“İyi bil ki kötü ahlâklı güzel yüz bir para etmez.

Çirkin yüzlü insanın eğer ahlâkı iyi ise, ayağının dibinde onun hizmetçisi ve kölesi ol.

Bütün âlem edebi yüzünden nura boğulmuştur. Melek de edepli olduğundan masum ve temiz kalmıştır.

Edepli olmayan kimsenin kötülüğü yalnız kendinde kalmaz.

Belki bütün âlemi ateşe verir

Edebin ne olduğunu arayıp soranlar bilsinler ki edep, edepsizlerin edepsizliğine tahammül etmektir.”

Yukarıdaki insanı düşündüren güzel söz ve beyitler, büyük mütefekkir ve mutasavvıf Mevlânâ Celâledîn Rûmî’ye ait.

***

Eğitimci münevverlerimizden Nurettin Topçu’nun “Ahlâk” isimli bir eseri var. Bir fikir ve mücadele adamı olarak Topçu, o kitabında, “Sokrates’e göre, kimse bilerek fenalık yapmaz. Fena adam, akılsızdır. Doğruyu düşünmediği için fenalık yapar. Akıl insanı mutlaka iyiye götürür. Bu güzel görüşüyle Sokrates, ahlâk tarihinde aklın saltanatını ilk kuran düşünürdür” dedikten sonra onun öğrencisi olan Eflatun’un, ilim kelimesini geniş anlamda kullanarak ahlâkı “iyilik ilmi” diye tarif ettiğini ve bütün hakikatlerin üstüne yükselttiğini ifade ederek “Hakikatlerin basamaklarında en yüksek duran, en doğru ve en güzel olan, ahlâkın hakikatidir” diyor.

Alman filozofu Kant, 18.yüzyılda ahlâkı “ödev ilmi” diye tarif ediyor. Muallim Topçu diyor ki, “Bize içimizden seslenen, doğru yolu yürümemizi öğreten vicdanın sesidir. Biz ona uymasını bilirsek vicdan hiçbir zaman yanılmaz, yanıltmaz. Bunun için onun sesini iyi dinlemesini bilmeliyiz. Ancak kendi vicdanlarının sesine kulaklarını tıkayanlardır ki her türlü ahlâksızlığı yapabilirler ve böylelikle akıllarının gösterdiği yoldan uzaklaşmış olurlar” diyor.

Büyükşehir Belediyesi ve bir Alman firmasının ortak yapımı olan billboardlarda (ilan tahtası), “yarı üryan” vaziyette bir kadın afişini görünce, vicdanım bundan son derece rahatsız oldu. Benim gibi vicdanının sesine kulak veren Konyalılar, bir mahalli gazetemizin haberine göre, o uygunsuz kadın reklam görüntüsünün üryan yerlerini “EDEP YA HU” yazılı çıkartmalarla kapatarak tepkisini göstermiş.

‘Ödev ilmi’ni yerine getiren ve “iyilik ilmi”ni göstermekte gecikmeyen bu duyarlı vatandaşları yürekten kutluyoruz; “ahlâk ve maneviyat şehri” olarak bilinen Konya’ya ve bu reklama para kazanma adı altında birileri tarafından bakmak zorunda bırakıldıkları için son derece rahatsızlık duyan diğer insanlara iyilik yaptıkları için. Bu sebeple biz, iyilik yapanların her zaman akıllı insanlar olduğunu görüyoruz. Ne yazık ki akılsızların iyilik yapma sevgisine sahip olduklarını söyleyemiyoruz.

Konyalılara, “din nedir?” diye bir soru sorulsa…

Verecekleri en kısa cevap: “Ahlâktır” veya “Din ahlâktan ibarettir” olacaktır.

Şimdi o yarı üryan kadın resmi bir “obje” olarak Müslümanca, İslâm’ın tesettür emri gereğince örtünen kadınlarımıza karşı “edepsizce” yapılmış bir hakaret olarak algılanması muhtemeldir. Bu reklâmı veren ile reklamı alan arasındaki alışverişte; Konya ve Konyalı kadınların, yâni toplumun genel, millî ve din kaynaklı ahlâkî yapısı gözetilmemiştir.

O halde bu alışverişten veren ve alan ne kadar memnun ise…

Müslüman bir toplum olan Konyalılar ve insanımız da o kadar memnun değillerdir. Memnuniyetsizliklerini de;

“Edep Yâ Hû” diyerek göstermişlerdir.

Din gibi ahlâkın da gayesi insan ruhunu temizlemek, yükseltmek ve sonsuza doğru yöneltmektir.

Din ile ahlâk zaten ayrı ayrı olan şeyler değildir. Çünkü Rabbin insanlardan beklediği, ahlâklı olmalarıdır.

Tefvik Fikret ne diyordu:

“Elbet sefîl olursa kadın, alçalır beşer”…

***

“Twist” ise, ABD'de 1960’larda ortaya çıkan ve dünyayı kasıp kavuran bir dans türü. Öztürk Serengil’in 1964’de, bir komedi filmde söylediği “Abidik Gubidik Twist” sözleri dans eşliğinde söylenince, sonra plak yapıldı. Sadri Alışık’ın oynadığı Turist Ömer (Twist) adlı bir film ve “Twist Ömer” diye de bir plak mevcut.

***

Yâni bu tür reklâmlar “abidik gübidik” olsun diye billboardlara konulmuyor, yapılmıyor.

Kadınlarımızın ve genç kızlarımızın ahlâkını ifsat etmek için bilinçli bir şekilde bu ve buna benzer reklamlarla, bu reklamı koyanlarla ve koydurmalarına göz yumanlarla da mücadele etmek gerekiyor.

AZİZİM DİYOR Kİ…

“Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim.”

Hz. Muhammed (S. A. V.)