Bugün uzun yazmayacağım.

Kısa ve doğrudan meramımı aktarmak istiyorum.

Belki biraz karışık olacak ama olsun.

Başka türlüsünü yazmak da elimden gelmez.

Önce bir bilgi veya talimat aktaralım.

“Büyükşehir belediyelerinin mevcut ve planlanan kentiçi raylı sistem projeleri; şehir merkezlerinden geçen demiryolu ana hattına, kentiçi lojistik merkezlerine, şehirlerarası otobüs terminallerine, havalimanlarına ve diğer ulaşım türlerine entegre olabilecek şekilde planlanacaktır.”

Aktardığımız bu talimat Kalkınma Bakanlığı’nca hazırlanan 10. Kalkınma Planı’nın 986. maddesi.

Madde gayet açık.

Konya’daki mevcut raylı sistem, otogara entegre; ancak, demiryoluna, havaalanına ve planlanan lojistik merkezine entegre değil.

Eski Buğday Pazarı'na kurulacak YHT Garı’yla demiryoluna da entegrasyonun sağlanması hedefleniyor.

Bu konuda TCDD ile Büyükşehir Belediyesi’nin protokol imzası sözkonusu ve ayrıca belediyenin planladığı Hafif Metro Raylı Sistem’de de aynı entegrasyon öngörülüyor.

Fakat hala Havaalanı ve lojistik merkezle raylı sistem arasında bir entegrasyonun sağlanmadığı da açık.

Demiryolu ile sağlanan entegrasyon neticesinde havaalanı ve lojistik merkezle entegrasyonun kendiliğinden gerçekleştiği düşünülebilir.

Peki ama, tramvaydan inip YHT’ye binerek mi havaalanına ya da lojistik merkeze ulaşacağız?

Bu soruya bir cevap yok gördüğüm kadarıyla…

Diğer yandan Yüksek Hızlı Tren için planlanan yeni gar yeri ile ilgili de kamuoyunda birçok tartışma mevcut.

Bu tartışmalar genelde –hep olduğu gibi- “rant” ekseninde sürdürülüyor.

Sıradan bir park yapımında bile aynı tartışmaları görmek mümkün.

Pekala, Eski Buğday Pazarı ve civarı bu haliyle kalsın mı?

Buna taraftar olacak kim var çok merak ediyorum doğrusu.

TCDD, kendi mülkü ve kamulaştırdığı vatandaş arsaları üzerinde YHT Garı yapmasın, Büyükşehir Belediyesi amaçladığı kentsel dönüşümü gerçekleştirmesin, şimdiye kadar nasılsa o bölge öyle devam etsin.

Ne dersiniz buna?

Doğrusu bölgede herhangi bir malı mülkü olan ya da bölgeye yöçnelik herhangi bir yatırım planı olmayan biri olarak ben ne derseniz bu soruya evet derim.

İster yapın, ister yapmayın.

Benim üzerinde ısrar edeceğim tek bir nokta kalır sadece: Adalet!

Adil olun, ne yaparsanız yapın.

Yaptıklarınızın hesabını önce vicdanınıza verin, sonra da bildiğiniz şekilde davranın.