Yıkılan pehlivan güreşe doymazmış
Bu savaş, kıyamete kadar devam edecektir. Sanmayın ki bu savaşın sonu alınır. Çünkü bu savaş hak ve batılın savaşıdır.
Yedi düvel birleşip ülkemizi işgal ettiklerinde amaçlarına ulaşmış olsalardı, bugün bu savaş olmayacaktı. İşte o günün kuyruk acısı henüz bitmemiş olacak ki, bugün yine aynı hınçla üzerimize geliyorlar. Adı konulmamış bir işgal yaşıyoruz. Aslında adına “Kürt sorunu” diyorlar ama gelişen olaylar da gösteriyor ki bu bir Kürt sorunu değil. Eğer öyle olsaydı muhataplarımız Kürtler olurdu. Binlerce yıldan beri beraber yaşadığımız, kız alıp kız verdiğimiz akraba olduğumuz Kürt kardeşlerimiz eğer bir sorunları olsaydı Çanakkale’de, Kurtuluş savaşında omuz omuza savaştığı Türk kardeşlerine silah doğrultmazdı. Bir sorun varsa konuşarak çözerdi. Vatan bellediği Anadolu topraklarına nifak sokmaz, bölünüp parçalanma sinyalleri vermezdi. Çünkü bu topraklar aynı zamanda onların da vatanı. İşte o nedenlerden, bu bir Kürt sorunu değildir.
Bu anlattıklarımız Kürtlerin hiç sorunu yok anlamında değil. Kürtlerin de çeşitli sorunları vardır elbette. Bu sorunların bir kısmı bölgesel, bir kısmı da kültürel sıkıntılardır. Ağalık düzeni sadece o bölgenin bir sıkıntısıdır. Kürtler bu kamburdan kurtulmadan yapılacak hiçbir iyileştirme yararlı olmayacaktır. Ayrıca Kürt kardeşlerimiz kendilerinin haklarını koruduklarını iddia edenlerin Kürt olmadığını da anlamak zorundadır. Kim ki eline silah alarak hak aradığını iddia ediyor, kardeşlerine saldırıyorsa bu hak arama olmaktan çıkmıştır. Öldürerek hak aranmaz. Hele ki öldürdüğü kendi kardeşi ise. Ayrıca Kürtlerin ne kadar sıkıntısı varsa, Türklerin ve diğerlerinin de o kadar sıkıntısı vardır. Her sıkıntısı olan eline silah alıp, hak aramaya başlarsa o zaman kargaşa başlar. Sıkıntılar konuşa-konuşa çözülür.
Bunca olup bitenlere baktığımızda, ülkemizde hainlerin kol gezdiğini görüyoruz. O kadar çok hain var ki. Bu hainler dün de vardı, yarın da olacak. Ama inanıyoruz ki, Allah doğrudan yanadır. Ateş çemberi içinde bulunan İslam coğrafyasında Türkiye son kaledir. Eğer bu kale elden çıkarsa, biliniz ki İslam coğrafyası tamamıyla teslim alınmış olacaktır. Türkiye’nin bu günkü mücadelesi Hilali gönderde tutma mücadelesidir. Bunun farkında olanların her hal ve şartta bir ve beraber olmak gibi bir mecburiyeti vardır. Bu konuyu siyasetle karıştırdığınız zaman tarih önünde de mahkum olacaksınız demektir. Kimsenin Recep Tayyip Erdoğan’ı sevmek mecburiyeti yoktur. Hatta isteyen nefret de edebilir. Ama görülüyor ki, bu düşmanlıkla hainliği karıştıran yığınla insan var.
Bugün, ikinci bir “Kurtuluş Savaşı” yaşıyoruz. Bu savaştan da Allah’ın inayeti ve yardımı ile galip çıkacağımıza inanıyorum. Birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyen münafıklar ve hainleri de Allah’ın adaletine havale ediyorum.
Allah, doğrularla beraberdir…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.