzel ve daha güvenli hale getirelim ve kaldırımlarda yaya olarak güvenlikli ve keyif içinde yürüyüş yapabilelim inşaAllah. Saygılarımla, Abdurrahman Özkaynak”…

…………….

Evet Abdurrahman Bey’i yıllar öncesinden, çocukluk yıllarımdan yani en az 50 yıldır tanırım. Kendisi Konya’da ve Konya dışında kendisini ispatlamış çok yüksek mevkilerde ve bürokraside görev yapmış ADAM gibi ADAM bir beyefendidir. Kendileri üşenmeden buraların fotoğraflarını çekmiş bizi ve yetkilileri uyarmış. Abdurrahman Bey’e hassasiyeti için teşekkür ediyoruz.

KONYA’DA YERİN ALTI (!)

Başta dedik yaaa, kimsecikler kusura bakmayacak alınmayacak gocunmayacak, Konya’nın altı da sıkıntı üstü de (!)

Aşağıda beni çok net uyaran büyüğümün, dedikleri o kadar doğrudur ki bunları size ne anlatabilirim ne de yazabilirim.

Konya’nın eski halini yani görerek değil rahmetli olmuş büyüklerimizin anlattıklarından öyle bilen belki de son nesil biziz galiba.

Kimse yeniden kusura bakmayacak şehri yönetenler bile buraları bilmezler normaldir bilemezler. 

Bakın ben Dr. Abdullah Salim Sokak’ta doğdum. Bizim evimiz iki katlı cumbalı klasik bir ev idi. Karşısında da Çalışkanlar Apartmanı vardı. (Meşhur Silleli Çalışkanlar ailesinin oturduğu apartman) Onun yanında da AKSEKİ apartmanı. Yan komşumuz Zabıta Muammer Amca’nın bahçeli idi.

Kısaca Güllükbaşı’nın çocuğuyuz. Bu mahallenin çocukları 19 Mayıs İlkokulu’nda okurlar. Şimdi diyeceksiniz ki orası neresi?

Eveeeet 19 Mayıs İlkokulu’nun adını değiştirip akılları sıra Yeni Türkiye denilen günlerde Yeni Konya’yı dizayn eden siyasetçisinden bürokratına hiç birine kulluk hakkımı helal etmiyorum. Buraya girmeyelim ama o zaman şöyle tarif edelim 19 Mayıs İlkokulu Şems Camii’nin Şems Parkı’nın olduğu yerdedir. (Şimdi adını hatırlamıyorum ama bilmem ne İmam Hatip Ortaokulu galiba)

Rahmetli anneannem ilkokula gidip gelirken bana yalvarırdı “Aman oğlum sakın Şems Parkı’nın içinden yürüme. Oralarda oynama. Oralar eskiden hep mezarlık idi. Mezarlıkların üzerinde yürünmez oyun oynanmaz, çarpılırsınız”…     

(Konya’da bugün hâlâ hepimiz çarpılmadığımıza göre yerin altındaki dua ordusuna şükredelim)

Neyse büyüğümüz de bizi haklı olarak aynı doğrultuda şöyle uyarıyordu;

“Abi canım abim sevgili kardeşim; yerin altına girme be abim.

Bak Uğur kardeşimin cümlesine “Yerin altına girmeyi riskli gördük” muhteşem bir cümle.

Ama siz değer verdiğim kardeşlerim mezarlıkta mezarlık diyorsunuz.

Hatta abartı yapayım.

Aşağıdakilerin neredeyse ölüm hikayelerini yaşlarını yazacaksınız.

Diyeceksiniz ki herkes oranın mezarlık olduğunu biliyor!

Değil abi eski nesil bilir.

Size bir soru;

Bir pazar alışverişi yapacak insan bundan sonra oralarda gezer mi?

Gezerken ne düşünür?

Tekke Mezarlığı’nın karşısında bir inşaat bitmiş birinci sınıf.

İnsanlar mezarlığa bakıyor diye satamadı abi!

Şems Cami doğusu, Üçler Mezarlığı, Sultan Selim Camii arası vs. vs. vs… her taraf mezarlık.

Aramızda kalsın Nakipoğlu Vakfı’nın bir bağış senedini bu fakir okudu. Mevlana’nın batısındaki (Ceviz Altı Caddesinden bahşediyor) “600 dönüm arazimi Nakipoğlu Vakfına bağışladım” diyor. Aman Allah’ım....

Yazalım mı abi!

Seni seviyorum kolay gelsin.”

……………

Ben de sizi çok seviyorum. Size saygım çok büyük değerli abim.

Bugünlük burada noktayı koymak istiyorum. Çünkü yine celalleniyorum. Kimseyi kırmak üzmek istemiyorum.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Hayat bir nehir ise bırakın aksın akışında. Çırpınmak ve yön vermeye çalışmak bizi yorar. Her zaman su akar ve yolunu bulur. Sen suyun tadını çıkarmaya bak.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bazı araç sürücüleri direksiyonda iken içtikleri sodanın boş şişesini araçları seyir halinde iken yolun kenarına kaldırıma ya da yeşillik alana fırlatmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.